"yayıncım" - ترجمة من تركي إلى عربي

• الناشر
• ناشري
• ناشر
• الناشرون

Yayıncım beni affetmeyecek. Başlıkları bir düşünün:
الناشر ما كان ليسامحني أبداً تخيلوا العناوين

Yayıncım akşamyedide benim için bir yemek veriyor.Konuğum olarak gelirmisiniz?
لقد دعاني الناشر إلى العشاء الليله هل تحب أن تأتي ؟

Oh, olamaz. Yayıncım beni sıkıştırıp duruyor. Cumaya ne dersin?
لا يناسبني، فإن الناشر يحتاجني ماذا عن يوم الجمعة؟

Yayıncım "ihtiyarlık"ın anlamını kimsenin bilmeyeceğini düşünüyor.
أتعلم ناشري لايُظنُ أي شخصَ سَيَعْرفُ ماذا تعني كلمة سينسينس

Yayıncım, yanımda avukatım olmadan polisle konuşmamam konusunda bilgilendirmişti.
أمرني ناشري بعدم التحدّث مع وكالات إنفاذ القانون إلاّ بوجود مُحامٍ.

Nihayet gerçek bir Yayıncım olmuştu.
و ــ بوبس ميريل ــ تكفل نشر الكتاب حينها كان لدي ناشر حقيقي

Umarım tüm bunları kitabıma yazdığımda Yayıncım bunları düzenler
اتمنى ان يتهافت عليا الناشرون عندما اكتب كل هذا

Yayıncım, kitabım için bir yemek düzenlemem için bana yalvarıyor. Senin restoranda imza günü yapabilirim böylece orası, sonunda dolup taşar.
كان الناشر يرجوني للقيام بحفل محلية لأجل كتابي، يمكنني التوقيع على الكتاب في مطعمك

Bakamadım, Yayıncım masamda onları görene kadar bakma fırsatım olmamıştı.
لم أكن، فأنا لم ألقى حتى نظرة عليها حتى جاء الناشر ورأها فوق مكتبي

Yayıncım, imza turu için bir süredir peşimde.
وكان لي الناشر بعد لي لفترة من الوقت للقيام بجولة في كتاب.

Bak, burada olmamın tek sebebi, çünkü Yayıncım yalancının hikayesini çaldığımı düşünmeye başlamasıdır.
إسمع , السّبب الوحيد لوجودي هُنا هو بسبب أنّ الناشر بدأ يعتقد أنّني سرقتُ قصّة ذلك الكاذب

Yayıncım en az 120 sayfa olması gerek diyor.
يقول الناشر إنه يجب أن تكون على الأقل ـ 120 صفحة.

Eğer oda arkadaşım, Nijeryalı Yayıncım, Mukta Bakaray hakkında fikir sahibi olsaydı, ve bankacılığı bırakıp, rüyasını gerçekleştirmek için, bir yayınevi kuran sıradışı bir adam olduğunu bilseydi ne olurdu?
ماذا لو علمت شريكتي في الغرفة عن الناشر النيجيري، موكتا باكاراي، رجل معروف ترك وظيفته في البنك ليحقق حلمه ويبدأ دار نشر؟

Yayıncım oldukça talepkârdı.
... الناشر ومن معه كثيروا المطالب

Yayıncım bana biletleri teklif etti, ama "Zeppelin"i duyduğumda onun bir hava gösterisi olduğunu sandım.
الناشر خاصتي عرض عليّ التذاكر لكن عندما سمعت الاسم (زيبلين) ظنتت أنه نوع من معرض جوي معرض جوي؟

Sana Sıcak Dalgası'nı verirdim ama Yayıncım bir kopyanın bile sızmasını istemiyor.
سأودّ أن أعطيكِ كتاب "موجة (هيت)، ولكن لا يُريد ناشري أن تتسرّب أيّ نسخ.

Nijeryalı Yayıncım ve ben, yakın zamanda, Farafina Trust adında kar amacı olmayan bir şirket kurduk. Ve kütüphaneler kurmak, varolan kütüphaneleri yenilemek, kütüphanelerinde hiç kitap olmayan devlet okullarına kitaplar temin etmek, ve okuma-yazma konusunda çok ama bir çok seminer düzenleme konusunda büyük hayallerimiz var. Birçok hikayemizi anlatmaya gönüllü olan insanlar için.
ناشري النيجيري وأنا بدأنا للتو منظمة غير ربحية تسمى فارافينا ترست. ولدينا أحلام كبيرة لبناء مكتبات وإعادة تأهيل المكتبات الموجودة بالفعل، وتوفير الكتب لمدارس الدولة التي ليس لديها أي شيء في مكتباتها، وأيضاً لتنظيم الكثير والكثير من ورش العمل، في القراءة والكتابة، لكل الناس التواقين لحكي العديد من القصص.

Hayır, Yayıncım bir isim söylemedi.
لم يعطني ناشر كتابي اسماً له

Yayıncım ceketle çekilen resmin önemli olduğunu söyledi.
الناشرون يقولون ان الصوره الدعائية مهمة جداً