Sanırım bu sebepler, onun aleyhinde oy vermeniz için yeterlidir. | Open Subtitles | أعتقد بأنها أسباب كافية لرهبانك حتى يصوتوا بعزلك عن منصبك |
Çünkü ulus devletin hareketleri ne kendiyle sınırlıdır, ne de ulus devlet için yeterlidir kendi bölgesini kontrol etmek için, çünkü ulus devletin dışındaki etkileri artık içeride olanları da etkiliyor. | TED | لأن أفعال دولة وطنية لا تقتصر لا على ذاتها، ولا هي كافية للدولة الوطنية بذاتها للتحكم في أراضيها، لأن التأثيرات خارج الدولة الوطنية بدأت الآن في التأثير على ما يحدث داخلها. |
Sadece 15 amper ama ışıklar, televizyon ve dondurucu için yeterlidir. | Open Subtitles | شدة التيار 15 أمبير فقط ولكنّه كافي لتشغيل الأضواء والتلفاز والمجمد |
Eğer bu seni düşmanım yapmaya yeterli değilse, o zaman ne yeterlidir? | Open Subtitles | ألا يعتبر ذلك كافياً لتصبح عدوى إذن فماذا يكون بحق الجحيم ؟ |
İşin gerçeği, ne kurallar, ne de ödüller işleri yoluna sokmak için yeterlidir. | TED | والحقيقة هي أنه لا القواعد ولا الحوافز تكفي للقيام بالمهمة. |
Belki bu kadar yeterlidir. Belki de artık diğer cadıların devralma ve bizim hayatlarımıza devam etme zamanımız gelmiştir.. | Open Subtitles | ربما هذا كاف ، ربما إنه الوقت كي تأخذ إحدى الساحرات مكاننا |
Kendi kazandığımız para yeterlidir. | Open Subtitles | ان نقودنا التى ربحناها بالعمل الجاد تكفى |
Kurt adamın sadece bir ısırığı vampirleri öldürmeye yeterlidir o yüzden onun arkadaşı olma. Anladın mı beni? | Open Subtitles | عضّة المذؤوب كفيلة بقتل مصّاص الدماء، لذا إيّاكِ و صداقته، أوَتفهمينني؟ |
Ortaokul matematiği bile bu problem için yeterlidir. | TED | فرياضيات المرحلة الابتدائية كافية لحل هذه المشكلة. |
Birçok durumda bu karşılık bakteriyi gidermek için yeterlidir. | TED | في كثير من الحالات، هذه الاستجابة كافية لِرَدَعَ البكتيريا. |
Gerçekten bunlardan herhangi biri bile vejetaryen olmaya yeterlidir. | TED | لذا فحقاً، أي من هذه الزوايا ينبغي أن تكون كافية لأن أصبح نباتياً. |
En azından şunu yapmalılar. Bir gidişatı izlemek için 10 yıl yeterlidir. | TED | اريد ان اقول .. على الاقل قوموا بالامر على هذا المنحى 10 اعوام هي فترة كافية لتقيم المنحى |
Ama bizim işimizde 'birazcık' bilgi de yeterlidir. | Open Subtitles | ،لكنفى مجالعملنا أحياناً القليل يكون كافي. |
Birkaç haftalık 1 derece değişim bile ölmeleri için yeterlidir. Ondan sonra sadece beyaz, resif iskeletleri kalır. | Open Subtitles | فارق درجة واحدة لأسابيع قليلة كافي لقتلهم |
Bu da arama için yeterlidir Sayın Yargıç. | Open Subtitles | هذا كافي لإصدار مٌذكرة تفتيش بحقهم حضرة القاضي |
Aslında normal şartlar altında, sabah içtiğiniz latte kadar zenginleştirilmiş yüksek uranyum miktarı 100.000 kişiyi anında öldürmek için yeterlidir. | TED | في الحقيقة، وتحت الظروف الصحيحة كمية من اليورانيوم عالي التخصيب تقريباً بحجم كوب من القهوة سيكون كافياً لقتل 100,000 فوراً. |
Bazense olumlu bir adım atmak yeterlidir. | Open Subtitles | و في أحياناً أخر يكون البدء بالمبادره كافياً |
Bir balık, yavruyu bir kaç gün hayatta tutmak için yeterlidir. | Open Subtitles | السمكة المستردَّة تكفي لتسدّ رمق اليافعة حتى يومين على الأقلّ |
On çocuklu bir aile elbette, her zaman iyi bir aile olarak görülmek için, kafa, kol ve bacak sayısı olarak yeterlidir. | Open Subtitles | عائلة مكونه من عشرة أطفال, بالطبع "سيطلق عليها دائماً "عائلة جيدة لو كانت الرؤوس و الأيدي و الأرجل تكفي للعدد |
- İki yeterlidir sanırım. Sağ olun. | Open Subtitles | أعتقد أن فنجانين من القهوة كاف لي، شكراً لك |
Vazgeçmem için... tek bir kelime yeterlidir. | Open Subtitles | لأن كلمة واحدة تكفى لكى أتراجع |
Peki, sanıldığı üzre, Bayan de Winter aşağı indiğinde anî ve şiddetli bir rüzgar çıktıysa bu, teknenin alabora olması için yeterlidir, değil mi? | Open Subtitles | "عندما نزلت السيدة "دى وينتر للقارب , كما يقولون وهبت رياح مفاجئة على القارب كانت كفيلة بإغراق القارب أليس كذلك ؟ |
Mesela bazen burunla ağız arası bile yeterlidir. | Open Subtitles | بعض الأحيان، أقل الأشياء تكفيني. قد يكون شيئًا بين الأنف والفم. |
Eğer sen, dünya şampiyonluğu için yeterli değilsen hangi Hintli kız yeterlidir, bilmiyorum. | Open Subtitles | وإن لم تتمكني من الفوز بالميدالية الذهبية فلا أعرف فتاة غيرك بـ"الهند" قد تفعلها |
İçişleri Bakanlığı'nın yetersiz kaldığı bir konu varsa söylemen yeterlidir. | Open Subtitles | عليك بإخباري بأي شئ لا يقوم المكتب المحلي بتوفيره. |