Karşıya geçen bir yaya var. 10 saniye içinde arkandayım. | Open Subtitles | لقد توقفت لعبور المشاة سأكون خلفك مباشرة بعد 10 ثوانى |
Ne zaman birisi sarhoş bir yaya tarafından çarpıldım diye anlatsa, mucize derdim. | Open Subtitles | لطالما تساءلت إن كان يُخبر الناس أنّه صُدم من قبل أحد المشاة الثملين |
Köye çıkan yol burası, efendim. yaya olarak yaklaşık beş dakika sürüyor. | Open Subtitles | هذا هو الطريق للقرية يا سيدي قرابة خمسة دقائق سيراً على الأقدام |
Bu rotada bazı kaldırımları ve yaya yollarını es geçebileceğimi söyledi. | TED | ولكنه نوه لي الى ان ذلك الطريق ربما لا يحوي في اجزاءه على مسارات خاصة للمشاة |
Bu plaza eskiden dünyanın en büyük yaya yolu bağlantılarına sahip olan medinenin şehirsel bütünlüğü açısından ciddi bir tehlike olan, karmakarışık bir nakliye merkeziydi. | TED | كانت الساحة سابقا مركز تنقل فوضوي انتهك من الكمالية المدنية للمدينة، التي تحوي أكبر شبكة مشاة في العالم. |
bir numaralı şüpheliyi uzun bir romörkun arkasında yaya olarak bulduk. | Open Subtitles | ولدينا المشتبه رقم واحد على قدميه. رقم واحد وراء مقطورة طويلة. |
Atları ayıramayız ama sizi yaya götürebilirim. | Open Subtitles | ليس لدينا أحصنة، ولكن سآخذكم هناك على الاقدام |
Temel coğrafisine bakıyoruz, yollarına, caddelerine, araç ve yaya trafiğine bakıyoruz. | TED | لذا، نمعن النظر في الطبيعة الأساسية، وننظر إلى الشوارع، والأحياء، وتدفق المشاة والمركبات |
Yanlış anlamayın lütfen, ben de yaya güvenliğinden yanayım, itfaiyelerin varlığından ve tabii ki tekerlekli sandalyelerden de. | TED | الآن، لا تسيؤوا فهمي أرجوكم؛ أنا مع أمن المشاة بشدة، مكافحة الحرائق و بالتأكيد، مداخل الكرسي المتحرك. |
Bu soldaki yaya rolündeki kişi bizim iş birlikçimiz. | TED | هناك صديقنا المتحالف إلى اليسار متظاهراً بأنه من المشاة. |
Uçma yetisi olmayan penguenler açık kumsalı yaya olarak geçmek zorunda. | Open Subtitles | البطاريق لاتطير، وعندعَودتها يَجِبُ أَنْ تَعْبرَ الشاطئَ المفتوحَ مشياً على الأقدام. |
Şimdiye kadar yapılan en uzun yaya yolculuğunu yaptık, on yıldır yapmayı hayal ettiğim bir şey. | TED | قمنا بأطول رحلة قطبية في التاريخ مشيا على الأقدام شيء حلمت بالقيام به منذ عقد. |
Hayır, bir insan hayvan ölene kadar ata biner, sonra da yaya devam eder. | Open Subtitles | لا.الآدمي يمتطي جواده حتى يموت ثم يكمل طريقه سيرا على الأقدام |
26 dönüm araç şeride yeni kullanış verdik yaya alanına dönüştürerek. | TED | لقد قمنا بتغيير استخدام 26 فدّان من مسالك السيارات وقمنا بتحويلها الى مساحة جديدة للمشاة |
Başka bir fon kaynağı ile şehiriçi sokaklarımızı daha yaya dostu olabilmeleri için tekrar düzenliyoruz. | TED | وبواسطة مصدر تمويل آخر، سوف نعيد تصميم كل شوارع مدينتنا الداخلية لكي تصبح عملية أكثر للمشاة. |
Bir su takımı olacak, saldırı araçları ve de yaya adamlar. | Open Subtitles | سنهجم مع الفريق المائي، الهجوم بالمركبات ولدينا مشاة |
Haberlerde yaya olduğu söylendi. Eminim araba hala park yerindedir. | Open Subtitles | قالت الأخبار بأنه كان على قدميه أراهنك بأنّه ركنها هناك |
- Orta. Şüpheli yaya olarak kaçıyor. Afrika-Amerikalı erkek. | Open Subtitles | المشتبه به يهرب على الاقدام ذكر افريقي امريكي |
Muhtemelen erzaklarıyla yaya olarak devam etmişlerdir. | Open Subtitles | من المحتمل أنّهم أخذوا إمداداتهم وواصلوا مشيًا على الأقدام. |
Çiftesini bir yaya bağlamıştı ya hani. | Open Subtitles | ترى، وقال انه مرتبط بندقيته في القوس في وقت سابق. |
yaya gideceğimiz yolu azaltmak daha iyi. | Open Subtitles | كلما قلت المسافة التى سنتحركها على أقدامنا كلما كان أفضل |
Tekrarlıyorum. Üç kişi yaya olarak kubbeye geliyor. | Open Subtitles | ـ فلتجلوهم ينبطحون ـ أكرر ثلاثة على أقدامهم متجهين للقبّة |
yaya olmalı. | Open Subtitles | لابد اٍنه علي قدمه |
4 kişi senin çalışanın, 2 garson, 1 zücaciye dükkanından satıcı kadın 5 de yoldan geçen yaya. | Open Subtitles | أربعة من موظفيك، ونادلين وبائعة من محل الأواني الزجاجية وخمسة من المارة. |
yaya bak. | Open Subtitles | إنظرْ إلى ذلك القوسِ. إنظرْ إلى ذلك |
yaya olarak ayak uydurabilirim. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنِّي أستطيع المواصلة سيرًا على الأقدام |