Gitmek istiyorsan, toksik atıklarda yaşamak istiyorsan, yemekte fare yemek istiyorsan, sen bilirsin. | Open Subtitles | أنت تريد أن تذهب .. تريد أن تعيش مع مخلّفات سمّية .. تريد أن تأكل الفئران في العشاء .. |
Ama biftek alamıyorsan ve yine de tadı güzel bir şey yemek istiyorsan ne yapacaksın? | Open Subtitles | لكن إذا لم تتمكن من شراء شريحه لحم و ما زلت تريد أن تأكل شيئاً طعمه لذيذ ماذا تفعل إذا ؟ |
Meşale. Ellerinle yemek istiyorsan pideni kaşık gibi kullan. | Open Subtitles | إذا كنت تريد أن تأكل بيدك، يجب عليك استخدامه بمثابة ملعقة. |
yemek istiyorsan, vaktinde yemeklere geleceksin. | Open Subtitles | سوف تأتي في مكان الطعام بالوقت المحدد إذا كنت تريد الأكل |
yemek istiyorsan git çalış. | Open Subtitles | إذهب و إعمل إن كنتَ تريد الأكل. |
Şimdi, eğer bir daha lahana turşulu sandviç yemek istiyorsan bu harita üzerinde nerede olduklarını kaç kişi olduklarını ve ne tür ağır silahlar taşıdıklarını söylemek zorundasın. | Open Subtitles | لذا لو أردت أن تأكل شطائر لحم مجدداً، فعليك أن تريني على هذه الخريطة أين يتمركزون وعليك أن تخبرني كم يبلغ عددهم، وما نوع الأسلحة التي لديهم |
Eğer tekrar lahana turşulu sandviç yemek istiyorsan haritada bana yerlerini göstermek zorundasın. | Open Subtitles | لذا لو أردت أن تأكل شطائر لحم مجدداً، فعليك أن تريني على هذه الخريطة أين يتمركزون |
yemek istiyorsan burada oturacaksın, ben servis yapacağım. | Open Subtitles | إذا، إذا كنت تريد الأكل في هذا المطعم.. - يجب أن تجلس، هنا، و علي أن أخدمك. |