Çünkü karadelikler, kabul edilen fizik yasalarının iflas ettiği yerlerdir. | Open Subtitles | لأن الثقوب السوداء هي أماكن تتحطم فيها قواعد الفيزياء المعروفة |
Toplantılar daha sonra yapıyor olmanız gereken şeylerin konuşulduğu yerlerdir. Ama toplantılar aynı zamanda üreyebilir. | TED | الاجتماعات أماكن نتحدث فيها عن أشياء من المفترض أن نقوم بها في وقت لاحق. لكن الاجتماعات تتكاثر أيضا. |
Çünkü okullar, çocukların aktif vatandaş olmaları ve dünyayı değiştirmek için gerekli olan becerileri öğrenmeleri için önemli yerlerdir. | TED | لأن المدارس أماكن مهمة للأطفال لكي يصبحوا مواطنين نشطين وتعلم المهارات والآليات التي يحتاجونها لتغيير العالم. |
Bizim için çok değerli olan objeleri sakladığımız yerlerdir, sadece kendileri oldukları için onlara değer verdiğimiz yerlerdir. | TED | هي أماكن حين يمكننا أن نحتفظ بأشياء ذات قيمة بالنسبة لنا، حيث نحتفي بها بكونها ما هي عليه فقط. |
Şehirler bizimen çok çeşitliliği görebileceğimiz ve başka insanlarla karışabileceğimiz yerlerdir. | TED | المدن هي الأماكن المناسبة لنا لمواجهة التعددية ولنختلط بأناس آخرين |
İnsanların her tür değişim için bir araya geldiği yerlerdir. | TED | يتنقل الناس في عدة أماكن لأسباب متعددة. |
Buralar insanların bir zamanlar çalıştığı, kafası karışık şekilde konuştuğu... ve lanetlendiği yerlerdir belki de. | Open Subtitles | ربما هذه أماكن حيث كان ذات مرة أناس يعملون تحدثوا بتوتر ولعنوا |
Ayrıca köprüler atlamak için kalabalık yerlerdir. | Open Subtitles | كما أن الجسور هى أماكن مزدحمة بالناس، فكيف ستقفز من فوقها؟ |
en iyi saklama yerleri, erişimi kolay, bulması zor olan yerlerdir. | Open Subtitles | أفضل أماكن الإخفاء سهلة الوصول إليها لكن صعبة أن تجدها |
Aynı zamanda insanların gelip öldükleri yerlerdir. | Open Subtitles | لكنها أيضاً أماكن يرحل منها بعض النّاس إلى الموت |
Buraları, besin zincirinin altlarında olmak için tehlikeli yerlerdir. | Open Subtitles | تعدُّ تلك أماكن خطرة لكي تكون في قاع السلسلة الغذائية |
- İstediğin kadar gül ama sokaklar tehlikeli yerlerdir. | Open Subtitles | أتعلمون، أسخروا كما شئتم، لكن الشوارع أماكن خطرة. |
Böyle yerler; herşeyin meydana geldiği ama meydana gelen şeylerin insanlarca görülmesine izin verilmeyen yerlerdir. | Open Subtitles | هُناك أماكن حيث كُل الأمور تحدث فيها غير مسموح للناس رؤيتها. |
Sosyal toplantı salonları Mali'deki yaşlıların bir araya geldikleri bu salonda olduğu gibi insanlar arasında çok özel ilişkilerin olduğu yerlerdir. | TED | تُعد الملتقيات الاجتماعية أماكن حيث تصنع نوعا من العلاقات الفريدة بين الأفراد، مثل ما نرى في دولة مالي، حيث يلتقي كبار السن. |
Havaalanları güvenilmez yerlerdir Bay Navorski. | Open Subtitles | المطارات أماكن مخادعة سيد نافورسكى |
Havaalanları güvenilmez yerlerdir Bay Navorski. | Open Subtitles | المطارات أماكن مخادعة سيد نافورسكى |
- Tabii, bir kaç tane daha var aslında. - Öyle mi? Harika yerlerdir ama... | Open Subtitles | أجل، لديّ مطالبات غيرها، أتعلم أماكن رائعة، ولكن... |
Şey bakım evleri dinlenmek için güzel yerlerdir. | Open Subtitles | ...حسناً دور رعاية المسنين أماكن جيدة للراحة |
Yeni güneş sistemleri karmaşık yerlerdir. | Open Subtitles | الأنظمة الشمسية الجديدة أماكن مضطربة |
Yarış pistleri kanunsuz yerlerdir. | Open Subtitles | السباقات أماكن ينعدم فيها القانون |
Hapishaneler, elbetteki, kanunlara karşı gelenlerin tıkıldığı demir parmaklıkların arkasına konulan insanların olduğu yerlerdir. | TED | السجون, بالطبع , هي الأماكن التي يقبع فيها مخالفوا القوانين جامدين, مقيدين خلف القضبان. |