Aynı şekilde bu kurtçuklar ortaçağ hekimleri tarafındanda ölü ve hastalıklı dokuları yemeleri için kullanıldılar. | Open Subtitles | بنفس طريقه اليرقه العاديه كَانتْ مستعملة من قبل الأطباءِ من القرون الوسطى لأكل الميت وتلويث العصب |
İnsanları dinozorları yemeleri için, bizi yemeleri için cesaretlendiriyoruz | Open Subtitles | نحن نشجّع الناس لأكل الديناصورات لأكلنا، اتفهم |
Diğer sebzeleri yemeleri için bununla çocukları korkutabiliriz. | Open Subtitles | حسنا , يمكننا استعاملها لإخافة الاطفال لأكل باقٍ الاطباق |
Ben yemeleri gerektiğini düşünürüm. Sense onları nasıl yedireceğini bilirsin. Değil mi? | Open Subtitles | أنا أعتقد بأنهم يجب أن يأكلوا أنت تعرفين كيف تطعميهم أليس كذلك؟ |
Kastettiğim dünya, kadınların ailelerine yemeleri için buğday öğüterek her gün iki üç saatlerini harcadıkları dünya. | TED | أنا اقصد العالم الذي تعيش به النساء اللواتي تقضين ساعتين حتى ثلاث ساعات كل يوم يطحن البذور لعائلاتهم حتى يأكلوا. |
Hepsi altı yaşında çocuklar, Greg ve havuçlarını yemeleri lazım. | Open Subtitles | إنهم في السادسة من العمر، (جريج) ويحتاجون لأكل جزرهم |
Vahşi doğada hayvanların doğumdan sonra yemeleri çok yaygındır. | Open Subtitles | من المعتاد لدى الحيوانات ان يأكلوا مخلفات الولادة |
İşçilerini kendi köpeklerinin köpek mamaları yemeleri için zorluyor | Open Subtitles | عندما يضطرّ الموظفون أن يأكلوا طعام كلابهم الخاص. |
Silas diye biri yok. O çocukların sebzelerini yemeleri için uydurulmuş bir masaldan ibaret. | Open Subtitles | لا وجود لـ (سايلس)، إنّ هو إلّا رواية خياليّة لإخافة الأطفال حتّى يأكلوا خضرواتهم |