Kesinlikle fevkalade. Ama şimdi yetişmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | تحسن ملحوظ بالفعل , لكنى الآن أحاول اللحاق ببعض الأمور |
Pekâlâ, sanırım İngilizce'ye yetişmeye çalışacağım. | Open Subtitles | أعتقد إني سأحاول اللحاق بصف اللغة الإنجليزية |
Sanırım bana o vurdu. Dün gece kamptan kayboldular. Biz de onlara yetişmeye çalışıyorduk. | Open Subtitles | اختفيا البارحة عن المخيّم ونحن نحاول اللحاق بهما |
Bir trene yetişmeye çalışırken kalbi dayanmadı. | Open Subtitles | كنا نجرى لنلحق بحمولة حين توقف قلبه |
yetişmeye çalış bakalım. | Open Subtitles | فقط حاولي مجاراتي |
Dün gece Singapur'dan gelen dört çılgın çocuğa yetişmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | . . كنت أحاول مواكبة هؤلاء الشباب من (سنغافورة) البارحة |
Hem buradan da New York trenine yetişmeye çalışacağım. | Open Subtitles | على كل حال , عليّ اللحاق بالقطار للعودة الى نيويورك |
Phil'in koşuşunu izleme şansım da oldu... aynı laborant önlüğü giyip otobüse yetişmeye çalışan... bir devekuşu gibiydi. | Open Subtitles | بالرغم من ذلك تمكنت من رؤية فيل وهو يجري كان مثل نعامة ترتدي بالطو محاولةً اللحاق بالباص |
Konuşmanıza yetişmeye çalıştım ama çok trafik vardı. | Open Subtitles | حاولت اللحاق بمحاضرتك ولكن الازدحام المروري فظيع |
yetişmeye çalışıyorum ama birinin bana evde olanları anlatması gerek. | Open Subtitles | أحاول اللحاق بما فاتني، لكن يجب أن أتحدّث مع أحد يعلم بما يجري في الوطن |
Sence Fikrini değiştirip bize yetişmeye mi çalıştı? | Open Subtitles | هل تعتقدين أنها غيرت رأيها و حاولت اللحاق بنا ؟ |
Gizlice yaklaşmıyordum. Sana yetişmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | لم أكن أتسلل من ورائك بل كنتُ أحاول اللحاق بك. |
Senin, ah, yazışma yetişmeye? | Open Subtitles | اللحاق بالركب على هاتفك، اه، والمراسلات؟ |
"Müsabaka tarzında ezberleme sporu" bir tür silahlanma yarışına benziyor. Her sene birileri daha çok şeyi daha hızlı öğrenmenin başka bir yolunu buluyor ve geri kalanlar ona yetişmeye çalışıyor. | TED | رياضة الحفظ التنافسي يحركها نوع من سباق التسلح حيث يأتي كل سنة شخص بطريقة جديدة لتذكر أشياء أكثر بشكل أسرع وبعدها يجب على البقية محاولة اللحاق به |
Kurmayları da 100 metre arkadan yetişmeye çalışıyormuş. | Open Subtitles | ...و موظفيه خلفه بمائ ياردة يحاولون اللحاق به. |
Dışarı çıkıp ona yetişmeye çalışacağım. | Open Subtitles | سأخرج لأرى إن كان بإمكاني اللحاق به |
yetişmeye çalışın. Hızlı hareket eder. | Open Subtitles | حاولوا اللحاق به انه يتحرك بسرعة |
Ona yetişmeye çalıştım ama delilik başlamıştı bile. | Open Subtitles | "حاولت اللحاق به،" "ولكن الجنون كان بدأ بالفعل" |
Bir trene yetişmeye çalışırken kalbi dayanmadı. | Open Subtitles | كنا نجرى لنلحق بحمولة حين توقف قلبه |
Bana yetişmeye çalış, ihtiyar. | Open Subtitles | حاول مجاراتي يا عجوز. |
Evet, ve ben yetişmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | نعم , وانا فقط احاول مواكبة ذلك |