| Ve yatağımın üzerine oturup her şey hakkında konuşuruz. | Open Subtitles | و نجلس على سريري, و نتحدث عن كل شيء. |
| Seni yatağımın üzerine koymayı ve resmini yapmayı istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن ترسم لك وكنت وضعت على سريري. |
| Eve gidene kadar heyecanım devam etti, bareti yatağımın üzerine attım, yatağa uzandım ve fark ettim ki içinde bir açıklama vardı. | TED | بقيت سعيدا حتى وصلت إلى منزلي, وألقيت الخوذة على سريري, ثم رميت نفسي على السرير, لأدرك أنه بداخلها توجد ملاحظة مكتوبة: "تحذير: هذه الخوذة مصممة لأغراض تزيينية فقط, |
| yatağımın üzerine çıktığımda Empire State Binası'nı görebiliyorum. | Open Subtitles | بإمكاني رؤية مبنى رئاسة (نيويورك) إذا وقفت على سريري |