Kültürümüz kızların ve erkeklerin evlenmeden önce böyle şeyler yapmasını yasaklar. | Open Subtitles | ثقافتنا تمنع قيام الشاب والفتاة بمثل هذه الأمور قبل الزواج |
Donanma yönetmeliği, nöbette olmayan denizcilerin silah taşımasını yasaklar. | Open Subtitles | لوائح البحرية تمنع حمل الأسلحة النارية بإستثناء حراس المراقبة. |
Politikamız altı aylık periyodlarda birden fazla defa yapılmasını açıkça yasaklar. | Open Subtitles | سياستنا تمنع بشكل واضح ... إجراء العملية أكثر من مرة في فترة ستة أشهر |
Belki Tanrı pantolonları yasaklar falan diye. | Open Subtitles | في حالة ان الهكم قرر تحريم السراويل , هاه ؟ |
Nükleer füzeleri de yasaklar. Herkes bunu söylemiyor mu zaten? | Open Subtitles | تحريم الصواريخ النووية، هل قال ذلك أحداً؟ |
Büro politikası adam kaçıranlarla anlaşmaya oturmayı yasaklar. | Open Subtitles | سياسة المكتب تمنع التفاوض مع المختطفين |
İkisini de olmam gerekiyormuş gibi hissediyorum. Bak, bir ilişki yaşarken karşındaki insana yasaklar koyamazsın. Bunu yapmazsan, onu hepten yoldan çıkarmış olursun. | Open Subtitles | اسمع عندما تكون في علاقة لايمكنك ان تمنع الشخص الاخر من فعل الاشياء والا اضمن من انه سيفعلها انها طبيعة البشر عن ماذا تتحدث بحق الجحيم؟ |
Hayır, şirket politikası kesinlikle bunu yasaklar. | Open Subtitles | . كلاّ، لدى الشركة شروطٌ تمنع هذا |