Çocuk medyasında çocukların yaratıcılıklarını, öğrenmelerini ve yeni fikirleri teşvik edecek yeni yöntemler bulmak istiyorum. | TED | انا اردت فعلا ايجاد طرق جديدة لاعلام الاطفال تتبنى الابداع والتعلم و الابتكار |
Ben bir kulak cerrahıyım ve tüm dünyada partnerlerimle birlikte duyma kaybı önlenmesi için yeni yöntemler üzerinde çalışıyorum. | TED | أنا جراحة أذن وأعمل مع شركاء عبر العالم على طرق جديدة للتصدي لمشكلة فقدان السمع. |
Sosyal bilimciler tarafından, hükûmet tarafından üzerinde çalışıldı. Hepsi ümit vaat eden yeni yöntemler ve uzun vadeli düzeltmeler. | TED | درسها علماء الاجتماع، ودرستها الحكومة، كما تعلمون جميعها واعدة، ويحدونا الأمل أنها طرق جديدة وإصلاحات طويلة الأجل. |
Açık hava pazarının yeri değiştiği için kapşonlular yeni yöntemler uyguluyorlar. | Open Subtitles | يستخدم الغوغاء طرقاً جديدة بعد تغير السوق |
18 ve 19. yüzyıllarda, matematiğin altın çağında, Avrupa'da, matematiğin nasıl hareket halindeki cisimleri analiz etmek için yeni yöntemler ve uzayın oldukça ilginç şeklini anlamamıza yardım eden yeni geometriler keşfettiğini buldum. | Open Subtitles | في أوروبا في القرنين الـ 18 و الـ 19، وجدت كيف اكتشف الرياضيات طرقاً جديدة لتحليل الأجسام المتحركة و علوم هندسية جديدة ساعدتنا في فهم الشكل الغريب جداً للفضاء. |
Diğer girişimcilerin de sermayeye erişim için bilindik yöntemleri takip etmektense yeni yöntemler üretmeye çalıştığını hayal edin. | TED | تخيلوا لو حاول رواد أعمال آخرون ابتكار طرق جديدة للحصول على رأس المال بدلًا من اتباع الأساليب التقليدية. |
Bunun birçok yolu var ve biz bunlardan 13 tanesini araştırdık fakat bunlar gıda üretiminde yeni yöntemler değil. | TED | هناك العديد من الطرق للقيام بذلك، وقد قمنا بإجراء أبحاث على أكثر من 13 منها لكن هذه ليست طرق جديدة لإنتاج الغذاء. |
Araştırmalarla ilgili yeni yöntemler ortaya sürebiliyoruz artık. bu da hakkında 10 dakika, ya da kalan zaman boyunca konuşabileceğim bir konu. | TED | وبإمكاننا تقديم طرق جديدة لأداء ذلك, هذا ما سأتحدث عنه في العشر دقائق المتبقية, أو في الوقت المتبقي أيا كان. |
Gelir problemi olduğunu düşünüyorsak, tarımda geliri artırmak için yeni yöntemler buluruz. | TED | نعتقد أن هناك مشكلة الدخل ، بحيث نخلق طرق جديدة للزراعة لزيادة الدخل. |
Evrenin derinliklerine bakacak yeni yöntemler buldukça yolculuk devam edecek. | Open Subtitles | ولا تزال الرحلة في طريقها لاكتشاف طرق جديدة للمضي نحو أعماق الكون |
Yeni ürünler, finansal işlemlerin gelişmesi için yeni yöntemler, para koyanlar için kazanç. | Open Subtitles | منتجات جديدة، طرق جديدة لتطوير تمويل العمليات خطط جديدة لتشارك الربح |
Fakat artık yeni yöntemler, tedaviler, aygıtlar mevcut. | Open Subtitles | لكن هناك طرق جديدة وعلاجات جديدة وآلات جديدة |
yeni yöntemler bulmayı başarmıştı. | Open Subtitles | كانت قادرة على إيجاد طرق جديدة. |
Beni utandırmak için yeni yöntemler mi buldun? | Open Subtitles | التفكير في طرق جديدة لإحراج لي؟ |
yeni yöntemler öğrenmek için çok yaşlı olduğumuzu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | أتقول اننا مسنان على تعلم طرق جديدة يا (أومايلي)؟ |
En az iki Alman doktor, 1942 yılından beri, Auschwitz'deki erkek ve kadınların sterilizasyonu için yeni yöntemler deniyorlardı. | Open Subtitles | على الأقل طبيبان ألمانيان كانا قد فحصا طرقاً جديدة فى تعقيم الرجال والنساء في "آوشفيتس" منذ 1942 |