Kendim ve buradaki insanlar hakkında söyleyeceklerim olduğu için yazmıştım. | Open Subtitles | . . كتبتها لأنه انبغى عليّ ان اقول شئ ما عن نفسي وعن كل من هنا الليله |
Bu arada öğle yemeği molasında 4-5 posta yazmıştım. Onları da yolla. | Open Subtitles | وهناك أربعة رسائل إلكترونية كتبتها عند الغذاء. |
Yeni alışveriş merkezi eski merkez olunca bununla ilgili bir haber yazmıştım. | Open Subtitles | لقد كتبتُ مقالةً حول الأمر حينما أصبح المجمّع التجاري الأوّل هو الأقدم |
Bu fikri daha önce yazmıştım, ve biliyorum ki bu salonda bu ansiklopedi için geçmişte önemli çabalar sarfetmiş insanlar var. | TED | لقد كتبت عن هذه الفكرة في السابق، واعرف أن هناك أشخاص في هذه القاعة الذين بذلوا جهوداً مقدرة فيها في السابق. |
Takvimine yazmıştım. | Open Subtitles | كتبته على تقويمك و ارسلته برسالة الى بيتك |
Bunu, Hillside Hastahanesinde dördüncü sinir krizimden sonra yazmıştım. | Open Subtitles | أوه، نعم. كَتبتُ هذا في مستشفى سفحِ التل، مباشرةً بعد إنهياري العصبي الرابع. |
Var. Onu şifreleyerek yazmıştım ki kimse öyle birşey yaptığımı bilmesin. | Open Subtitles | نعم، كتبتها بشفرة حتى لا يعرف احد ماذا فعلت |
Galiba günlüğüme yazmıştım, ama evde unutmuş olmalıyım. | Open Subtitles | حسناً ابي اعتقد انني كتبتها في مذكراتي لكن لابد انني نسيت |
Yolda bana bir şey olursa diye her ihtimale karşı yazmıştım. | Open Subtitles | كتبتها لحالة إذ حدث لي أيّ شيء خلال مغامرتي |
Bunu yıllar önce yazmıştım, Başkan'la tanışmadan çok zaman önce. | Open Subtitles | كتبتُ ذلك قبل سنوات قبل فترة طويلة من لقائي بالرئيس |
Ama sana bot istediğimi yazmıştım çünkü bu boklar canımı yakıyor. | Open Subtitles | لكني كتبتُ لكِ لتُرسلي لي أحذية، لأنَ التي مَعي تُؤلِمني |
Cottingley' in cam plaka fotoğrafları ile ilgili deneme yazısı yazmıştım... okuldayken. | Open Subtitles | كتبتُ مقالة عن صور الأطباق الطائرة عندما كنتُ في المدرسة |
Yazık oldu! VIP üye olmak için 300 mesaj yazmıştım. | Open Subtitles | ااه لقد كتبت 300 ردا لأصبح عضوا في الشخصيات المهمة |
Altı ay önce ona boşanmaya karşı çıkmayacağımı yazmıştım. | Open Subtitles | لقد كتبت لها منذ 6 أشهر, اننى لا امانع فى الطلاق |
Çocukken kendi İsa'nın Doğuşu hikayemi yazmıştım. | Open Subtitles | لقد كتبت نسختي من ميلاد المسيح عندما كنت طفلاً |
-Bir kenara yazmıştım. Polisi çağırmam gerekebilir diye. | Open Subtitles | لقد كتبته في حالة إن ما كنت احتاج للإتصال بالشرطة |
Kitaba böyle yazmıştım ama esas babasının adının yazılı olduğu bir sertifika var. | Open Subtitles | هذا ما كتبته في السّجل لكن هنالك شهادة باسم الأب الحقيقي |
Sana yazmıştım. Mektuplarımı almadın mı? | Open Subtitles | كَتبتُ لك بشأن ذلك ألَمْ تَحصَلْي عَلى رسائلِي؟ |
Aslında yıllar önce, annem hakkında "Kısır Siyonist" isimli bir kısa hikaye yazmıştım. | Open Subtitles | إنه عن قبل سنوات قمت بكتابة قصة قصيرة "عن والدتي أسميتها "الصهيونية المشوّهة |
Karta "Sevgiler, oğulların Alan ve Charlie" diye yazmıştım. - Kahretsin. | Open Subtitles | أنا وضعت أسمك علية، وكتبت "مع الحب أبنائك، ألين و تشارلي" |
Daha birçok alıntını yazmıştım ve bir sürü parlak, zekice fikir de vardı ama evime giremedim. | Open Subtitles | دونت الكثير من الاقتباسات لك وكان لدي وفرة من الأفكار المدهشة، الرائعة، لكن عجزت عن دخول منزلي زوجتي منعتني |
Evet, gençliğimde çok berbat bir korku hikayesi yazmıştım, ve onlar da, bunu daha kötü bir selüloit haline getirdiler. | Open Subtitles | أجل، ألّفت رواية رعب سيئة جداً في أيام شبابي وحوّلوها إلى فيلم أسوء بكثير |
Hatırlıyor musun, şubatta sana arabayı yine çarptığını yazmıştım. | Open Subtitles | هل تذكر عندما كتبت لك أنه قد حطم السيارة ثانية في فبراير؟ حسناً؟ |
Evet, sıçarken 15 dakikada yazmıştım. | Open Subtitles | كتبت تلك خلال 15 دقيقة وأنا أتغوط |
Marsilya'daki bir arkadaşıma, duygusal sayılabilecek bir mektup yazmıştım. | Open Subtitles | أنا كتبت خطاب ملىء بالشوق لرفيقى فى مارسيليا |
Onu son olarak Ekim'de ayaklanmadan hemen sonra gördüğümü yazmıştım. | Open Subtitles | آخر مرة كتبت لك في أكتوبر كان هنا، بعد الانتفاضة مباشرة. |
Kendimi kötü hissetmiştim. Çeki zaten yazmıştım ama bunun için ona fazladan bir 100 dolar daha verdim. | Open Subtitles | شعرت سيئة، كنت قد كتبت بالفعل الاختيار، حتى أنا فقط أعطاها اضافية مئة. |