ويكيبيديا

    "yer değildir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ليس مكاناً
        
    • ليس المكان
        
    • ليس مكان
        
    • ليست مكاناً
        
    • ليس بالمكان
        
    • ليست مكان
        
    • ليس مكانًا
        
    Okyanus, iletişimsiz bir şekilde kaybolmak isteyeceğin bir yer değildir. Open Subtitles المُحيط ليس مكاناً تودّ أن تكون ضائعاً فيه بدون إتصال.
    Neyse, votka mahzeni aklı başında çocuklara göre bir yer değildir. Open Subtitles ...على كل حال ، سرداب الفودكا ليس مكاناً لتواجد الأطفال الراشدين
    Köprü, bir savaş tatbikatında bulunmanız gereken bir yer değildir. Open Subtitles مقصورة القيادة ليس المكان الذي يجب ان تكونا فيه أثناء المعركة
    Bütçe denetimi yapmak için gidilen en normal yer değildir orası. Open Subtitles هذا ليس المكان الطبيعي لتكون فيه حين تقوم باستعراض الميزانية إنها منطقة محظورة
    Belki de burası benim için uygun bir yer değildir. Belki de burası hiçbirimiz için uygun bir yer değildir. Open Subtitles ربما أنه ليس مكاني , ربما ليس مكان لنا جميعاً
    Orman o kadar da ürkütücü bir yer değildir. Open Subtitles الأدغال ليست مكاناً سيئاً إلى الحد الذى يظنه البعض
    Belki de Memorial benim için doğru yer değildir. Open Subtitles حسنا، لعل مشفى ميموريال ليس بالمكان الصحيح بالنسبة لي في نهاية المطاف
    Savaş gemisi aileye uygun bir yer değildir. Open Subtitles مركبة الفضاء ليست مكان مناسب لإقامة عائلة
    Bir öğrenci konutu, yürüyüş ve ruhsal ferahlık için bir yer değildir. Open Subtitles سكن الطلاب ليس مكانًا للتنزه و النمو الروحي فقط
    "Kadınlara ve çocuklara uygun bir yer değildir çünkü burada yakın zamandaki anlaşmazlığın muharipleri, göçmenler ve özgürlüğüne kavuşmuş zenciler ter döker ve çekiç sallamadıkları ya da ray döşemedikleri zamanlar sık, sık içer ve Hıristiyanlığa yakışmayan şeyler peşinde koşarlar." Open Subtitles بمعدل ميلين في اليوم أنه ليس مكاناً مناسباً للنساء والأطفال أما الرجال الذين يعملون هنا
    "Kadınlara ve çocuklara uygun bir yer değildir çünkü burada yakın zamandaki anlaşmazlığın muharipleri, göçmenler ve özgürlüğüne kavuşmuş zenciler ter döker ve çekiç sallamadıkları ya da ray döşemedikleri zamanlar sık, sık içer ve Hıristiyanlığa yakışmayan şeyler peşinde koşarlar." Open Subtitles أنه ليس مكاناً مناسباً للنساء والأطفال أما الرجال الذين يعملون هنا فهم محاربين من الحرب الأهلية ومهاجرين
    İkinci olarak, hayat sıvı formunda olmalıdır. Bunun anlamı şu. Çok ilginç bir takım yapılar ve moleküller bulsak bile eğer bunlar donmuş ve katı haldeyse orası hayat için iyi bir yer değildir. TED ثانياً، على الحياة أن تكون في هيئة سيالة، مما يعني أنه حتى لو كان لدينا بعض البنى المثيرة للاهتمام، وجزيئات مثيرة للاهتمام معاً، لكنها جامدة فإنه ليس مكاناً ملائماً للحياة.
    Yalnız oturmak için iyi bir yer değildir. Open Subtitles ليس مكاناً مناسباً للجلوس وحيدة
    Oğlum bu bir kadın için bir yer değildir. Open Subtitles يا بني هذا ليس مكاناً مناسباً لامرأة
    Belki burası bu tartışmayı yapmak için doğru yer değildir anne. Open Subtitles حسناً، ربما هذا ليس المكان المناسب لإجراء هذا النقاش، أماه
    Erkek kardeşim o kuvözün içinde üç gün boyunca yatarken belki de burası hiç de ona göre bir yer değildir diye düşündük. Open Subtitles وشقيقي الصغير بقي هناك في تلك العلبة لمدة ثلاثة أيّام ...قبل التقرير بـ ربّما هذا ليس المكان المناسب له بعد كلّ تلك المدّة
    Ve orası pek de güvenli bir yer değildir. Open Subtitles و هذا ليس مكان آمن لتتواجدي به
    Tabii ki dünya her zaman mutlu bir yer değildir. Open Subtitles بالطبع العالم ليس مكان سعيد دائماً
    Orman hayvan gibi davranabileceğin bir yer değildir. Open Subtitles أن الغابة ليست مكاناً للتصرف كحيوان بري
    Özellikle güneşin vurduğu zamanlarda öylece oturup dinleneceğiniz yer değildir. Open Subtitles إنه ليس بالمكان الذي ترغبون أن تتسكون فيه، بالاخص عندما تشرق الشمس.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد