ويكيبيديا

    "yerinde bulunan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في مسرح
        
    • من مسرح
        
    • وجد في
        
    • مايبدو لازال
        
    • عثر عليها في
        
    • الذي وجد
        
    • حاضر في
        
    Önce, cinayet yerinde bulunan ve en altında John Frazer ismi yazan mektup. Open Subtitles أولاً : الخطاب و الذي وُجد في مسرح الجريمة موقعاً بإسم "جون فرايزر"
    Olay yerinde bulunan çorap 45 numaraydı. Open Subtitles حسنا,انها مثل هذه طبعات الجوارب وجدَت في مسرح الجريمة مقاسها 11
    - Ama olay yerinde bulunan adli delili kazara yok ettiğini, sonra da müvekkilim aleyhinde kullanılacak şekilde tahrif ettiğini biliyorsunuz. Open Subtitles لكنك تعرف بأنها عن طريق الخطأ دمرت أدلة الطب الشرعي التي تم جمعها من مسرح الجريمة وبعد ذلك حرفتها لتوريط موكلي
    Ve sen bir şey söylemeden önce, olay yerinde bulunan lastik izlerini eşleştiremedim. Open Subtitles و قبل أن تقول أي شيء لم أطابق إطارات السيارة من مسرح الجريمة
    Bu da olay yerinde bulunan silahın cinayet için kullanıldığını doğrular... Open Subtitles هذا يؤكد السلاح الذي وجد في المشهد الذي إستعمل لقتل هذه
    Yanlış alarm. Duyduğum koku bir önceki kakasındanmış. Yani şu an kıyafetimin veya saçımın herhangi bir yerinde bulunan kakanın. Open Subtitles إنذار كاذب ، ما كنت أشمه كان البراز السابق الذي على مايبدو لازال على ملابسي أوشعري
    Lâkin Mr. cinayet yerinde bulunan izlerin.. Open Subtitles السيد/ أمـــار يدعي أن بصمات الأصابع التي عثر عليها في مسرح الجريمة
    Sayın Yargıç, saldırı anında olay yerinde bulunan maktulun babasına ait ifadenin kayda geçirilmesini talep ediyorum. Open Subtitles حضرتك، أودّ أن أدخل .إفـادة شاهد كان حاضر في وقت الهجوم .. أبّ الضحيّة
    Olay yerinde bulunan kurbanların arasında değildi. Open Subtitles لطلبات رخص القيادة لم تكن ضمن الضحايا في مسرح الجريمة
    38 kalibrelik kurşun. Olay yerinde bulunan tabancaya uyuyor. Open Subtitles عيار 38 تطابق السلاح الذي عثر عليه في مسرح الحادثة
    Olay yerinde bulunan kovandaki yağla eşleştirince ne olduğu ortaya çıkar. Open Subtitles حسنا، سنستطيع تأكيد ذلك بالضبط عندما نطابقها بغلاف الرصاصة التي وُجِدت في مسرح الجريمة
    Olay yerinde bulunan bant makarasında benzer diş izleri var. Open Subtitles من لفافة شريط جمعت من مسرح الجريمة يبدوا أنها علامات عض متشابهة
    Ve olay yerinde bulunan pusula aynı yönü yani güneyi gösteriyordu. Open Subtitles تمام، والبوصلة من مسرح الجريمة كانت تشير لنفس الاتجاه، الجنوب
    İnsanlar sorular soruyor ve olay yerinde bulunan, katile bağlanabilecek tek kanıt da sende. Open Subtitles الكثير من الناس يسألون الأسئلة وأنت لديك الدليل الوحيد المرتبط بالجاني من مسرح الجريمة
    Olay yerinde bulunan şort külotları sen kendin mi test ettin? Open Subtitles اذا انت بنفسك فحصت السروال الذي وجد في مكان الحدث؟
    Çete liderlerinizden çıkan kurşunların yivlerinden bunların olay yerinde bulunan Browning'ten ateşlendiği anlaşılıyor. Open Subtitles يمكننا معرفه من أثار الطلق أن الرصاصات الموجودة في أصدقائكم كان من المسدس الـ "براونينغ" الذي وجد في مسرح الجريمة, وشم لطيف
    Yanlış alarm. Duyduğum koku bir önceki kakasındanmış. Yani şu an kıyafetimin veya saçımın herhangi bir yerinde bulunan kakanın. Open Subtitles إنذار كاذب ، ما كنت أشمه كان البراز السابق الذي على مايبدو لازال على ملابسي أوشعري
    Olay yerinde bulunan kovanlarla sizin adınıza olanlar tabancanızın balistiğiyle uyuyor. Open Subtitles وكانت اطارات عثر عليها في مسرح مباراة لتلك مسجلة باسمك، و إلى سلاحك في CoBIS.
    Sayın Yargıç, saldırı anında olay yerinde bulunan maktulun babasına ait ifadenin kayda geçirilmesini talep ediyorum. Open Subtitles حضرتك... أودّ أن أدخل إفادة شاهد كان حاضر في وقت الهجوم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد