ويكيبيديا

    "yargılamaya" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحكم
        
    • تحكم
        
    • لتحكم
        
    • للحكم
        
    • بالحكم
        
    • لأحكم
        
    • تحاكمني
        
    • وتحكم
        
    • للمحاكمة
        
    • ليحاكم
        
    • ليحكموا
        
    • أحكامك
        
    • الأحكام
        
    • أن أحكم عليك
        
    Durumu sınıflandırmak için dikkatimizi yargılamaya vermek konusunda nasıl da istekli olabileceğimizle ilgili. TED ولكنها تمثل مدى رغبتنا في تقييم الأوضاع لنضع حولها خرسانة من خلال الحكم عليها
    Çünkü gerçekte 11 taneydi, ve ikisini sildim, ve hala beni yargılamaya devam ediyorsun. Open Subtitles ما الذ ي يزعجك؟ لأنه في الحقيقة أحدى عشر ، وطردت إثنين وانت تحكم علي
    Beni yargılamaya hiç hakkın yok. Beni tanımıyorsun bile. Open Subtitles . ليس لديك الحق لتحكم علي ، أنت لا تعرفني حتى
    Yani teknolojik dünyada, modelleri yargılamaya yetecek deneyimlerimiz yok. TED ففي عالم التقنية، ليست لدينا خبرة للحكم على النماذج.
    İnsanlar bizi yargılamaya başlamadan önce biraz alışmak istiyorum. Open Subtitles أريد أن أرتاح قبل أن يبدأ الناس بالحكم علينا , أتعلمين ؟
    Burada kimsenin başının belaya girmesini istemiyorum, Kimseyi yargılamaya da gelmedim. Open Subtitles علي ذلك أنا لا أريد أن أقحم أي شخص هنا في مشكلة، ولست هنا لأحكم بذلك
    Bu noktada, Albay'ı olduğu kişi yapan her inanç ve düşünceyle yüz yüze geldi, kendisini bu kurallara göre yargılamaya zorlandı. Open Subtitles و عند تلك اللحظة، عليه أن يواجه كل فكرة و كل عقيدة تمثل الكولنيل أونيل و قد تم إجباره على الحكم على نفسه من هذا المنطلق
    Hareketlerimizi kabullenmeliyiz ancak kendimizi yargılamaya kalkmak kendi yargıcımız, jürimiz, celladımız olarak davranmak çözüm değil. Open Subtitles علينا أن نتملّك على أفعالنا، لكن أن نضع نفسنا في محكمة، ونتصرّف وكأننا قضاة أنفسنا، هيئة محلفّين، ومنفذي الحكم.
    Eğer yargılamaya bu kadar kararlılarsa ben bırakalım yargılasınlar derim. Open Subtitles أذا كانوا مُصممين على الحكم عيلنا. أقول : لنتركهم.
    Ve eğer sen ölçtüğün hiç araca sahip olmasan , kendin için yargılamaya sahip olacaksın. . Open Subtitles وإذا كنت لا تملك أداه لتقدير هذه القوة يجب أن تحكم على نفسك
    Beni yargılamaya hakkın yok, tamam mı? Open Subtitles وليس مسموحاً لك أن تحكم عليّ, حسناً, لأنني أعرف حقيقة أنك راقبت والدتك,
    Gelip beni hayatta kalmak... istediğim için yargılamaya kalkma. Open Subtitles و أنهي هذا الأمر لكن لا تحكم علي لأنني أريد أن أبقى حياً
    Eğer buraya beni yargılamaya geldiysen, gidebilirsin! Open Subtitles إن جئت هنا لتحكم عليَّ فارحل فقط
    Sen kim oluyorsun da beni yargılamaya kalkıyorsun? Open Subtitles من انت لتحكم اصلا؟
    Seni yargılamaya falan çalışmıyorum, çünkü ben de o okuldaydım ben de payıma düşen fındıkları kırdım bu yüzden de Hunter Jennings'in kötü bir adam olduğunu biliyorum. Open Subtitles أنا لا أسعى للحكم عليكِ أو ما شابه لأنني كنتُ أيضاً معكِ هناك بالكليّة و قد واعدتُ حصّتي من الشبّان الغريبي الأطوار
    Sen nasıl diyorsan, kardeşim. Ben sana destek vermeye geldim, yargılamaya değil. Open Subtitles مهما تقول يا رجل، انا هنا لدعمك وليس للحكم عليك
    Eğer adam ölmüşse, onu yargılamaya başlayacaksın. Open Subtitles اذا كانت هذه الضحية ميتة، ستقومين بالحكم عليه
    Buraya seni yargılamaya gelmedim. Open Subtitles اسمع يا رجل,انا لست هنا لأحكم عليك
    Ama bir yandan babanın 40.000 dolarlık arabasına yaslanarak... beni yargılamaya çalışmasan memnun olurum. Open Subtitles لكن حاول عشان خاطري إنك تبطّل تحاكمني... وانت بتروح مدارس في عربية ابوك أم 40 ألف دولار
    Yüzünde kibirli bir gülümsemeyle beni yargılamaya kalkışma evlat. Open Subtitles اذن لا تجلس هناك بتلك النظرة المغرورة على وجهك وتحكم علي يا فتى
    "yargılamaya ehil bulunmayan Gene Bristol 15 Mart 1989 tarihinde Riddle Akıl ve Ruh Hastalıkları Hastanesi'ne yatırıldı." Open Subtitles يقولجينبريستول, أعلن أنه غير مؤهل للمحاكمة, وأودع مستشفى ريدل للأمراض النفسية في هذا اليوم الخامس عشر من شهر آذار 1989.
    Onu, Athens'a yargılamaya götürüyoruz. Open Subtitles ، سنأخذه إلى (أثينا) ليحاكم هناك
    Siz Dürüstler çok dürüst olduğundan yargılamaya en uygun olduğuna inanıyor musunuz? Open Subtitles وأنت تظن بأن الصرحاء الأنسب ليحكموا لمجرد أنهم صادقون جدًّا ؟
    O adamı sadece bir kaç haftadır tanıyorsun. Onu bu şekilde yargılamaya hakkın yok. Open Subtitles لا تعرفه سوى منذ أسابيع قليلة، لا يحق لك أن تصدر أحكامك عليه
    yargılamaya gelmedim Ezequiel. Gerçekleri söylüyorum. Open Subtitles لست هنا لاطلق الأحكام أنا فقط اسجل الحقائق
    yargılamaya çalışmıyorum. Benden para istiyorsunuz. Open Subtitles أنا لا أحاول أن أحكم عليك ولكنك تأتين وتطلبين المال

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد