General, Ernest Littlefield'in gittiği yeri biliyoruz. | Open Subtitles | جنرال ، نحن نعلم أين ذهب إرنست ليتلفيلد |
- Başka bir yere gitmeliyim. - Evet, o yeri biliyoruz. | Open Subtitles | علي أن أكون في مكان ما - نعم، ونحن نعلم أين - |
İyiyim. Anne-Sikici'nin saklandığı yeri biliyoruz. | Open Subtitles | أنا بخير، الآن إننّا نعلم أين يختبئ (مذر فوكر). |
Sıradan bir oyuncu. Reklamların çekildiği yeri biliyoruz. | Open Subtitles | إنّه ممثل أفلام الدرجة الثانية، نعتقد أننا نعرف أين يصوّرون تلكَ الإعلانات |
Demek bakacağımız yeri biliyoruz. | Open Subtitles | لذا نحن نعرف أين نبحث. |
Bu katillerin kesinlikle olmayacakları yeri biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف المكان الوحيد الذي لن يتواجدوا فيه. فقط افعل ما تستطيع لتحاول إيجادهم. |
O yeri biliyoruz zaten. | Open Subtitles | نحن نعرف المكان بالفعل. فقد رأيناه. |
Motherfucker'ın saklandığı yeri biliyoruz. | Open Subtitles | (نعلم أين يختبىء (ذا مذرفكر |
Evet, oturduğun yeri biliyoruz. | Open Subtitles | أجل ، نعرف أين تقيم |