Aynı zamanda fazla nokta göremediğimiz yerler de var. | TED | لكن يمكنكم أيضاً رؤية، أن هناك أماكن ليس فيها الكثير. |
Gidecek başka yerler de var. Bir kulübe gideriz o zaman. | Open Subtitles | هناك أماكن أخرى لنذهب إليها أخذك إلى النادي إذًا، ماذا عن هذا؟ |
Bu tarz çiftliklerin gerçekten yararlı olup olmadığı tartışıla dursun Çin'de hayvanların kendi doğal ortamlarında başarılı bir şekilde korunduğu yerler de var. | Open Subtitles | وفي حين ان القيمه النهائية مشاريع تربية الحيوانات مثل هذا قابل للنقاش، هناك أماكن في الصين |
Haritada gidebileceğimiz başka yerler de var. | Open Subtitles | هناك العديد من الأماكن على الخريطة يمكننا الذهاب إليها. |
Ben de onun işine karışmam, Vojvodina'da gidecek başka yerler de var. | Open Subtitles | و أنا سأبقى خارج منطقته هناك العديد من الأماكن للذهاب إليها في فويفودينا {\cHD3D219}( vojvodina = مقاطعة صربية ) |
Tozlu ovalardan daha zorlu yerler de var. | Open Subtitles | هناك أماكن أكثر عدائية من سهول الغبار الخانق. |
Kozmosta, madde ve enerjinin canlı ve bilinçli hale geldiği başka yerler de var mı? | Open Subtitles | هل هناك أماكن أخرى في الكون أصبحت فيها المادةُ و الطاقة حية؟ و واعية؟ |
Motel dışında çalışılabilecek yerler de var Şerif. | Open Subtitles | هناك أماكن أخرى للعمل، إلى جانب الفندق أيها المأمور |
Buluşabileceğimiz başka yerler de var. | Open Subtitles | هناك أماكن أخرى يمكن ان نتقابل بها |
Daha aleni olduğu yerler de var. | Open Subtitles | -تتلقيان كلّ ذلك من أغنية؟ حسناً، هناك أماكن أخرى حيث يكون أكثر علنيّة. |
Daha rahat yerler de var John. | Open Subtitles | أعني ,هناك أماكن مريحة أكثر يا جون. |
Başka yerler de var. | Open Subtitles | هناك أماكن أخرى عديدة. |