Şimdi atoma, Rutherford'un ayak izlerini takip edecek yeni nesil bilimadamları gerekiyordu. | Open Subtitles | احتاجت الذرة الآن إلى جيل جديد من العلماء ليسير على خُطا رذرفورد |
Sonuçları da yeni nesil harika öğrencilerden alacaksınız. | TED | وحينها ستستطيعون رؤية النتائج من جيل جديد من الطلاب المدهشين |
Endüstrinin bir kesitininin yanı sıra yeni nesil yükselen yıldızları da çektim. | TED | قمت بتصوير جزء من الصناعة، فضلا عن الجيل القادم من النجوم الصاعدة. |
yeni nesil ağır silahların ithal edilmesi önemli bir olay. | Open Subtitles | هو مشروع حكومي يهدف لإختيار الجيل القادم من الطائرات الحربية. |
TED izleyicilerinin en çok ilgisini bu çok küçük, 10 ila 125 MW'luk yeni nesil reaktörler, çekecektir diye düşünüyorum. | TED | أعتقد أن أكثر مايثير اهتمام حضور تيد سيكون الجيل الجديد من المفاعلات صغيرة جداً، تولّد حوالي 10 إلى 125 ميغاواط. |
Bu bileklik birçok yeni özellik içeren yeni nesil bir alet. | Open Subtitles | هذا المراقب هو جهاز الجيل الجديد مع تشكيلة ميزات التتبع الجديدة |
Çözüm üreten yeni nesil olabilmeleri için onlara nasıl ilham verebiliriz? | TED | كيف يفترض بنا أن نُلهم الجيل التالي من صناع الحلول؟ |
Ama ekonominin genelinde, hepimizin yararına olan yeni nesil pazarlar için kaldıraç görevi gören tesisler bulunmaktadır. | TED | ولكن يوجد في الاقتصاد، بنيات تحتية يمكن أن تستفيد من جيل جديد من الأسواق لما فيه مصلحتنا جميعا. |
Her yıl, yeni nesil filizler gönderir. | TED | كل سنة، تقوم هذا النباتات بانتاج جيل جديد من البراعم. |
Böylece yeni nesil bir ifadeler topluluğumuz olur. Biz de buna 'uygunluk fonksiyonu' denilen bir işlem kullanarak seçilim uygularız. | TED | الآن بما أنه لدينا جيل جديد من المقاطع الموسيقية، يمكننا تطبيق تحديدٍ باستخدام عملية تدعى دالة الملاءمة. |
Söylentilere göre yeni nesil asker yaratacaklar, sinir köprüsünü daha uzun süre taşıyabilecek askerler. | Open Subtitles | الإشاعات تقول, بإنهم بصدد صناعة جيل جديد من الجنود بإمكانهم تحمل الجرعة فترة أطول |
yeni nesil Afrikalı liderleri yetiştirecek 25 tane yeni üniversite daha açıyoruz Afrika'da. | TED | ببناء 25 جامعة جديدة في أفريقيا التي ستُنَمِّي ذلك الجيل القادم من القادة الأفارقة. |
Mesela, yeni nesil spor ayakkabıları, daha yükseğe zıplayabilmemiz, daha hızlı koşabilmemiz için | TED | مثلاً، الجيل القادم من الأحذية الرياضية سنستطيع أن نقفز مسافة أعلى ونجري بشكل أسرع |
Ana ağaçlar zarar gördüğünde veya ölmek üzere olduğunda yeni nesil fidelere hikmetli bilgiler de gönderirler. | TED | وعندما تصاب أو تموت الأشجار الأم، فإنها أيضًا ترسل رسائل الحكمة إلى الجيل القادم من الشتلات. |
Araştırmalar gösteriyor ki, yeni nesil iş gücü işlerinin daha büyük bir anlamı olmasını umursuyor. | TED | أظهرت الدراسات أن الجيل القادم من القوى العاملة يهتمون بكون عملهم يحدث تأثيراً أكبر. |
Benim NASA'daki görevim yeni nesil havacılık yakıtı geliştirmek. | TED | حسنًا، مُهمتي في وكالة ناسا هي تطوير الجيل الجديد من وقود الطائرات. |
Zeki, bağımsız, yeni nesil kadınların sesi olarak... | Open Subtitles | بصفي ممثل صوت الجيل الجديد من النسـاء الذكـيــات المـتـحـررات |
Önümüzdeki 10 - 20 yıl içinde yeni nesil atom çarpıştırıcıları evrenimizin doğası hakkındaki şaşırtıcı gerçekleri ortaya çıkaracaktır. | Open Subtitles | على مدار العقدين القادمين, الجيل الجديد من أجهزة تحطيم الذرات بالتأكيد ستكشف حقائق مذهلة |
Askeri ve toplumsal amacli kullanilabilecek yeni nesil radar detektorleri konusunda patent onayi almasi an meselesi. | Open Subtitles | تنتظر الموافقة الوشيكة على الجيل التالي من راصدات الرادارات لها تطبيقات عسكرية و مدنية كبيرة |
Bu, halofitleri kullanan yeni nesil havacılık yakıtları için oluşturulmuş bir tesistir. | TED | هذا المرفق مهدى للجيل القادم لوقود الطائرات الذي يستخدم النباتات الملحية. |
Tüm dünyada, yeni nesil dinozorlar ortaya çıkarıldı. | Open Subtitles | في جميع أنحاء العالم، تمَّ الكشف عن جيلٍ جديدٍ بالكامل من الديناصورات |
Hatta yeni nesil uzay gemilerimizi tasarlamak için kullanıyoruz. | TED | كما نستخدمها أيضا لتصميم الجيل المقبل من سفن الفضاء. |
Yumuşak robotik, vücutlarının bir kısmını kaybeden insanlar için yeni nesil daha gerçekçi protezler sağlayacaktır. | TED | هذه الأجهزة ستقوّي جيلاً جديداً من الأطراف الصناعيّة والشبيهة بالحقيقية للناس الذين فقدوا أطرافاً من جسمهم. |