Ancak bu durum bize yardımcı olmuyor zira bu bölgelerde ilk zamanlarda zaten çok kısıtlı sayıda tür ve biyokütle hacmi vardı. | TED | لكن ذلك لن يساعد لانه يوجد هناك القليل من اصناف الحياة وحجم الكتلة الحيوية هناك في المقام الاول |
Ama bu sürekli çıktı modeli yaratıcı düşünceye yardımcı olmuyor. | TED | ولكن هذا النموذج من الإنتاج المستمر لا يساعد ولا يشجع على التفكير الإبداعي. |
Benim tecrübelerime göre, sen onu hafifçe dürtmedikçe Tanrı pek yardımcı olmuyor. | Open Subtitles | حسناً، حسب خبرتي، الرب لا يساعد إلا إن أعطيته دفعة بسيطة |
Ne yapmaya çalışıyorsun bilemiyorum ama son yaptığın soytarılıklar soruna yardımcı olmuyor. | Open Subtitles | لا اعرف ان ملاكك هنا لكن افعالك الحالية لن تساعد بحل الموقف |
Bütün gün insanlarla konuşuyorum ama bu uyumama yardımcı olmuyor. | Open Subtitles | أتكلم مع الناس طوال اليوم هذا لا يساعدني على النوم |
Eğer masumsa, kaybolarak kendine yardımcı olmuyor. | Open Subtitles | إذا كان برئ ، فهو لا يُساعد نفسه بالإختفاء |
Bu sabit tatbikatlar sinirlerini bozuyor komutanım ve açıkça performanslarını geliştirmeye yardımcı olmuyor | Open Subtitles | انهم محبطون بتلك التمارين الثابتة وهو بشكل واضح لا يساعد أدائهم |
Bak, anladığım kadarıyla, sahtekarlık bu süreçte yardımcı olmuyor. | Open Subtitles | الأمر ، حسب ما أعرف أن عدم الصدق مع النفس لا يساعد فى العملية |
Son zamanlarda mide problemi çekiyorum. Bu bana yardımcı olmuyor. | Open Subtitles | لقد عانيت من ألم في بطني في وقت سابق هذا لا يساعد |
Ve bebek baba dramasını anlamaya çalışman buna yardımcı olmuyor. | Open Subtitles | وأنت تثرثرين عن طفلتك وأبيها ، هذا لن يساعد |
Ben buradan çok ürküyorum. Bu da hiç yardımcı olmuyor. Cidden boktan bir durumdayız. | Open Subtitles | اشعر بالخوف الشديد هنا. وهذا ايضا لا يساعد , هذا حقآ , شىء لعين. |
NHL etrafı kolaçan ediyor ve hastanede olmam piyasam açısından çok da yardımcı olmuyor. | Open Subtitles | الرابطة الوطنية للهوكي كانت تقوم بالبحث و كوني بالمشفى لا يساعد في تسويقي لنفسي |
Ve ikinizin sarılıp öpüşmeside pek yardımcı olmuyor. | Open Subtitles | وتبادلكما أنتما الاثنان للقبل في أرجاء المكان لا يساعد. |
Yani bu aile güneş paneli kurarak sadece salınım azaltımına yardımcı olmuyor aynı zamanda evin emniyet ve güvenliğini de sağlıyor. | TED | بتركيب الطاقة الشمسية، فإن هذه العائلة لا تساعد فقط على تقليل الانبعاثات بل توفر السلامة والأمن لأسرهم. |
Üstü kapalı ve dolaylı yoldan yapılan istekler yardım eden kişiye çok da yardımcı olmuyor. | TED | الطلبات الغامضة نوع الطلبات الغير مباشرة في حقيقة الأمر لا تساعد الشخص الذي سيساعدك، أليس كذلك؟ |
Matematiksel formüller akli dengemi sağlamada yardımcı olmuyor. | Open Subtitles | لا تساعد المعادلات الرياضية في استقرار حالتي العقلية. |
Aslında bana da bebek arabası, örtü veya sallanan sandalye seçmede yardımcı olmuyor. | Open Subtitles | أتعرفي ماذا؟ لم يساعدني في اختيار عربة اطفال او بطانية او كرسي هزاز |
Ve o iki vampirin evimi yuva yapmış olmaları hiç de yardımcı olmuyor. | Open Subtitles | ووجود هاتين المرأتين في البيت لا يساعدني. |
Tek ihtiyacım gece uykusu ama kimse yardımcı olmuyor. | Open Subtitles | كل ما أريده هو نوم ليلة هانئة. ولا أحد يساعدني. |
Çekiştirmen bize yardımcı olmuyor. | Open Subtitles | .البطء لا يُساعد |
Söylemeliyim ki Debra, bu ses tonu, hiç yardımcı olmuyor. | Open Subtitles | أنا يَجِبُ أَنْ أَقُولَ، ديبرا، تلك النغمةِ لا يُساعدُ الحالةَ. |
Çok kötü. Hiç yardımcı olmuyor. | Open Subtitles | ذلك سيئ جداً في الحقيقة غير مساعد أبداً |
Senin yüksek eğilimli tiz sesle bağırman baş ağrıma yardımcı olmuyor. | Open Subtitles | توهجك العالي لايساعد رأسي المُتعب عفوا؟ |