Bunu tartışmak için yeterli zamanımız da cephanemiz de yok. | Open Subtitles | ليس لدينا الوقت الكافي و لا الذخيرة للجدل بشأن هذا |
Umarım bir sonraki hareketine kadar yeterli zamanımız vardır. | Open Subtitles | أتساءل فيما إذا كان لدينا الوقت الكافي قبل أن يتصرَف الآخرون |
Randevu için yeterli zamanımız yokmuş, en azından birer içki içelim. | Open Subtitles | حسنا ، ليس لدينا وقت كافي لموعد ولكن هل أستطيع على الأقل أن أعرض عليكِ شرابا ؟ |
Patterson, hepsini etkisiz hale getirmek için yeterli zamanımız yok. | Open Subtitles | باتيرسون) ، ليس أمامنا وقت كافي لنزع فتيل كل القنابل |
Yani sence bu işin ardından tüm hedeflerimize ulaşmak için yeterli zamanımız olacak mı? Diğeri kadar emin olamayız. | Open Subtitles | في رأيك، هل هناك وقت كاف لتحقيق أهدافنا إذا تتبعنا هذا السيناريو؟ |
San Francisco'ya kadar General Grant'i yakalamak için hâlâ yeterli zamanımız var. | Open Subtitles | "ما زال لدينا متسع من الوقت للإمساك بالـ"جنرال غرانت للذهاب إلى سان فرانسيسكو |
Bunu teleprompter'a ekleyebilmek için yeterli zamanımız var mı? | Open Subtitles | أهناك وقت كافِ لإيصال هذا للملقن |
İlk önce, bizim bir yarış aracı yapabilmek için yeterli zamanımız yok. | Open Subtitles | أولاً، لايبدو ان لدينا الوقت الكافي لبناء سيارة سباق. |
Ben de; "Belki şu an onun için yeterli zamanımız yoktur." | TED | فقلت،" حسناً، ليس لدينا الوقت الكافي حالياً." |
Başka bir randevu için daha yeterli zamanımız varmış gibi duruyor. | Open Subtitles | يبدو وأنّه لدينا الوقت الكافي لموعد آخر |
yeterli zamanımız yok. | Open Subtitles | ليس لدينا الوقت الكافي |
yeterli zamanımız var. | Open Subtitles | لدينا الوقت الكافي |
yeterli zamanımız yok. | Open Subtitles | ليس لدينا الوقت الكافي |
yeterli zamanımız yok. | Open Subtitles | ليس هناك وقت كافي |
Asla yeterli zamanımız olmayacak, asla! | Open Subtitles | دائما لا يوجد وقت كافي دائما |
- Evet, biliyorum. - yeterli zamanımız olsaydı-- | Open Subtitles | حسنا انا اعرف في وقت كافي اذا |
yeterli zamanımız olmayabilir. | Open Subtitles | ربما ليس لدينا وقت كافي |
Yetkililer salgını kontrol altına almadan önce şehirden çıkmak için yeterli zamanımız var. | Open Subtitles | لدينا وقت كاف للخروج من المدينة قبل أن تقوم السلطة بمنع الإنتشار |
Yine beni haklı çıkardın, geçen sefer daha riskli bir tedavi öncesinde, test yapmak için yeterli zamanımız olmadığını söylemiştin. | Open Subtitles | لتأكيد وجهة نظري أخر مرة قلت انه لم يكن هناك وقت كاف للفحص قبل علاج أكثر خطورة |
yeterli zamanımız yok. | Open Subtitles | لا يوجد لدينا وقت كاف |
Filme yetişmek için yeterli zamanımız yok. | Open Subtitles | ليس لدينا متسع من الوقت قبل الفيلم |
Dinle, şu anda yeterli zamanımız yok. | Open Subtitles | أصغِ ، ليس لدينا متسع من الوقت الآن |