Aslına bakarsanız, Bahamalar'da bir yerlerde bir butiğinin olduğunu düşünüyoruz. | TED | في الواقع، نحن نعتقد أنها تمتلك متجراً في مكانٍ ما في الباهاما |
Bir yerlerde, bir kafeste ruj sürülmüş olarak yatmasına dayanamam. | Open Subtitles | لم أستطع إحتمال إن كان في قفص في مكانٍ ما يضع أحمر الشفاه |
Buralarda bir yerlerde bir düşman casusu var. | Open Subtitles | جاساوس العدو يعمل بمنطقة قريبة من هنا |
Buralarda bir yerlerde bir düşman casusu var. | Open Subtitles | جاساوس العدو يعمل بمنطقة قريبة من هنا |
Gençken yaptığım bir hatadan dolayı dışarıda bir yerlerde bir oğlum var. | Open Subtitles | لدي طفل في مكان ما بسبب خطأ قمت به عندما كنت مراهقاً |
Neden kaşındığını merak ediyorsan buralarda bir yerlerde bir kedi var. | Open Subtitles | هناك قطة هنا في مكان ما إذا كنت تتساءل لماذا تحكّ |
Her zaman bir yerlerde bir kalıntı, bir sorun olacak ve bunun cefasını çekmeden ondan kurtulamayacaksınız. | Open Subtitles | سوف يكون هناك مشكلة باقية في مكانٍ ما فأنت لا تستطيع أن تعاقب نفسك دون أن تدفع ثمن ذلك عاجِلاً أو آجلاً. |
Ama şimdi bir yerlerde bir zindanda. | Open Subtitles | لكنه الان عالق في زنزانة في مكانٍ ما تم حل المشكلة |
Bir yerlerde bir kaçış güzergahı olmalı. | Open Subtitles | من المؤكد أن لديه طريقاً للهرب في مكانٍ ما |
Bir yerlerde bir ipucu bırakmış olmalılar. | Open Subtitles | لابد أن يكون شخص قد ترك دليلاً في مكانٍ ما |
Dışarıda bir yerlerde bir it gibi büyük sırrıyla, çamurun ve yağmurun altında saklanıyor. | Open Subtitles | في مكانٍ ما مثل الكلب .. بين تلك الأتربة ، وتحت هذا المطر يعيش مع هذا السرّ |
Binada bir yerlerde bir genelev var. İstersen senin için bulabilirim orayı. | Open Subtitles | ثمة بيت دعارة في مكانٍ ما هنا في المبنى، يمكنني أن أجده لك إذا أردت ذلك. |
Makalede, kırmızı üzüm kabuğundan elde edilen kimyasal bir maddenin, üzerlerine damlatıldığında bazı kanser hücrelerinde yaptığı değişiklikten bahsediliyor, bir yerlerde bir laboratuvarda, bir tezgahın üzerindeki test tübünde bu olmuş. | TED | إنه وصف التغيرات في إنزيم واحد عندما تقوم بوضع نقطة منزوعة من قشرة حبة عنب حمراء على بعض خلايا السرطان في وعاء إختبار على إحدى طاولات أحد المختبرات في مكان ما. |
Fakat aramızda bir yerlerde bir paradigma değişimi oldu. | TED | لكن في مكان ما بيننا، كان هناك تحول في التفكير. |
Sanırım kollektif güvenliğe karşı bireysel özgürlüğü aldığınızda, orada bir yerlerde bir denge olmalı. | TED | أعتقد عندما تنزع حرية الفرد في مقابل السلامة الجماعية، يجب أن يوجد توازن في مكان ما هناك. |
Bir yerlerde bir çılgının elinde olan savunmasız genç bir kızı. | Open Subtitles | "فتاه صغيرة هنا في مكان ما" " عاجزة في يد مهووس" |
Dışarılarda bir yerlerde bir taksi olmalı. | Open Subtitles | لابد أن تكون بعض سيارات الأجرة هنا في مكان ما |