Sana, yazdıklarını beğendiğinde iki çeşit alkollü sıvı akıtabilen yeni bir daktilo getirdim. | Open Subtitles | لقد أحضرت لك آلة كاتبة جديدة والتي تقوم بإصدار نوعين من السموم عندما يعجبها ما تكتبه |
Daha önce aramak isterdim ama olanları ve yazdıklarını düşünmek için zamana ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | كنت سأتصل من قبل لكنني كنت بحاجة إلى بعض الوقت للتفكير بكل ما حصل وبما كتبته لي |
Rambaldi'nin Bristow hakkında yazdıklarını okuduktan sonra, kusura bakmayın ama dehşete düştüm. | Open Subtitles | الآن,بعد قراءة ما كتبه رمبالدى عن بريستو أعذرونى ولكنى مرعوب |
30 ya da 40 dakikadan sonra ne yazdıklarını bilmeden yazarlar. | TED | بعد 30 أو 40 دقيقة، يكتبون بدون أن يعرفوا ماذا يكتبون. |
Warren'ın yazdıklarını gözden geçirirken, bizim adlitıp kanıtları ile destekli bir hipotez üzerinde odaklanmamız gerektiği. | Open Subtitles | يبحث في كتابات وارن فإنه يجب علينا أن نركزَ على الفرضيات التي تتطابق مع الدليل القضائي |
- Söz ettiğim için beni affet sana yazdıklarını düşünmüştüm. | Open Subtitles | ؟ اغفري أنني ذكرت ذلك، تصورتُ أنهم كتبوا لك بذلك |
Bir kız seninle yakınlaşmak istedi ve bir şekilde yazdıklarını ele geçirdi. | Open Subtitles | فتاه تود التعرف عليك فتاه وقع في يدها ما تكتبه |
Bir kız seninle yakınlaşmak istedi ve bir şekilde yazdıklarını ele geçirdi. | Open Subtitles | فتاه تود التعرف عليك فتاه وقع في يدها ما تكتبه |
Size yazdıklarını söylemek isterdim, ama biraz çekiniyorum. Şunu söyleyeyim: | Open Subtitles | أود أن أخبركم بما كانت تكتبه لكن أشعر بالخجل بعض الشيء من ذلك |
Baksana, şimdiye kadar yazdıklarını bana e-mail olarak göndersene. | Open Subtitles | اسمعي , لم لا ترسلين لي ما كتبته مؤخراً ؟ |
Blair'in aşkını yeniden kazanmak için umutsuzca çabalamaya geldin, ama onunla ilgili yazdıklarını görünce, senden sonsuza kadar nefret edeceğini biliyorsun. | Open Subtitles | أنت هنا في محاولة يائسة لتكسب مرة أخرى حب بلير و لكن أنت تعلم عندما تقرأ ما كتبته عنها سوف تكرهك للأبد |
Durum raporunda benim için yazdıklarını okudum ve teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | قرأت ما كتبته بشأني في تقرير الحالة وأردت فقط شكرك |
İnsanların senin için yazdıklarını okuyordum, buna dayanarak şöyle özetleyebilirim... | Open Subtitles | لقد قرأت ما كتبه الناس إليك، وبحسب ما أستطعت جمعه يبدو كأنه لم تكن انجي الوحيده التي تحب الحفلات |
Ama senin yazdıklarını eleştiren bazı insanların yazılarını okudum ve senden okuduklarını ...kaleme alan yazarların ...yazdıklarını da onaylamıyorum. | Open Subtitles | لكنني قرأت أشياء كتبه آخرون عن الأشياء التي كتبتها ولا أوافق على الأشياء التي قرأتها من الآخرون |
Dergisinde Hank Rearden hakkında yazdıklarını okudun mu? | Open Subtitles | هل قرات ما كتبه عن هانك ريردن فى صحيفته ؟ |
Bizi izleyip hayatımızla ilgili şarkılar yazdıklarını söylerdi. | Open Subtitles | كانت مقتنعة انهم كانوا يراقبوننا و يكتبون اغان عن حياتنا |
Bizi izleyip hayatımızla ilgili şarkılar yazdıklarını söylerdi. | Open Subtitles | كانت مقتنعة انهم كانوا يراقبوننا و يكتبون اغان عن حياتنا |
- Hoppala. 10 bin kişi, pür dikkat bir adamın yazdıklarını dinliyor demek. | Open Subtitles | عشرة الاف انسان , كلهم يستمعون الى كتابات وافكار شخص واحد |
Roma'nın tüm büyük adamlarının yazdıklarını muhafaza ediyorsunuz. | Open Subtitles | و بكل كتابات الرجال العظماء فى روما |
Herkes bana gülümsüyordu, sonra işten çıktım ve aşçı şapkama bunu yazdıklarını gördüm. | Open Subtitles | أكتشفت انهم كتبوا هذا على قبعة كبير طباخيني |
Hayranlarının sitene yazdıklarını görüyorum. | Open Subtitles | أرى ما يكتبه معجبيك على الموقع الالكتروني |
Bellario'nun yazdıklarını duydunuz. Ona inanıyorum. | Open Subtitles | سمعتم ماكتبه بيلاريو وهاهو، كما أظن، العالم قد جاء |
Söyle, hakkında yazdıklarını bilmek istemiyor musun? | Open Subtitles | فقط اخبريني ، الا تريدين ان تعرفي ماذا كتب عنك ؟ |
Kalemini kullanıp konuştu, yazdı, hiçbir Çinlinin yapmadığını yaptı yazdıklarını anlatırken dürüsttü | Open Subtitles | هو يستعمل قلمهِ ويتكلمُ بهِ. كل شئ كتبهُ وقاله كان فعلاً من الصينين الذين يملكون ضمير. |
- Haklısın. Bizim için de özel akşam baskısı olarak makale yazdıklarını söyleme. | Open Subtitles | انت لست مخطئا لا تخبرني انهم طبعوا |
Yani insanlar yazdıklarını satın alıyor mu? | Open Subtitles | أعني ، هل أحد يشتري ما تكتب أو تنشر أو أي شيء؟ |