Anlaşılan onu günde 4 kez beceriyor ve yeni şiirler yazması için ilham veriyor. | Open Subtitles | يبدو , أنه يمارس معها الجنس أربعة مرات يومياً ويلهمها لكتابة مجلدات عن الشعر الحديث |
Seni turuncu elbiseler dışında görmek güzel... her ne kadar savcıya, yalan rapor yazması için ödemen gereken bir şeyler olsa da. | Open Subtitles | أنه جيد بأن أراك خارج البدلة البرتقاليه حتى لوكنت دفعت لطبيب الشرعي لكتابة تقرير مزيف |
İçimde bir his vardı. Ben de ona birkaç sayfa yazması için baskı yaptım. | Open Subtitles | لذا واصلت الضغط عليها لكتابة صفحات إضافية |
Bence herkese şarkı yazması için bir şans verebilir. | Open Subtitles | أظن أن الجميع عليه أن يحظى بفرصة لكتابة أغنية |
Bence bilgilerimizi birbirimizden almalıyız bir şey yazması için de polisi çağıralım.. | Open Subtitles | و الحصول على شرطي لكتابة القليل من الأشياء بهذه الطريقة لا يوجد خلافات |
Yerliler metinleri yazması için kadın mı görevlendiriyorlar? | Open Subtitles | هل يوظفون هنا النساء لكتابة نصوصهم؟ |
Ve Atlantis adını verdiği bir uygarlığın yükselişi ve yok oluşuna dayandırarak töre hakkında bir hikâye yazması için ona ilham verdi. | Open Subtitles | وألهمته لكتابة رواية أخلاقية ، حول بزوغ "وانهيار حضارة عظيمة أسماها "أطلانطس |
Bütün Keegan toprakları onun olsa da çek yazması için yeğeni Ben'i beklememiz gerekti. | Open Subtitles | رغـم أنها تملك الأرض بأكملهـا إضطررنـا لإنتظار إبـن أخيها (بيـن) لكتابة الشيك |