Nina, dürüst olalım. Bir adam spor ayakkabı giyiyor diye bu onu yeniyetme yapmaz. | Open Subtitles | حسناً يا نينا، لنكن صريحين، أعني، فقط لأن الرجل يرتدي حذاء رياضي ذلك لا يعني بأنه مراهق |
Öyleyse bir yeniyetme seni nasıl kolayca dövebiliyor? | Open Subtitles | لماذا يستطيع أن يضربك مراهق بهذا الحجم؟ |
Hayır, bu yeniyetme görünüyor. | Open Subtitles | كلا, إن هذا فتى مراهق, التالي |
Bu adam yeniyetme çocukları kaçırıp tecavüz etti ve onları öldürdü. | Open Subtitles | هذا الرجل الذى خطف واغتصب مراهقين وقتلهم |
Bu oyunun, kötü sonla biten... yeniyetme romansindan öte bir sey olmasi mümkün mü? | Open Subtitles | وهل من الممكن لهذه المسرحية أن تكون أكثر من مسرحية مراهقين بنهاية حزينة ؟ |
Çocukça, yeniyetme çöküşün son yazı şerefine. | Open Subtitles | بمناسة صيفنا الغير مكتمل، وانحطاط سن المراهقه |
Zihnim kayıp bir yeniyetme gibi. | Open Subtitles | دماغي مثل دماغ مراهق ضائع. |
Bir yeniyetme gibi... | Open Subtitles | كأنني مراهق... |
yeniyetme çocukları olan ve hayattan fazla beklentisi kalmamış 38 yaşında bir kadınla çıkmalıyım ben. | Open Subtitles | علي أن اواعد مطلقة تبلغ 38 سنة ولها أولاد مراهقين |
Erkek kardeşim teşhircilik yapardı. yeniyetme yaşımızdayken. | Open Subtitles | اخي كان يريني اياه عندما كنا مراهقين |
Kulağa "aptallar için yeniyetme özürleri" gibi geliyor, farkındayım. | Open Subtitles | أعرف أن هذه تبدو كذريعة مراهقين سخيفة، |
yeniyetme değiliz artık. | Open Subtitles | نحن لسنا مراهقين. |
Yüzündeki kırışıklıklar olmasa hala bana emirler yağdıran yeniyetme ablam olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | لقلت أنكِ أختي المراهقه التي تحاول السيطره عليّ سأواعد من أريد |