İyice kontrol etmezsem Başkan Yardımcısı'nın ofisinin önünden bile geçemem bir daha. | Open Subtitles | ان لم اتحقق جيدا فل استطيع المرور من امام مكتب نائب الرئيس |
Jim, kim olduğunu söyledim sana... American Express'in başkan Yardımcısı. | Open Subtitles | جيم لقد أخبرتك من هو إنه نائب مدير أميريكان أكسبريس |
Şimdi biraz yer açalım ki Başkan Yardımcısı öğrenci arkadaşlarımızdan birkaç soru alabilsin. | Open Subtitles | والأن سنقوم بفتح المجال حتى نائب الرئيس يتقبل بعض الأسئلة من هيئتنا الطلابية |
Conrad Gould, yönetici Yardımcısı, dört sene önce tam burada öldürüldü. | Open Subtitles | كونراد جولد، مساعد المدير، قد قتل هنا قبل أربع سنوات مضت |
Silahlar ateşlendiğinde gürültü çıkaracak, Bayan Başkan Yardımcısı bu yüzden küfretmeyin. | Open Subtitles | عندما الأسلحة تَنفجرُ، هم سيطيرون، سيدتي نائبة الرئيس، لذا لا قسم. |
Haftalar oldu Amir Yardımcısı buradaki işleri ben daha bilmeden e olduğunu biliyor. | Open Subtitles | الأمر يحصل منذ أسابيع نائب رئيس العمليات يعرف ما يجري في الوحدة قبلي |
Evlat, seninle gurur duyuyorum. Bay başkan! Bay Başkan Yardımcısı. | Open Subtitles | ولد , أنا فخور بك سيدي ألرئيس سيدي نائب ألرئيس |
Açıkçası, Başkan Yardımcısı bunun için artık çok geç olduğunun herkes kadar bilincinde. | Open Subtitles | بصراحه , نائب الرئيس يعلم كأي شخص آخر أنه أصبح متاخر لفعل هذا |
Sayın Başkan Yardımcısı, kusura bakmayın ama pozisyonunuza el koymaya çalışmıyorum. | Open Subtitles | سيدي نائب الرئيس، مع احترامي الشديد أنا لا أحاول تقويض سلطتك |
Başkan Yardımcısı'nın yeğenimi, babama vereceğinden haberin var mı? - Evet. | Open Subtitles | هل علمتي بشأن خطة نائب الرئيس بتسليم إبن أخي إلي أبي؟ |
En uygun fırlatma pozisyonu için saniyeler kaldı, Sayın Başkan Yardımcısı. | Open Subtitles | إنها على بُعد ثوانى من أفضل موقع للإطلاق سيدى نائب الرئيس |
Başkan Yardımcısı'nın Yargıtay'daki davadan neden geri çekildiğini biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم لماذا قام نائب الرئيس بسحب قضيته من المحكمة العليا؟ |
Birbirimize karşı dürüst olacağımızı sanıyordum, değil mi, şerif Yardımcısı? | Open Subtitles | إعتقدت أننا كنا صريحين مع بعضنا، صحيح يا نائب ؟ |
Daha yeni şef Yardımcısı oldum. Kahretsin, ben bile söylemeye başladım. | Open Subtitles | .منذ مدة نلت وظيفة مساعد الرئيسة تباً, و الآن أنا أنطقها |
Hangisi daha yetkili Bölge Müdür Yardımcısı mı, yoksa Bölge Satış Direktörü mü? | Open Subtitles | أيهما أعلى , مساعد المدير الإقليمي أو مخرج إقليمي مسؤول عن المبيعات ؟ |
Kibar bir savcı Yardımcısı arama izni verdi ve alarm şirketini aradık. | Open Subtitles | مساعد النائب العام الودّي أحضر لنا مذكّرة ولقد تحدّثنا مع الشركة الإنذارات |
"Pasta kesilirken ve konuklar 'iyi ki doğdun' derken başkan Yardımcısı ortalıkta yoktu." | Open Subtitles | عندما قطعت الكعكة والضيوف غنو عيد ميلاد سعيد نائبة الرئيس لم يتم رؤيتها |
Sayın Başkan Yardımcısı, tüm saygımla söylüyorum ama asırlardır başkan yardımcısının görevi başkanı kurtarmak için kıçtan almak olmuştur. | Open Subtitles | سيدتي نائبة الرئيس مع كامل الاحترام ذلك كان عمل نائب الرئيس على مر الأجيال أن تأخذي الرفسة لحماية الرئيسِ. |
Kral ateş eder ve adamı öldürür, Yardımcısı hayrete düşer. | Open Subtitles | يطلق الملك النار و يقتل الرجل و يصاب المساعد بصدمة |
Ashley annesi, bir öğretmen Yardımcısı ve bir okul otobüsü sürücüsü, aynı zamanda kurabiye de pişirir. | TED | أم آشلي هي معلمة مساعدة وسائقة لحافلة المدرسة، وصانعة لقوالب الحلوى. |
Biliyorsun Yoshida bu gece işler yolunda giderse lider Yardımcısı olacağım. | Open Subtitles | بالمُناسبة, إذا مضت الأمور على خير الليلة فسأكون مُساعد الرئيس في الغَد |
Güzel sanatlar bölümü ve kamu fonu belediye komisyonunda vekil başkan Yardımcısı. | Open Subtitles | هو النائب الثاني لرئيس لجنة رئيس البلدية الخاصة بمناهج الفنون والتمويل العام |
Başkan Yardımcısı savunma kurulundaki tüm sadık destekçileriyle bir araya gelecek. | Open Subtitles | سينضم لنائب الرئيس مؤيدون مخلصون من كل مكان في وزارة الدفاع |
Mesajı Yardımcısı iletti ama kelimesi kelimesine söyledi. | Open Subtitles | في الحقيقة أرسلت الرسالة بوساطة مساعده ولكني واثق من أنها حرفية |
Arama ilk geldiğinde doğal olarak şaka sanıp arayanı başımdan savdım ama sonra arayanın başkanın Yardımcısı olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | عندما تلقَّيت ذلك الإتصال، اعتبرت الأمر مُجرَّد هَوَس عقلي، حتى أدركت أنَّ الأمر مُتعلِّق بنائب رئيس البلدية |
Tüm bunlar Santa`nın Küçük Yardımcısı için birşey yapmayacağız mı demek oluyor? | Open Subtitles | مهلاً، هل لهذا الحديث علاقة بـ(سانتاز ليتل هيلبر)؟ |
Bir keresinde müdür Yardımcısı Bradley annemi aramak zorunda kalmıştı. | Open Subtitles | أنا تقريباًلَمْ أُقسّمْ. معاون المدير برادلي كان لا بُدَّ أنْ يَدْعوَ أمَّي في نُقطَةٍ مَا. |
Başkan ve Başkan Yardımcısı'nın zarar görmediğini öğrendik. | Open Subtitles | و لقد علمنا أن سيادة الرئيس و نائبه بخير |
Efendim, aramayı Başkan Yardımcısı yaptı ancak planın kendisine ait olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | نائبُ الرئيس أجرى ذاك الاتّصال، لكنّني أستصعبُ تصديقَ أنّه دبّرَ أمرَ الطائرة. |
Kim başkan Yardımcısı olmak ister ki? | Open Subtitles | من الأحمق الذي يريد أن يصبح نائباً للرئيس؟ |