Hakikati yayıp, Hıristiyanlık bayrağını yükseltmek ve onun çaldığı inancı geri getirmek için bir şans verin bana. | Open Subtitles | فقط أعطني فرصة لنشر الإنجيل لرفع راية المسيحية لاستعادة الثقة التي سرقها |
Haberi yayıp olabildiğince tanığı kullanabilmek için mi? | Open Subtitles | لنشر الخبر وأنخراط أكبر عدد ممكن من المشاهدين؟ |
Güçlerimizi etrafa yayıp, şehri tarayacağız. Tamam mı? | Open Subtitles | سنقوم بنشر قواتنا و تمشيط البلدة,أليس كذلك؟ |
Rakibinin cinsel tercihleri hakkında söylentiler yayıp seni seçtirmek bana kaça patladı unuttum mu sanıyorsun? | Open Subtitles | ماذا قلت مستر فيربانكس؟ أتظن أنى نسيت كم كلفنى حصولك على الأنتخابات بنشر القصص |
Basına, onu gözaltına aldığımızı yayıp kurtulduğunu söyleyebiliriz. | Open Subtitles | نسرب للصحافة خبراً أننا حجزناه بعهدتنا وأنه نجى |
Bu gece zenci kıçımızı yayıp yatmak için bi yer arıyoz. | Open Subtitles | نبحث عن مكان لمبيت المؤخرات السوداء الليله |
Korku yayıp FBI'yla dalga geçmek için mi? | Open Subtitles | لنشر الذعر والسخرية من المباحث الفيدرالية؟ |
İskoçya'da halka doğrudan haber yayıp ve Marie de Guise'e doğrudan gidip sessizliği için para talep edebilecek güvenebileceğimiz bir var mı? | Open Subtitles | كل من نأتمنهم لنشر الأخبار في (سكوتلاند) يمكنهم الذهاب بدلاً من هذا إلى (ماري دي غويس).. |
İçinde virüsü yayıp insanları öldürmesi için bir mekanizma var. | Open Subtitles | هناك آلية داخل تلك تسمح بنشر الفيروس لإصابة الناس |
- Todd dedikodu yayıp duruyor. | Open Subtitles | أتعلمين ماذا؟ تود فقط يقوم بنشر الشائعات |
Hey, belki onun hakkında bir yalan yayıp misilleme yapabiliriz. | Open Subtitles | ربما يمكننا الثأر بنشر الكذبات عنها |
Basına, onu gözaltına aldığımızı yayıp kurtulduğunu söyleyebiliriz. | Open Subtitles | نسرب للصحافة خبراً أننا حجزناه بعهدتنا وأنه نجى |
Bu gece zenci kıçımızı yayıp yatmak için bi yer arıyoz. | Open Subtitles | نبحث عن مكان لمبيت المؤخرات السوداء الليله |