Ve neden şu tam karşıdaki yeşil gözlü olan değil? | Open Subtitles | ولم يكن هو الولد ذو العيون الخضراء الذي يسكن بالرصيف المقابل |
O kurbanının etiyle oynayan yeşil gözlü canavardır. | Open Subtitles | تلك العيون الخضراء التي تسخر مما تتغذى به من لحوم الناس يا سيدي |
Ve birden güzel, yeşil gözlü bir adam belirir. | Open Subtitles | وفي نفس الوقت هذا الرجل اللطيف جدا ذو العيون الخضراء يظهر. |
Bu günlerde yeşil gözlü Çinli kızlar pek olmuyor. - Yoklar. | Open Subtitles | ليس بالإمكان وجود العديد من الفتيات الصينيات يملكن عيون خضراء هذه الأيام |
Tamam, bu adam 1,89 boyunda, siyah saçlı, yeşil gözlü, tamamen sağlıklı. | Open Subtitles | حسناً , هذا الرجل طوله 6.2 قدم , شعر داكن أخضر العينين , في كامل صحته |
Çünkü gerçekte canım yeşil gözlü bir kız istiyordu | Open Subtitles | لأنى حقاً أرغب نوعاً ما فى فتاة تمتلك عينان خضراوان |
Elbette ki mahkumlara en az 99 kişinin yeşil gözlü olduğunu söyleyerek onları 98 gün beklemekten kurtarabilirdin. Fakat ortada deli bir diktatör varken güvenli bir başlangıç yapmak en iyisi. | TED | بالطبع، كان يمكن أن توفر على المساجين قضاء 98 يوماً على تلك الجزيرة وذلك بإخبارهم بأن 99 شخصاً منهم على الاقل لديه عينان خضراوان ولكن بوجود الديكاتوريون المجانين فكل ما يمكنك فعله هو انطلاقة صحيحة. |
Acaba bir ortinorengin yeşil gözlü bir tepeli papağanı karşıdan karşıya geçirmesi mümkün mü? | Open Subtitles | هل من المَعقول لنقُل، أن البلاتيبوس سيُساعِد البَبغاء ذو العيون الخضراء في عبور الشارِع |
Chantal bazen yeşil gözlü bir canavar olur. | Open Subtitles | زوجتي شانتال الحزينة هي الوحش ذو العيون الخضراء |
Kahverengi saçlı, yeşil gözlü senin boylarında, 11 kişiliği olan. | Open Subtitles | صاحبة الشعر البني , العيون الخضراء طول 5 اقدام الشخصية 11 |
Çünkü yeşil gözlü adama, benden bir mesaj götürmenizi istiyorum. | Open Subtitles | وهذا لأن لدي رسالة لتأخذوها الى صاحب العيون الخضراء |
Dinleyin, beni dinleyin! yeşil gözlü adam. Bana onun hakkında bildiklerinizi anlatın! | Open Subtitles | أستمعوا، الرجل صاحب العيون الخضراء أخبروني ما تعرفون أيها الطيور |
İçeriden birilerini, yeşil gözlü adama yakın olan birilerini bulmalıyım. | Open Subtitles | أريد شخص في الداخل شخص قريب ...من صاحب العيون الخضراء |
Ben ve Bart adına çalışıyorsun, onlar da yeşil gözlü adam için. | Open Subtitles | أنت تعمل مع الرجال ذوي البدل السوداء الذين يعملون عند صاحب العيون الخضراء |
Adadaki mahkum sayısı kadar gün geçene dek herhangi bir mahkum, kendisinin de o yeşil gözlü kişiler arasında olup olmadığını bilmez. | TED | ولكن الشيء الذي لايعلمه السجناء السابقون بأنهم إن كانو هم أنفسهم من الأشخاص ذوي العيون الخضراء الذين يتتبعونهم البقية حتى تمر الليالي بعدد هؤلاء السجناء |
Onun geniş, uzun kolları vardı omuz ve muhteşem yeşil gözlü. | Open Subtitles | كان لديه أذرع طويلة وكتفعريض.. -ولكن عيون خضراء نقية للغاية .. |
"Kıskançlık yeşil gözlü bir canavardır," bu şahsın dediğine göre. | Open Subtitles | "الغيرة هى وحش ذو عيون خضراء " قالها هذا الشخص |
"Oh, lordum, kıskançlıktan sakının; kıskançlık yeşil gözlü bir canavardır..." | Open Subtitles | "انتبه يا لورد, الغيرة انها وحش ذو عيون خضراء" |
Buyurun bakalım, yeşil gözlü canavar yine çıktı. | Open Subtitles | وها هو الأمر مجدداً وحش أخضر العينين يظهر ما .. |
Tamam, farzetki. Şöyle ki, ateşli, yeşil gözlü Hint kizi sana yaklaşiyor ve... beni becer diye yalvariiyor. | Open Subtitles | حسنا، نظريا، كان هناك فتاة الهند مينغامبيريمو أخضر العينين مثير |
Bir kız arıyorsunuz. yeşil gözlü bir kız. - Evet. | Open Subtitles | أنت لا تبحث عن شاحنة، أنت تبحث عن فتاة فتاة ذات عينان خضراوان |
Bu kişi yeşil gözlü mü? | TED | هل هذا الشخص لديه عينان خضروان؟ |
Sarışın, muhtemelen, yeşil gözlü ve esmer. | Open Subtitles | شقراء على الأرجح . وعيون خضراء . ولون خمري |
İkisi de ötekinin yeşil gözlü olduğunu görüyor ve tek bildikleri bu kişinin tek yeşil gözlü kişi olabileceği. | TED | كل منهم يرى سجيناً له عينين خضراوين وكل ما يعلمونه هو، بأنه قد يكون الوحيد |