ويكيبيديا

    "yediğiniz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تأكله
        
    • أكلتموه
        
    • أكلته
        
    • تأكلونها
        
    • تتناوله
        
    • هذا الطعام اللعين
        
    Sizin yediğiniz her lokma, yine benden geliyor, öyle değil mi? Open Subtitles حتى الأرز الذي تأكله يأتي عن طريقي أيضا أليس ذلك صحيحا؟
    Yalnızca ne yediğiniz değil, yiyeceklerin dokusu, yeme zamanınız ve yeme miktarınız da öneme sahip. TED وهو ليس فقط ما تأكله، ولكن أيضا تركيبة الغذاء عندما تأكله والكمية التي تأكلها.
    O, yediğiniz şey var ya, o, dişlerinizin parçalara ayırdığı şey. Open Subtitles هذا الذي أكلتموه للتو والذي قطعته أسنانكم
    Uçakta yediğiniz bir şeydeki bakteriden beyin tümörüne kadar her şey olabilir. Open Subtitles يُمكن أن يكون أيّ شيءٍ من بكتيريا في شيءٍ أكلتموه في الطائرة وصولاً إلى ورم في الدماغ.
    öğle yemeğinde yediğiniz pirinç ve bugün de yiyeceksiniz, Bu pirinç her çeltik sezonunda ayakları suyun içinde bir pozisyonda çok rahatsiz eğilmiş milyonlarca kadın tarafından toplanıyor. Ve suyun içindeki bir ayakta mantar ve enfeksiyon TED الأرز الذي أكلته أنت في الغذاء، والذي ستأكله اليوم، تمت زراعته بواسطة نساء ينحنين في وضع حرج، الملايين منهم، كل موسم، في موسم الأرز، عندما يزرعون الأرز عندما تكون أقدامهم في الماء
    yediğiniz en son şey neydi, efendim? Open Subtitles ما هو أخر شئ أكلته , سيدى ؟
    Eğer yediğiniz hayvanlara nasıl davrandıklarını bilseydiniz, onları daha hızlı yiyip acılarına son verir sonra da kusardınız. Open Subtitles وإذا عرفتم يا رفاق كيف يعاملون الحيوانات التي تأكلونها كنتم تأكلونها أسرع
    Her yerde, her şeyde, söylediğiniz her şey yediğiniz, giydiğiniz, düşündüğünüz... Open Subtitles أي مكان و أي شيء ، ما تطلبه ما تتناوله ما ترتديه ما تفكر به
    yediğiniz yemeklere dikkat edin benimkinde işte bu büyüklükte hamamböceği vardı. Open Subtitles من الأفضل أن تحذروا من هذا الطعام اللعين لأنه كان يوجد صرصار في طعامي , كان بهذا الحجم
    Bu kokular olfaktör epitelinize çarpar ve beyninize yediğiniz şey hakkında birçok bilgi verir. TED هذه الروائح تصل إلى الظهارة الشمية وتخبر دماغك الكثير عما تأكله.
    Bu demek oluyor ki, yediğiniz yiyeceklerden gelen doğal şeker ait olduğu hücrelere giremeyince kanda birikiyor ve işte bu diyabet hastalığıdır. Open Subtitles وهذا مفاده أن السكّر الذي يتشكّل بشكل طبيعي من الطعام الذي تأكله لا يستطيع الوصول إلى الخلايا حيث ينتمي.
    Tek yediğiniz ekmek ve et. Open Subtitles . كل ما تأكله هو الخبز و اللحم
    yediğiniz yemeklerin enerjiye dönüştüğünü biliyor muydunuz? Open Subtitles هل تعرف أن ما تأكله يصبح طاقة؟
    Ve en son yediğiniz şeyi çabucak hatırlamaya ve gözünüzün önüne getirmeye çalışırsınız. Open Subtitles وكيف تحاولون جاهدين تذكير أنفسكم بآخر شيء أكلتموه" "لتعدّوا أنفسكم ذهنيّاً لرؤيته وهو يظهر ثانيةً؟"
    yediğiniz soğan halkalarını öderseniz onlar da yenisi sipariş eder ve bunu unuturuz. Open Subtitles إنظروا، لو دفعتم ثم ما أكلتموه وطلبتم لهم واحد آخر -سوف أترككم بلا مشكلة
    yediğiniz yağ vücudunuzda kalır, ister bitkisel ister hayvansal olsun. Open Subtitles سوف تكتنز كل ما تتناوله من الدهون، سواء أتت من نبات أو حيوان.
    yediğiniz yiyecekler bağırsağınızda yaşayan bakterileri belirler. Open Subtitles الغذاء الذي تتناوله يحدّد البكتيريا التي تعيش بأحشائك.
    yediğiniz şeylere dikkat edin, benimkinde işte bu büyüklükte bir hamamböceği vardı. Open Subtitles من الأفضل أن تحذروا من هذا الطعام اللعين لأنه كان يوجد صرصار في طعامي , كان بهذا الحجم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد