Ne bekliyordun ki? Öyle bir şeyi çocuğu bırak bir yetişkinden bile isteyemezdik. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تسأل بالغ أن يفعل شئ كهذا , ماذا تعتقد من طفل إذاً |
Evet, pelikan giyimli bir yetişkinden daha iyisi olamaz. | Open Subtitles | أجل، لا يوجد شيء أروع من رجل بالغ في زي بجعة |
- Biliyor musun, uzun zamandan beri bir yetişkinden aldığım en iyi tavsiye bu. | Open Subtitles | تعرفين هذه افضل نصيحة اعطاها بالغ لي منذ وقت طويل |
Onu birçok yetişkinden daha iyi kavradılar. | TED | أعني أنهم فهموا الأمر أكثر من معظم البالغين |
Pek çok yetişkinden daha iyi karşıladı. Çabuk iyileşiyor. | Open Subtitles | إنه يتقبل الأمر أفضل من معظم البالغين إنه مرن |
Bugün, Sierra Leone'deki her beş yetişkinden üçü okuma yazma bilmiyor. | TED | اليوم، لا يمكن لكل ثلاثة من خمسة بالغين القراءة أو الكتابة. |
Üç, iki ya da bir çocuk bir yetişkinle ayrılabilir ama üç yetişkinden biri üç çocuksuz ayrılamaz. | Open Subtitles | ويمكن ل3 أطفال او طفلين أو طفل المغادرة مع بالغ واحد... ً لكن لا يمكن ل3 بالغين المغادرة بأقل من 3 أطفال,هل فهمتما؟ |
Bir yetişkinden yardım istemelisin. | Open Subtitles | يجب أن تسألي شخص بالغ ليساعدك. |
Şimdi sizden buradaki her sağlıklı yetişkinden istediğim sağlıklı bir vampirle, tek eşli beslenme ilişkisi kurmayı kabul etmeniz. | Open Subtitles | إنني أطلب... من كل شخص بالغ غير مصاب بالمرض متواجد بهذه القاعة... أن يوافق على علاقة تغذية أحادية... |
(Gülüşmeler) Sonrasında bir çok yetişkinden öğrendim ki -yaklaşık 200 yetişkini tedavi ettim- eğer hastalarımın bekleme odasındaki eşlerinin kim olduklarına bakmasaydım, kendi kendilerine kabullendikleri cinsiyet kimliklerinde gay, heteroseksüel, biseksüel veya aseksüel olup olmadıklarını tahmin etmeme imkan yoktu. | TED | وبالتالي فقد تعلمت من العديد من البالغين مع العلم أنني قمت برعاية مئتي بالغ تعلمت منهم أنّه إن لم أنظرخلسةً نحو شركائهم في غرفة الانتظار لن أكون قادراً على التخمين أفضل من فرصة التخمين إذا ما كانوا مثليّ الجنس كذكورأو مستقيمين أو ثنائيي الجنس أو لا جنسيين في تقرير جنسهم |
Ve ne, sen bir yetişkinden bahsediyorsun? | Open Subtitles | تتحدثين عن فتى بالغ ؟ |
- Ancak bir yetişkinden beklerim. | Open Subtitles | يمكنني ان أتوقعها من بالغ. |
Herhangi bir yetişkinden bahsediyorum bu arada. | Open Subtitles | ... أنا أتحدث عن بالغ... |
Gelişmekte olan beyin bir yetişkinden daha iyi bir hafızaya sahiptir. | Open Subtitles | تركيبة الدماغ النامي تحتفظ بالذاكرة أكثر من دماغ البالغين |
Daha önce hiçbir yetişkinden böyle horlama sesi duymamıştım adamım. | Open Subtitles | لم أسمع قط بشخير بادئ في البالغين يا رجل |
Öyleler. Bir çocuktan ya da bir yetişkinden daha fazla risk alıyorlar ve özellikle arkadaşlarıyla beraberlerken risk almaya daha meyilliler. Genç bir birey için ailesinden bağımsız hale gelmek ve arkadaşlarını etkilemek çok önemlidir. | TED | فهم يخاطرون أكثر من الأطفال أو البالغين وهم ميّالون أكثر للمخاطرة حين يكونون برفقة أصدقاءهم. هناك توجّه مهم للاستقلال عن الوالدين وإثارة إعجاب الأصدقاء في مرحلة المراهقة. |
Program için çalışan iki yetişkinden biri dedi ki "Pornografi hakkında bazı araştırmalar yapmıyor musun? | TED | لذا، واحد من اثنين من البالغين اللذين يعملان في البرنامج قال: "ألست تجرين أبحاثاً حول الإباحية؟ |
Çoğu insan için ortalama değer 20 inç (50,8 cm) kadar, işletme öğrencileri için, bunun yarısı kadar, avukatlar, biraz daha iyi, ama bundan çok daha iyi değil, anaokulu çocukları, birçok yetişkinden daha iyi. | TED | إذاً فمتوسط معظم الناس هو حوالي 20 بوصة، طلاب إدارة الأعمال، حوالي نصف ذلك، المحامون، أفضل قليلاً، لكن ليس أفضل كثير عن ذلك، تلاميذ رياض الأطفال، أفضل من معظم البالغين. |
Ama genellikle dört yetişkinden birinin ve on gençten sekizinin aktiviteleri yeterli değil. | TED | إلا أنه يوجد عالمياً ١ من أصل ٤ بالغين و٨ من أصل ١٠ مراهقين لا يمارسون نشاط كافٍ. |
O dönemde Birleşik Devletler'de her iki yetişkinden biri sigara içiyordu. | TED | كان ذلك في زمن كان يدخن فيه تقريبًا فرد من كل فردين بالغين في الولايات المتحدة. |
Benim cinsel hastalığım yok, ama her beş genç yetişkinden birinin var. | Open Subtitles | أنا لا أعاني من مرض ينتقل عبر الجنس و لكن كل واحد من بين خمسة بالغين لديه هذا المرض |