Lacey, berbat bir insan sarrafısın ve bu sana yardımcı olmayacak. | Open Subtitles | ليسي، أنت سيئة في الحكم على الشخصيات وهذا لن يساعدك في البحث |
Karar vermene hiç de yardımcı olmayacak. | Open Subtitles | . هذا لن يساعدك فى أتخاذ قرارك |
O zaman çatıya düştüğünde kadın gibi bağırman hiç yardımcı olmayacak. | Open Subtitles | حسنٌ، الصراخ في أثناء فعل هذا لن يساعد أبدًا. |
Ama burada saplanıp kalarak ve hiçbir şey yapmadan Finn'e öfke yağdırman yardımcı olmayacak. | Open Subtitles | لكنك مستعرة حول الفنلندي عندما كنت عالقة في هنا ولا تستطيع أن تفعل أي شيء حيال أنها لن يساعد. |
Ölüm saatine ya da cinsiyet ayrımına... yardımcı olmayacak. | Open Subtitles | ها لن يساعدنا فى الوصول الى جنسه او هويته |
Biz hâlâ noktaları arıyoruz ve benim bu evde boş boş oturmam bize hiçbir şey bulmakta yardımcı olmayacak. | Open Subtitles | لا زلنا نبحث عن النقط، وجلوسي هنا في هذا المنزل.. لن يساعدنا في إيجاد الكثير |
Siz çocukların güç sahibi olduğunu inkar etmiyorum fakat sizinle saklambaç oynamak amaçlarımı gerçekleştirme yardımcı olmayacak. | Open Subtitles | لكن سألعب معكم لعبة الاختفاء والايجاد التي لن تساعدني بتحقيقأهدافي, إذا أبقوا مختفين |
Bu onu bir dosyaya dönüştürmene yardımcı olmayacak mı? | Open Subtitles | وهذا لن يساعدك لتبني عليها قضية |
Bu çocuklar kumar oyunların için yardımcı olmayacak. | Open Subtitles | لن يساعدك الأطفال في ألعاب القمار |
Eroin, Whispers'ı bulmana yardımcı olmayacak. | Open Subtitles | الهيرويين لن يساعدك في العثور على "ويسبرز" |
Bu hiç bir problemine yardımcı olmayacak ki. | Open Subtitles | لن يساعدك في مشاكلك |
Bilmiyorum. Bu sana yardımcı olmayacak. | Open Subtitles | حسنا,ذلك لن يساعدك |
Bizi öldürmek, buradan çıkmana yardımcı olmayacak, Cruella. | Open Subtitles | قتلنا لن يساعدك على الخروج مِنْ هنا يا (كرويلا) |
B.S.* Wallace'ın basın toplantısı buna pek yardımcı olmayacak. | Open Subtitles | مؤتمر المدعي العام الصحفي لن يساعد في ذلك |
Hayır,o zaman,bu sana yardımcı olmayacak. Pekala, Joe kesinlikle haklı. | Open Subtitles | نعم ، نعم ، إذاً ، لا ، هذا لن يساعد |
Adı yardımcı olmayacak biri. | Open Subtitles | الإسم لن يساعد. |
Ölmüş insanların adlarını ezberlemek bu savaşı kazanmamıza yardımcı olmayacak. | Open Subtitles | حفظ أسماء الموتى لن يساعدنا في هذه الحرب |
Peki, bu kitap bize yardımcı olmayacak. | Open Subtitles | هذا الكتاب لن يساعدنا |
- Danny'nin elinde Siedel cinayetini çözmemize engel bir şey yok. - O sadece yardımcı olmayacak. | Open Subtitles | لا يملك (داني) شيئاً ضد حلّنا لجريمة قتل (سايدال)، لكنّه لن يساعدنا. |
Yemeğimde yardımcı olmayacak. | Open Subtitles | لن تساعدني مع عشائي |
Suçları çözmemde yardımcı olmayacak. | Open Subtitles | لن تساعدني علي حل الجرائم |