ويكيبيديا

    "yeri yok" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لا مكان
        
    • لا يوجد مكان
        
    • ليس لديها مكان
        
    • ليس لديه مكان
        
    • ليس لديهم مكان
        
    • ليس له اماكن
        
    • ليس له مكان
        
    • ليس لها مكان في
        
    • لا يوجد أماكن
        
    • فلا مكان له
        
    • له مكان في
        
    • له مكانا
        
    Tanımadığım önemsiz insanların anma töreninde yeri yok. Open Subtitles الناس البسطاء الذين لا أعرفهم لا مكان لهم فى مراسم الذكريات
    Pencere yok, park yeri yok, ve burada bir adam öldü. Open Subtitles لا نوافذ لا مكان لتركن سيارتك فيه ومات رجل هنا
    Saklanacak yeri yok. Yakala onu anne. Open Subtitles لا يمكنها الاختباء لا يوجد مكان تختبىء فيه.
    - Gidecek başka bir yeri yok, baba. - Annesi nerede? Open Subtitles ـ ليس لديها مكان آخر لتولج له، أبي ـ أين والدتها؟
    Teknik olarak, koyacak bir yeri yok çünkü adama tekmeyi koydun. Open Subtitles إنه ليس لديه مكان لأنكِ قمتِ بركله الى الخارج
    O çocuklardan bazılarının kalacak yeri yok ben de onlara yer bulmaya çalışan çenebaz herifim. Open Subtitles بعض هؤلاء الأطفال ليس لديهم مكان للعيش لذا أنا الأحمق الذي يحاول أيواءهم
    Bence saklanacak ya da yardım alabilecek pek fazla yeri yok. Open Subtitles . اعتقد انه ليس له اماكن كثيرة للاختباء فيها او كثير من الناس يتجه اليهم
    Anlattıklarını sen de duydun. Kadın sıfır. Gidecek bir yeri yok. Open Subtitles لقد سمعت ما قالت، بأنه لم يتبق لها شيء لا مكان لتذهب إليه، امرأة يائسة
    Bu hayvanın dünyada yatacak yeri yok. Onu kilitli tutmak için çok uğraştım. Open Subtitles .لا مكان لذلك الوحش في العالم عملتُ جاهداً لإبقائه محتجزاً
    Oğlu öldü, evi yanıp yerle bir oldu ilçe merkezinden başka gidecek hiçbir yeri yok. Open Subtitles إبنه مات، بيته إحترق كليّا، لا مكان ليتحوّل إليه غير مقر المقاطعة.
    Zorbaları destekleyenlerin, zorbalığı kabullenenlerin yeni düzende yeri yok. Open Subtitles هؤلاء الذين يعينون الطغاة والذين يقبلون الاستبداد لا مكان لهم في ترتيب العالم الجديد
    Açıkçası, Carl, "memiş" kelimesini kullanabileceğin bir iş yeri yok. Open Subtitles في الحقيقة "كارل" لا يوجد مكان ملائم لاستخدام الكلمة "بزووم"
    Şunu da eklemek isterim: bu muhteşem ülkenin geçmişinde, şimdisinde ve geleceğinde evimiz diyebileceğimiz daha güzel bir yeri yok. Open Subtitles أعترف انه لا يوجد مكان أفضل في بلدنا العظيم لنسميه موطننا في الماضي,الحاضر,او المستقبل
    Galiba orada birisi var. Kaçacak yeri yok. Open Subtitles يبدوبأنأحدهمهناك، لا يوجد مكان الاختباء
    Tina Cohen-Chang ve vampir tarzının bu okulda yeri yok. Open Subtitles تينا كوهين تشانغ و طرق مصاصي الدماء ليس لديها مكان في هذه المدرسة
    Yaptığı büyük işler var ama sergileyecek bir yeri yok. Open Subtitles حسنًا،إنها لديها كل هذه الأعمال الرائعة و ليس لديها مكان لتعرضها به
    - O bizden biri. Gidecek hiçbir yeri yok. Open Subtitles إنه واحد منّا، ليس لديه مكان آخر ليذهب له
    Ama bizimkilerin gidecek hiçbir yeri yok. Open Subtitles لكن قومنا ليس لديهم مكان اخر ليذهبوا إليهِ
    Bence saklanacak ya da yardım alabilecek pek fazla yeri yok. Open Subtitles اعتقد انه ليس له اماكن كثيرة للاختباء فيها او كثير من الناس يتجه اليهم
    Çünkü buna neden olduğuna inandığım şeyin resmi raporda yeri yok. Open Subtitles لأن مهما إعتقدت لربما حدث، ذلك ليس له مكان على تقرير رسمي.
    Gerçeklikten yoksun, çapraşık kuramların alanımızda yeri yok. Open Subtitles للملاحظة التجريبية نظريات مُبهمة خالية من الواقع ليس لها مكان في ارضنا
    Ayrılmış park yeri yok. Open Subtitles لا يوجد أماكن إضافية لإيقاف سيارته
    Arasının televizyonda yeri yok. Open Subtitles أما ما بين ذلك فلا مكان له في التلفزيون
    Bunun ne senin ne de benim geleceğimizde yeri yok. Artık her şey bitti. Open Subtitles أنه ليس له مكان في مستقبلك، ولا في عقلك.
    Musa'nın tanrısı kötü bir general... çekilecek yeri yok. Open Subtitles رب موسى يفتقر لفن القياده الحربيه لم يترك له مكانا يتقهقر فيه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد