Pek iştahı yok, yemeyecek. İkisini de alabilirsin. | Open Subtitles | . إنها فاقدة للشهية ، لن تأكل بإمكانكِ الحصول على كلاهما |
Hiçbir şey yemeyecek misiniz Doktor? | Open Subtitles | دكتور .. أنت لا تريد ان تأكل شئ اليس كذلك؟ |
yemeyecek misin yani? | Open Subtitles | لن تأكلي الآن بعد كل هذا المجهود |
Hey, bir şeyler yemeyecek misin? | Open Subtitles | هيي, الا تريدين أن تأكلي أي شيء |
Altı yıldan beridir biftek görmüyorum, şimdi sen onu yere koyacaksın, köpek de yemeyecek mi? | Open Subtitles | تعلمين، لَم أرى شريحة لحم منذُ ست سنوات و سنرميها على الأرض الآن لكي لا يأكلها الكلب؟ |
Bir şeyler yemeyecek misin? Süt al, hadi. | Open Subtitles | أنتِ لا تأكلين جيدًا أحضرت لكِ بعض الحليب |
Kardeşinizden önce kimse yemeyecek. | Open Subtitles | إستقرّ لا أحد يأكل حتى أختك تأكل هو عيد ميلادها |
Ancak dört ay önce Alaska'dan ayrıldığından bu yan hiçbir şey yemedi ve geri dönene dek de yemeyecek. | Open Subtitles | لكنها لم تأكل أيّ شيء "منذ أن غادرت "ألاسكا قبل أكثر من أربعة أشهر ولن تتغذّى مجدداّ حتى ترجع |
Fakat o, gelecek ilkbahara kadar hiçbir şey yemeyecek. | Open Subtitles | لكنها لن تأكل مجدداً حتى حلول الربيع القادم |
Sözcülerine göre Doğu ve Batı Almanya nükleer imha tehdidini sonlandırmada anlaşana kadar kadınlar yemek yemeyecek. | Open Subtitles | طبقاً للمتحدث الرسمي فإن النساء لن تأكل حتى تتفق الألمانيتين الغربية والشرقية لإنهاء هذا التهديد بالدمار النووي |
"Sunder, yemeyecek misin?" - yiyemem.nefesim kesilecek. | Open Subtitles | سندر ، ألن تأكل ؟ لا أستطيع سوف أختنق |
Hamburger ve patates yemeyecek misiniz? | Open Subtitles | ألن تأكل البرغر والبطاطس المقلية؟ |
-Sen yemeyecek misin? | Open Subtitles | ألن تأكلي شيئا ؟ |
Yemeği bizimle yemeyecek misin, Rose? | Open Subtitles | ألن تأكلي معنا روز؟ |
Yemek yemeyecek misin? | Open Subtitles | ألن تأكلي شيئاً ما؟ |
yemeyecek misin? | Open Subtitles | هيه ألن تأكلي هذا |
Sandviçi kimsenin yemeyecek olması çok üzücüydü. | Open Subtitles | بدا محزنًا أنّ أحدًا لن يأكلها |
Memnun oldum. o altıgen solucanlı sulu spagettiyi yemeyecek misin? | Open Subtitles | سعيد بلقائكم ، هل تأكلين سباكيتي الديدان ؟ |
Büyükanne çenesi düşük olanı yemeyecek. | Open Subtitles | الجدة لن تاكل كثير الحديث |
İnanın bana, cheesecake yemesi için cheesecake yemeyecek bir çok iri müşteriyi ikna etmişimdir. | Open Subtitles | ما أقصده، صدقني أني أقنعت الكثير من الزبائن كبيري الحجم، الذين لا يجب أن يتناولوا كعكة الجبن، بتناول المزيد منها. |
Bunlardan hiç yemeyecek misin? | Open Subtitles | ألا تريدين ان تاكلي بعض من هذا ؟ |
Unutmayın, kimse o turtaları yemeyecek. | Open Subtitles | أتتذكرون ؟ لا تأكلو أيا من تلك الفطائر |
Sebzelerinizi yemeyecek misiniz? | Open Subtitles | ألن تأكلوا الخضروات؟ |
Senin için hazırladığım yemeği yemeyecek misin? | Open Subtitles | لم تتناولي الطعام الذي اعددته لك؟ |
O sosisi yemeyecek misin? | Open Subtitles | هل ستأكل هذه النقانق؟ |
Onları yemeyecek. | Open Subtitles | لن يأكله. |