yeraltından sualtına iniyoruz. | TED | و منذ ذلك الحين في تحت الأرض و تحت أعماق البحار |
yeraltından, pis suyun aktığı yer Siz oraya ne diyordunuz unuttum. | Open Subtitles | تحت الأرض .. حيث الماء القذر لا أَعرف الكلمة المناسبة |
Birkaç şey duydum. yeraltından. | Open Subtitles | حَسناً، سَمعتُ بضعة أشياء تَعْرفون ، مِنْ تحت الأرض |
Patlamanın enerjisi yeraltından geldi. | Open Subtitles | طاقة من الإنفجارات تتوجه عميقاً تحت الأرض |
Birinci sınıf bir güvenlik sistemini aşmayı başarmışlar çünkü bunu yapmak için yeraltından girmişler. | Open Subtitles | لقد كانوا قادرين على إجتياز النظام الأمني المتطور لأنّهم قاموا بالعمل من تحت الأرض |
Onları yeraltından göndermek başımı belaya sokar, efendim. | Open Subtitles | إنه الطلب لإرسالهم تحت الأرض ما يقلقني,سيدي |
Beyaz Zetsu'nun seni kışkırtması ve tam o anda yeraltından çıkabilmiş olman şans eseri mi sanıyorsun? | Open Subtitles | هل حسبتَ حقًا أن إرشاد زيتسو الأبيض لك واستطاعتك الخروج من تحت الأرض في تلك اللحظة بالذات كان من صنيع الصدفة؟ |
Soğuk kuzeybatı suyu yeraltından 2.300 kilometre yolculuk ederek kuraklıktan kırılan Güney'e gidiyor. | Open Subtitles | مياه الشمال الغربي الباردة تسافر 1400 ميل تحت الأرض إلى ساوثلاند التي دمرها الجفاف |
Suyu yeraltından çekerek alıyoruz. | Open Subtitles | يمكننا الحصول على المياه من تحت الأرض. |
Efendim! yeraltından haberler. | Open Subtitles | سيدي إليك الأخبار من تحت الأرض |
"yeraltından Notlar"ı sevdiysen "Budala"ya bayılırsın. | Open Subtitles | لو أن "ملاحظات من تحت الأرض" أعجبتك، فحتماً ستحبين "المغفل" |
Fabrikalardan çıkan zehirli sıvıların araziye boşaldığını ve yeraltından şehrin su rezervlerine ve H rezervine sızdığını ordan Woburn'daki evlere ulaştığını kanıtlamalıyız. | Open Subtitles | ما يجب أن نفعله هو أن نعرض كيف المحاليل السامة التى تليقها المصانع فى تلك الأرض تتسرب من تحت الأرض إلى أبار المدينة هناك و إلى هذا البئر هناك |
Evet, sanırım yeraltından gidiyor. | Open Subtitles | ،أجل .أظنّ أنّه ينتقل تحت الأرض |
Eğer iki şehir yeraltından birbirine bağlantılıysa, | Open Subtitles | لو كان كلا المدينتان متصل تحت الأرض |
O nehir hâlâ yeraltından akmaya devam ediyor. | Open Subtitles | وهذا النهر ما زال يجري تحت الأرض |
Alçak amaçlar için yeraltından daha iyi bir yer yoktur. | Open Subtitles | "لا مكان أفضل للأعمال الوضيعة من تحت الأرض" |
yeraltından bir geçitle Pentagon'a bağlanan büyük depolama tesisine girmeyi başardım. | Open Subtitles | لقد حصلت على دخول لوحدة تخزين هائلة من رواق.. متصل من تحت الأرض بالبنتاجون (بواشنطون). |
"yeraltından Notlar"ı daha yeni bitirdim. | Open Subtitles | l أنتهى للتو " ملاحظات من تحت الأرض. " |
Benim en gizemli hikayem kör adam tarafından anlatılmalı bir duvarın arkasından, yeraltından, denizin cilt gibi çevrelediği bir kemiğe benzeyen bir adada ki küçük bir evin köşesinden. | Open Subtitles | قصّتي الأعمق يَجِبُ أَنْ تقال مِن قِبل رجل فاقد البصر... مِنْ وراء حائط، مِنْ تحت الأرض... مِنْ زاويةِ صغيرة لبيت على جزيرة صغيرة... |
Hayır, yeraltından sızan kısmı olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لا، أظن إنه تسرب تحت الأرض |