| yer altı dünyasını yeniden organize edeceğini bildiklerini söylesem iyi olur diye düşündüm. | Open Subtitles | فكرت أنه يجب أن أقول لك أنهم يعلمون أنك تعيد تشكيل العالم السفلي |
| Efendim, sanırım bunların hepsinin amacı yer altı dünyasını yüzeyde yeniden organize etmek olmalıydı. | Open Subtitles | سيدي ، اعتقدت أن الفكرة من كل هذا كان لإعطائك القدرة على إعادة تنظيم العالم السفلي فوق الأرض |
| Sadece yer altı dünyasını yeniden bir araya getirmeye çalışacağını söyledi. | Open Subtitles | لقد قال لي فقط أنكم تحاولين إعادة العالم السفلي |
| Galiba bu yer altı dünyasını serbest bırakma olayını pek başaramadın, ha? | Open Subtitles | أظن إذن أنّ تحرير العالم السفلي لن ينجح معك، أليس كذلك؟ |
| Kraliçe'nin Bekçi Köpeği olarak yer altı dünyasını kontrol ediyor. | Open Subtitles | ولأنها مُراقب العدالة الخاص بالملكة إنها تسيطرُ على عالم الجريمة المنظمة |
| Giang Hu'nun yer altı dünyasını biliyorsun. | Open Subtitles | تَعْرفُ عالم الجريمة جانج هو. |
| Şimdi Başkan'ı avucunda oynatıp yer altı dünyasını yönetmek için geri döndün. | Open Subtitles | والان عدت ، تحكم العالم السفلي والرئيس في جيبك - عمل موفق |
| yer altı dünyasını. | Open Subtitles | بالطبع العالم السفلي أيها الأحمق |
| O yer altı dünyasını yönetir. | Open Subtitles | ذهب إلى العالم السفلي |
| Cole yer altı dünyasını yeniden toplarsa... | Open Subtitles | إذا (كول) أعاد العالم السفلي |