Yeni bir anatomi sunumu yarattılar, -ne canlı, ne de ölü- sanatsal kültürün bütün bu hükümlerinden uzak. | TED | لقد خلقوا تمثيلا عالميا لعلم التشريح شيء لم يكن حياً أو ميتاً، حرَ من تأثيرات الثقافة الفنية تلك. |
Bu süre içerisinde bilgisayarda yapılan canlandırmada bir atılım yarattılar. | TED | وعلى طول الطريق خلقوا طفرة في التصور الكمبيوتري. |
Acımasız bir toplum yarattılar ve biz kasıtsız suç ortaklarıyız. | Open Subtitles | لقد خلقوا مجتمعاً قمعياً ونحن شركاؤهم الغافلون |
Birlikte zombilerden arındırılmış bir ada yarattılar. | Open Subtitles | معا أنشأوا جزيرة خالية من الزومبي |
Onlar yapmayı sevdikleri kim olduklarını yansıtan bu alanları yarattılar. | TED | لذا صنعوا هذه الفسحات ليعكسوا ما يحبون فعله وليعكسوا هوياتهم. |
Romalılarınkinden daha gelişmiş bir matematik sistemi kurdular ve bugün kullandığımız kadar hassas bir takvim yarattılar. | Open Subtitles | ابتكروا نظام في علم الرياضيات أعلى من الرومان وخلقوا تقويم بمثل دقة ما نستخدمه اليوم |
...ve dünyayı değiştiren bir ülkeyi, Amerika Birleşik Devletlerini yarattılar. | Open Subtitles | وصنعوا دوله الولايات المتحده الامريكيه التي غيرت وجه العالم |
Bu yüzden, on binlerce yıl boyunca, akrabalarının küçük boy versiyonlarından oluşan bir dünya yarattılar. | Open Subtitles | ،و عليه، فقد تكيـَّفوا لأكثر من عشرات الآلاف من السنين ليخلقوا عالماً مليئاً بالديناصورات كـحجم الجيب بالنسبة لأقاربها |
Sıkılmışlardı ve insanoğlunu yarattılar ama sıkıntıları geçmedi, böylece aşkı yarattılar. | Open Subtitles | تقول أنهم كانوا ضجرين لذأ خلقوا الإنسان لكنهم ظلوا ضجرين لذى خلقوا الحب |
En sonunda bunlara katlanabilmek için kahkahayı yarattılar. | Open Subtitles | وأخيراً خلقوا الضحك لذا هم من يمكنه إيقافه |
Yüksek faizli krediyi yarattılar ve şimdi bunun kaymağını yiyorlar. | Open Subtitles | لقد خلقوا الانهيار النموذجي والآن يتربحون منه |
1942'de, bir dizi korkunç deneme-yanılma sürecinin sonrasında Naziler, tarihte bir ilke imza atıp milyonlarca insanı öldürecek kapasitesi olan ölüm fabrikaları yarattılar. | Open Subtitles | في 1942 خلال عملية شنيعة للتجربة والخطأ هؤلاء النازيين خلقوا شيئاً جديداً تماماً في التاريخ ، مصانع قتل قادرة على قتل ملايين |
Diğer iyi iş adamları gibi, onlar da kendi taleplerini yarattılar. | Open Subtitles | كرجال الأعمال الجيدين خلقوا الطلب |
"eşit yaratıldıkları ilkesine dayanan, özgürlük içinde yeni bir ulus yarattılar." | Open Subtitles | ولدت في الحرية ومكرسة على فرض * * أن كل الناس خلقوا متساوين |
Ve ne yazık ki programlamamda bir paradoks yarattılar. | Open Subtitles | .... و للأسف فقد خلقوا مفارقة في في برمجتي |
Birlikte milyonlarca dolarlık değer yarattılar, çağrı merkezleri için daha iyi bir tuş sistemi, şubeler için daha kolay masaüstü araçları ve hatta çalışanların iş deneyiminin temel taşı hâline gelen bir tebrik kartı sistemi oluşturdular. | TED | جماعياً، خلقوا ملايين الدولارات، من خلال بناء أشياء مثل نظام نغمات باللمس أفضل لمراكز الاتصال، أدوات سطح المكتب أسهل للفروع وحتى نظام "شكراً لك" في البطاقة التي أصبحت حجر أساسى للموظف في خبرة العمل. |
Arkadaşlarımızı katleden melez hayvanları yarattılar. | Open Subtitles | أنشأوا حيوانات هجينة قتلت أصدقائنا |
O Zambezialılar toplandıklarında, bir iç taraf yarattılar... | Open Subtitles | عندما تجمع سكان (زامبيزيا) معا أنشأوا مكانا داخليا |
Bu insanları üretebilmek için başka bir makine daha yarattılar. okul. | TED | و لقد صنعوا آلة أخرى لإنتاج هؤلاء البشر: المدرسة. |
İşte burada görüyorsunuz, animasyonlarımızdan hareketli çarklar ortaya çıkarttılar ve kafayı aşağı yukarı sallama hareketi ile ileri geri hareketini entegre eden bir hareket yarattılar. | TED | فترى أنهم قد استخلصوا التروس الحركية من رسومنا و صنعوا تذبذب الذي دمج حركة الرأس المطأطئة مع الحركة للأمام و للوراء. |
İnsanlar uzaylılarla arkadaşlar ve özel kabiliyetli süper bir ırk yarattılar. | Open Subtitles | عندما تزاوج البشر مع الغرباء، وخلقوا هذا الجنس الخارق ذا القدرات الخاصة. |
New York merkezini yeniden yarattılar, bir salgın simule ettiler. Ruslara gösterdiler ve virüsü sattılar. | Open Subtitles | لقد أعادوا بناء قلب مدينة نيويورك , وصنعوا مُحاكاة لتسريب الفايروس فيها وجعلوا الروس يروها وباعوا لهم الفيروس |
iki tane intikamcı hayalet yarattılar. | Open Subtitles | ليخلقوا منتقماً وهمياً لابد أنهم كانوا يُشَكِكُونَ في اشمدت |