Çocukluğunuz süresince büyürken ve yetişkinliğiniz süresince yaşlanırken kişisel kimliğiniz yavaş yavaş değişir. | TED | اثناء النمو في مرحلة الطفولة و الكبر بعد البلوغ، تتغير هويتك الشخصية ببطء. |
O zaman, söylediğin doğruysa general seni yavaş yavaş öldürecek demektir. | Open Subtitles | ..حسناً , اذا انت تقول الحقيقة ذلك الجنرال سوف يقتلك ببطء.. |
Nasıl daha iyi yaşayacağımıza yavaş yavaş ve adım adım ulaştık. | TED | ونحن نعمل إما ببطئ أو بالتدريج كي نحيا في عالم أفضل. |
Mesela son bir yıldır kendi karımı yavaş yavaş öldürüyorum. | Open Subtitles | على سبيل المثال أنا أقتل زوجتي ببطئ على مدى سنين |
Ama yavaş yavaş öğrencilerimin hiç birşey öğrenmiyor olabileceği gerçeğini ürkütücü bir şekilde anlamaya başlıyorum. | TED | و لكني تدريجياً بدأت ادرك برعب، أن تلاميذي ربما لم يتعلموا شيئاً. |
Haberi patlattığım zaman,... ..basit sorulara basit cevaplar ile yavaş yavaş başlamanızı istiyorum. | Open Subtitles | انا اريد منك ان تبدا ببطء مع الأجوبة والاسئلة ، ستكون الأسئلة بسيطة |
Kendi karaciğerini yemeye zorlandı, yavaş yavaş kıyma makinesine sokuldu, | Open Subtitles | أُجبرت علي تناول كبدها قطعوها ببطء بواسطة منشار قطع أشجار |
Ekibinde vücudunun ve beyninin kontrolünü yavaş yavaş kaybeden bir doktor istemiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا ترغب بطبيبة في فريقك تفقد تحكمها ببطء في جسدها وعقلها |
Unutmayalım ki, yavaş yavaş yaklaşacak zamanımız yok. Gözler önünde teklifimizi vurmalıyız. | Open Subtitles | لا وقت لدينا للتقرب إليه ببطء علينا أن نقدم له العرض مباشرة |
İlk adım biraz ustalık ister ama yavaş, yavaş, hızlı, hızlı, yavaş olmalısınız. | Open Subtitles | الخطوة الأولى تكون صعبة قليلاً، ولكن عليكِ التحرك ببطء، ببطء، بسرعة، بسرعة، ببطء. |
16 yıl ona baktım yavaş yavaş kendisini öldürecek kadar içti. | Open Subtitles | شاهدت لمدة 16 عاما كما أنها ببطء شربت نفسها حتى الموت |
Şu kocaman iğneyle aşı olmak hariç. yavaş yavaş yakan acısı... | Open Subtitles | ما عدا حقنته الحادة الكبيرة والجحيم الذي تسببه عندما يحقنها ببطئ |
Ama sonra tabiri caizsse ısıyı yavaş yavaş kapatmak için gidiyorum ve sonra repligatörün yaşaması için şimdi mümkün olabiileceği yerde canlılık eşiği vardırr. | TED | ومن ثم سوف اُخفض الحرارة ببطئ وأصل الى عتبة الجدوى حيث يُمكن الاًن للمُتكرر ان يعيش |
İşler böyle değişiyor. İnsanların arasından, yavaş yavaş. | Open Subtitles | هكذا تتغير الأشياء بالفعل ببطئ عبر الناس |
Ve yavaş yavaş bu üç gün boyunca, siz de anlamaya başladınız, neden bütün bu ilgisiz şeyleri dinlediğinizi. | TED | ولذا، تدريجياً وخلال هذه الثلاثة أيام، تبدأ في محاولة معرفة، لماذا أستمع لكل هذه المواضيع غير المتعلقة بالموضوع؟ |
yavaş yavaş kurulan romantik ilişkilerden de tamamen uzaklaşıyorlar. | TED | هم كذلك خارج التزامن في العلاقات الرومانسية، والتي تبنى تدريجيا وبمهارة. |
Başta onları tersliyordun, ama sonra yavaş yavaş, ...içlerinden birine ısınmaya başlıyordun. | Open Subtitles | في البداية رفضتيهم ولكن شيئاً فشيئاً ملتي لأحدهم وكان يشبهني بعض الشيء |
Bir baykuş yanıma kondu ve yavaş yavaş gecenin diğer hayvanları yanıma geldiler. | Open Subtitles | توجهت بومة حكيمة إليَّ ببطىء وفجأة أكثر مخلوقات الليل جاءت لتكون إلى جانبي |
Ve sonra yavaş yavaş etrafı dolandım, bazen kendimi biraz kayıp hissederek. | TED | بعدها ذهبت تدريجيًا إلى ما أبعد، شعرت بأنني ضائع في بعض الأحيان. |
yavaş yavaş oraya geleceğim ve sana bu telefonu vereceğim. | Open Subtitles | سأتي إلى عندك بهدوء و أسلمك الهاتف حتى نستطيع التكلم |
Aşağı in. Dikkat et! Yavaş, yavaş, buradan. | Open Subtitles | اهبط ، راقب خطواتك ، على مهلك ، على مهلك من هذاالطريق |
İnsanın dostlarının olmasının ne demek olduğunu yavaş yavaş anlamaya başlıyorum. | Open Subtitles | لقد بدءت بالفهم ببطأ ما الذي يعنيه ان يكون لديك رفقاء |
Şehre düşen bombalar tarafından parçalanma ihitimalimizin dışında, yavaş yavaş buradan kurtulabileceğimize inanmaya başladık. | Open Subtitles | بغض النظر من احتمال تفجيرنا بسبب القنابل التي تسقط على المدينة بَدأنَا نعتقد ببطيء بأننا سنَخْرجُ فقط كقطعةِ واحدة |
yavaş yavaş. Ta ki teslim olana kadar. | Open Subtitles | رويدًا رويدًا بتعاقب الأيام، ريثما ينكسر صمودك. |
Hastaneye yeni geldi. yavaş yavaş, tamam mı? | Open Subtitles | لقد دخل للتو , فلنعمل خطوة بخطوة , حسناً ؟ |
Mafya ya da diğer adıyla "La Cosa Nastra", FBI tarafından yavaş yavaş ve sistematik bir şekilde çökertildi. | Open Subtitles | قام مكتب التحقيق الفيدرالي بتدمير منظمه المافيا او لاكوسا نوسترا بشكل منظم و بطئ |
Yalvarma işini hâlâ dişi yapıyor, ama yavrular yavaş yavaş bu âdetin kendileri için olduğunu öğrenecekler. | Open Subtitles | مازالت الأنثى تستجدي لكن بشكل تدريجي ستتعلم الجراء هذه الطقوس لأنفسهم. |