Öyle sanmıyorum, yeğenimle yaşadığın fırtınalı romantizmden sonra. | Open Subtitles | لم أظن ذلك , فعلاقتك العاطفية مع ابن أخي كانت سريعة جداً |
yeğenimle uğraşmayı her ne kadar sevsem de senin beni araç olarak kullanman bana pek doğru gelmedi. | Open Subtitles | كما ترى ، بقدر ماأحب أن اعبث مع ابن أخي ولكن استغلالك لي للقيام بذلك لم يكن لائقاً |
Gündüzleri yeğenimle sürekli sinemaya gideriz. Bu harika bir şey. Okulu kırmak gibi. | Open Subtitles | أنا آتي طوال الوقت مع ابنة أختي إنه أمر رائع, كلعب الهوكي |
Hakkında tek bildiğim Paris'e Prag'dan yeğenimle birlikte geldiği. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنه أتى إلى باريس من براغ مع ابنة أخي |
Biri yeğenimle çıkacaksa, dövüşebiliyor mu bilmeliyim. | Open Subtitles | عندما شخصٌ ما يأخذ إبنة أخي أريد أن أعرف أنّ بإمكانه القتال |
Buradan çıkıyoruz ve seni yeğenimle takas ediyorum. | Open Subtitles | سوف نخرج من هنا الأن و سوف أقايضك بإبن أخي |
yeğenimle Ormanno çok samimi görünüyorlar. | Open Subtitles | إبن أخي و (أرمانو) على علاقة مقربة |
yeğenimle aynı yerde yaşıyorum. | Open Subtitles | اعيش في نفس المكان الذي يعيش فيه ابن اخي |
Direkt yeğenimle konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أتحدث إلى ابن أخي مباشرة. |
İntihara eğilimli yeğenimle konuşuyorum. | Open Subtitles | أنا أتحدث إلى ابن أخي الإنتحارية |
yeğenimle işe gidiyorduk, Christopher. İşi öğreniyor. | Open Subtitles | لقد قدت إلى العمل مع ابن أخي كريستوفر) إنه تعلم العمل) |
Bak, Connie. Bu gece yeğenimle meşgulüm. | Open Subtitles | اسمعي يا (كوني)، أنا نوعاً ما مشغول الليلة بموضوع ابن أخي |
Sadece bana göre bunu yeğenimle konuşmak çok garip. | Open Subtitles | إنه أمر يصعب عليّ التحدث فيه مع ابنة أختي فحسب |
Annesi de dâhil herkesten önce yeğenimle iyi bir zaman geçirmeliyim. | Open Subtitles | أقضي كثير من الوقت مع ابنة أختي قبل الجميع بمن فيهم أمها |
Merhaba. yeğenimle ne zamandır çıkıyorsun? | Open Subtitles | أهلا، منذ متى وأنت مع ابنة أخي ؟ |
Neyse, o dönme dolap sıkıştığında kız kardeşim de yeğenimle birlikte üstündeymiş ve bayağı bir sarsılmış. | Open Subtitles | على أيّة حال، كانت أختي في تلك العربة مع ابنة أخي حينما ترنّحت للأمام -بشكل سيّء للغاية |
yeğenimle bu konuyu konuşup konuşmamayı düşündüm, ama... | Open Subtitles | فكرت في أتحدث الى إبنة أخي أولا ، ولكن... .. |
yeğenimle olan dostluğunuzu kastediyorum. | Open Subtitles | أنا اُشير إلى صداقتك مع إبنة أخي. |
Buradan çıkıyoruz ve seni yeğenimle takas ediyorum. | Open Subtitles | سوف نخرج من هنا الأن و سوف أقايضك بإبن أخي |
Bazıları daha çocuktu, yeğenimle aynı yaşlarda. | Open Subtitles | البعضُ منهم كانوا صبية لم يكونوا أكبر من ابن اخي. |
yeğenimle beraber olmaktan daha iyi hiç bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء أكثر أحبه من البقاء مع ابنة اختي الصغيرة |
Çünkü sana yeğenimle geçirmen için on dakika verebilirim. | Open Subtitles | لإنني استطيع ان اعطيك عشرة دقائق مع ابنة اخي |