Yoktan satış, yatırımcının, sahip olmadığı hisseleri ödünç almak sureti ile satmasıdır. | Open Subtitles | البيع على المكشوف هو عندما يأمل المستثمر الحصول على أرباح من الإنخفاض المتوقع في أسعار الأسهم |
Peki, ama yatırımcının faal olma gibi bir sorumluluğu yok mudur? | Open Subtitles | لكن، أليس لذلك المستثمر مسؤولية تدفعه ليكون نشطاً؟ |
yatırımcının yüksek riski ve ürünün likidite azlığını kabul edip onaylaması gerekiyor. | Open Subtitles | على المستثمر أن يكون مُدركاً لحجم خطورة هذا الإستثمار وسيولة المنتج |
Nihayetinde özel olarak bin kadar yatırımcının nabzını yokladık ve şaşırtıcı bir şeyler bulduk. | TED | وفي الواقع قمنا بإجراء استفتاء بين آلاف من المستثمرين. ووجدنا أمراً مذهلاً. |
Bir grup yatırımcının yardımları ile Liberty Sokağı'nda, Edison'un bürosundan yalnızca birkaç blok ötede bir laboratuvar açtı. | Open Subtitles | وبمساعده بعض المستثمرين افتتح معملا له في شارع المكتبه قريبا من مكاتب أديسون |
Büyük bir yabancı yatırımcının bize sponsor olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | لقد ذكرتُ ان مستثمراً أجنبياً كبيراً يقوم بتمويلنا |
Borsa tarihinde herhangi bir 13 yıllık dönemi alırsanız, yatırımcının en azından %10 kâr ettiğini görürsünüz. | Open Subtitles | إختاروا أي حقبة مدتها 13 سنة في تاريخ سوق الأسهم المالية وسترون مستثمراً % صنع على الأقل 10 |
Evet de . Ana yatırımcının Raymond Tusk olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبريه نعم، أخبريه أن المستثمر الأساسي هو رايموند تاسك. |
Bir yatırımcının böylesine bir deneyde bu denli rol alması. | Open Subtitles | أن يكون المستثمر من هذا النوع من العوامل الرئيسية في التجربة. |
Günümüz piyasasında aktivist yatırımcının rolünü konuşalım. | Open Subtitles | لنتحدث عن دور المستثمر النشط في سوق اليوم |
Araştırmacımızdan yatırımcının dolandırıcılığını araştırmasını isteyeceğim. | Open Subtitles | وقد طلبتُ من محققنا بأن يتقدّم ليبحث عن احتيال المستثمر |
Bu sözde yatırımcının sözde anlaşmasını görmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا بحاجة لرؤية هذا العقد المزعوم من هذا المستثمر المزعوم |
Şirketimdeki milyonlarca yatırımcının büyük ölçüde kaybedeceklerini söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون أن ملايين المستثمرين فى شركتى سوف يتكبدون خسائر كبرى |
yatırımcının faizini falan düşüp ikinize de birer milyar vereceğiz. | Open Subtitles | وبعد فوائد المستثمرين وهكذا, لا يزال بوسعنا دفعُ مليون دولار لكل فرد. |
Bir yatırımcının teknesiyle balina patlatmaya gittik. | Open Subtitles | كنت بالخارج في قارب أحد المستثمرين نفجر الحيتان ؟ |
Bir yatırımcının önünde sadece kendi şirketim hakkında değil, gruptaki tüm şirketler hakkında konuşup değerli 15 dakikamı harcamak daha önce eşi görülmemiş bir şeydi. | TED | إن قضاء 15 دقيقة من وقتي الثمين أمام أحد المستثمرين ليس فقط للحديث عن شركتي، بل عن كل الشركات في المجموعة، أمر لم يسبق له نظير. |