"yeteneği vardı" - ترجمة من تركي إلى عربي

• لديه القدرة
• كان موهوباً
• المواهب
• لديه موهبة
• لديها موهبة
• لديها هبة

ve anladım ki belgesel fotoğrafın olayları onların açısından anlatma yeteneği vardı.
وأنا أفهم أن التصوير الوثائقي لديه القدرة على ترجمة الأحداث من وجهات نظرها.

Çünkü bir yeteneği vardı insanları o kadar başarılı bir şekilde ortadan kaybediyordu ki gizem sınırlarını zorluyordu.
لأنّ لديه القدرة على جعل الناس يختفون بشكل كامل بحيث جاوَز حد الغموض

Görkemli bir yeteneği vardı
كان موهوباً جداً

Nicholas'ın yeteneği vardı.
نيكولاس) كان موهوباً)

Ve onun hakkında pek çok yeni şey öğrendik, ona çok ısındık, iyi bir ev sahibiydi, ve bir çok yeteneği vardı.
وكلما تعرفنا عليها اكتشفنا انها جدا طيبه مستضيفة رائعه ولديها الكثير من المواهب

Betsy'nin birden çok yeteneği vardı.
لقد كانت بيتسي إمرأة متعددة المواهب

O kadar yeteneği vardı, ama ben o yeteneği harcadım.
,كان لديه موهبة عظيمة . وانا بددتها

Özel bir yeteneği vardı, sınırsız, her fikre açık, çocuksu bir meraka sahipti.
كانت لديها موهبة... الفضول المتفتح الطفولي اللا محدود

İnsanların ihtiyaçlarını anlayabilmek gibi doğuştan bir yeteneği vardı.
لديها هبة نادرة لمعرفةإحتياجاتالأشخاص.

Bu ilginç hikayeleri uydurabilme yeteneği vardı ve bu hayali hikayelerini teolojisine taşıdı.
كانت لديه القدرة على ابتداع تلك الحكايات العجيبة. وقد نقل تلك القصص الخيالية إلى نظريته اللاهوتية.

Kendi kendine çözme yeteneği vardı, doğru PLC'lerim var mı?
لديه القدرة علي تحديد ما إذا كان يملك جهاز التحكم المطلوب فعلاً؟

Öyle bir yeteneği vardı ki insanları gizemli bir şekilde yok ediyordu.
-لأنّ لديه القدرة .. -بحيث جاوَز حد الغموض

Kendi kendine yayılma yeteneği vardı.
لديه القدرة علي الإنتشار بنفسه

Lucifer'in birçok yeteneği vardı. Onlardan birisi şifa vermek.
لوسيفر) كان يملك العديد من المواهب , وأحدها الشفاء

Betsy'nin birden çok yeteneği vardı.
...بيتسي كانت إمرأة متعددة المواهب

Doğal yeteneği vardı.
لقد كان لديه موهبة لذلك

Belki onun da bir yeteneği vardı.
ربما لديها موهبة أيضاً.

Senin annen özeldi çünkü bir yeteneği vardı.
أمك كانت مميزة لأنه كانت لديها هبة.