Olduğumuz yerde kalmak o kadar kolay değil. | Open Subtitles | البقاء حيث نحن قد لا يكون بالسهولة التي تظنها! |
Senin yapman gereken şey, olduğun yerde kalmak. | Open Subtitles | أهم شيء بالنسبة لك هو البقاء حيث أنت |
Ve en iyisinin ait olduğun yerde kalmak olduğunu anladım. | Open Subtitles | ووجدت أنه من الأفضل البقاء حيث تنتمين. |
Olduğun yerde kalmak istiyorsan koşabildiğin kadar hızlı koşmalısın. | Open Subtitles | بالطبع، الأمر يتطلب كل الركض الذي تستطيعين ركضه للبقاء في مكان واحد |
tek bir yerde kalmak ve bazı şeylerin normal devam etmesini istiyorum | Open Subtitles | أريد فقط البقاء في مكان واحد أعيش حياة طبيعية |
Ben de öyle diyorum. Olduğum yerde kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | إنها فكرتي، لا أريد البقاء حيث انا |
Olduğum yerde kalmak istedim. | Open Subtitles | كنت أرغب في البقاء حيث كنت .... أنا |
Valerie bebekler büyünün olduğu yerde kalmak istediklerini söyledi. | Open Subtitles | قالت (فاليري) إن الطفلتين تودّان البقاء حيث يوجد السحر. |
Bir yerde kalmak sıkıcıdır. | Open Subtitles | أنه ممل للبقاء في مكان واحد |
Yani gitmek yalnızca başka bir yerde kalmak demektir değil mi? | Open Subtitles | أعني، الذهاب هو مجرد البقاء في مكان مختلف، أليس كذلك؟ |
Onlara Irak'ta açılan üç yeni hesaptan sonra bir süreliğine tek bir yerde kalmak istediğimi söyledim. | Open Subtitles | قلت لهم بعد ان تم فتح هذه الحسابات الثرثة الجديدة في العراق اردت البقاء في مكان واحد لبعض الوقت |
Sadece bir yerde kalmak istiyorum, normal bir yerde. | Open Subtitles | ...لفترة أريد البقاء في مكان واحد |