| Bazı güzel şeylerde yapabiliyorsun, heteroseksüellik yeminini yenilemek gibi. | Open Subtitles | افعلها, حبيبي ربما تنفعك كي تجدد نذورك الى شاب مستقيم |
| Bana evlilik yeminini yazarken yardım ettiğiniz için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | حسنا ياشباب، أنا حقا اقدر مساعدتكم لي في نذور الزواج هذه |
| Gel şimdi, tut yeminini ve özgürlüğüne kavuş. | Open Subtitles | تعال الآن، وحافظ على قسمك وكن رجلاً حراً.. |
| Senin yeminini bozduğunu söylediklerinde onlara inanmamıştım. | Open Subtitles | لم أصدقهم حينما أخبروني أنّكَ خرقتَ نذركَ. |
| yeminini bozarsa etrafta olmayacaksın. | Open Subtitles | لكنك لن تكون موجوداً إذا أخلى بعهده |
| Peki İskoçya'ya gelmek niye bir anda yeminini tutup kasayı muhafaza etmekten daha önemli oldu? | Open Subtitles | لمَ أصبحت اسكوتلندا فجأة أكثر أهمية من حراسة السرداب وحفظ عهدك المقدس؟ |
| Bugün Tanrının huzurunda benimle yeminini et. | Open Subtitles | اقسمي عهود الزواج معي اليوم وليكن الرب شاهداً علينا |
| Bana, önünde yeminini yazmak için büyük bir defter var gibi geliyor. | Open Subtitles | بالنسبه لي يبدو أن لديك بعض العقبات في كتابه النذور |
| Babamın evlilik yeminini duymanı iple çekiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيـع الانتظـار حتـى أراك تسمعيـن نذوره كلهـا عن مستقبلكمـا معـاً |
| Senin yeminini ben hazırlarım. Bu konuda endişelene gerek yok. | Open Subtitles | سأكتب لك عهودك ليس عليك القلق بهذا الشأن |
| İyi ki, evlilik yeminini kendin yazmadın. | Open Subtitles | . أنا مسرور أنك لم تكتب نذورك الخاصة |
| Grayson'un da yemekte senin evlilik yeminini duyması. | Open Subtitles | اذا سمع جرايسون نذورك على العشاء |
| Dinsel öğreti, illa da, bekâret yeminini, zekâtı, günahlara kefaret olarak kendini kırbaçlamayı ve yapağıdan yapılmış giysi giymeyi mi içeriyor? | Open Subtitles | هل من الضرورة أن تتضمن العقيدة .. نذور العفة، ودفع العشر والتكفير عن الآثام من خلال .. جلد الذات والتزهد؟ |
| Senin evlilik yeminini duydum ve annemin kafasını Grayson'un göğüslerinin arasına daldırmak istediğine emin değilim. | Open Subtitles | لقد سمعت عن نذور زواجك وأنا لااعتقد ان امي تريد ان تخذل جرايسون |
| Yalvarırım yeminini boz artık. | Open Subtitles | و انا اتوسل اليك ان تحرر نفسك من قسمك |
| Ee, evlilik yeminini hazırladın mı? | Open Subtitles | إذن هل كتبت قسمك بعد؟ |
| yeminini bozduğunu söylediklerinde inanmamıştım. | Open Subtitles | لم أصدقهم حينما أخبروني أنّكَ خرقتَ نذركَ. |
| yeminini bozarsa etrafta olmayacaksın. | Open Subtitles | لكنك لن تكون موجوداً إذا أخلى بعهده |
| Ben de bu yeminini tuttuğundan emin olmak için buradayım. | Open Subtitles | و أنا هنا لأتأكد من أنك ستحافظ على عهدك |
| Doğaçlamacı Bey'in evlilik yeminini dinleyebilseydin keşke. | Open Subtitles | يجب أن كنت قد سمعت بـ سيد الذهاب مع تدفق ل عهود الزواج المرتجلة. |
| Günler içinde itaat yeminini ve namusunu bozdu. | Open Subtitles | في غضون أيام، وقالت انها تريد كسر لها النذور الطاعة والعفة. |
| yeminini tazeleyecek. | Open Subtitles | إنه ذاهب ليجدد نذوره |
| yeminini yazabildin mi? | Open Subtitles | ما زال أمامنا الكثير لنفعله -هل كتبت عهودك بعد؟ |
| Vatandaşlık yeminini ettiği o an, hayatındaki en gururlu anıydı. | Open Subtitles | عندما تمكن أخيراً من حلف اليمن المواطنة كانت واحدة من أكثر اللحظات الجديرة بالفخر في حياته |
| yeminini bozup beni öldürmek. | Open Subtitles | أن تحنث بعهدك وتقتلني. |
| Sen tanrım, onu bana veren sensin bunca yıl senin için onu korudum, yeminini bozma. | Open Subtitles | -انت ياالهى اعطيته لى -ذلك الذى ابقيته كل هذه السنين لكى لا تحنث بقسمك |
| yeminini bozduğun gün, son günün olacak. | Open Subtitles | اليوم الذى ستحنثين فيه بذلك القسم سيكون آخر يوم تبصر به عيناك |
| Son yeminini haftaya salı yapacak. | Open Subtitles | لن تأخذ نذورها النهائية حتى الخميس القادم |