Dükkanımı ve kimliğimi kaybettim ve geriye tek yeleğim kaldı. | Open Subtitles | لقد خسرت متجري وهوّيتي وكل ما بقي لي هو سترتي |
Çok şükür dün gece kurşun geçirmez yeleğim üzerimdeydi,... gizli çalışırken tâbi olduğumuz büro yönetmelikleri. | Open Subtitles | لحسن الحظ، كنت أرتدي سترتي الواقية من الرصاص البارحة طبقاً لتعليمات المكتب عند العمل متخفياً. |
Ölüm-geçirmez platinyum yeleğim beni radyasyondan korudu. | Open Subtitles | سترتي المصنوعة من البلاتينيوم المضادة للإنفجاز إمتصت معظم الإشعاعات |
Hem de nasıl! yeleğim polis teri kokuyor. | Open Subtitles | أجل، و كيف سترتي الواقية تعبق بعرَق شرطي |
Yok, hayır. İyiyim. Çelik yeleğim üzerimde. | Open Subtitles | . كلاّ،إني بخير . فلقد ارتديت سترتي الواقية |
Ayrıca çelik yeleğim de var. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنني أملك سترتي الواقية |
Al bakalım, Doug. Benim şanslı yeleğim. | Open Subtitles | ها هي يا دوج سترتي المحظوظة |
Çelik yeleğim sayesinde. | Open Subtitles | بفضل سترتي المضادّة للرّصاص |
Çelik yeleğim sayesinde. | Open Subtitles | بفضل سترتي المضادة للرصاص |
O benim yeleğim mi? | Open Subtitles | هل تلك هي سترتي ؟ |
yeleğim kurşunu durdurdu. | Open Subtitles | لابأس، اوقفتها سترتي الواقية. |
O, benim şanslı yeleğim. | Open Subtitles | إنها سترتي الجالبة للحظّ |
- yeleğim. | Open Subtitles | سترتي |
- yeleğim? - Tabi, ya. | Open Subtitles | سترتي ؟ |
Gidin hemen. - yeleğim. | Open Subtitles | سترتي |
Eski yeleğim bu! | Open Subtitles | سترتي القديمة |