Biraz önce konuştum hasta bir çocuğa bakmak için yetimhaneye uğramış. | Open Subtitles | تحدثت إليه للتو، لقد توقف عند دار الأيتام ليعتني بطفل مريض |
yetimhaneye ait bir sınıfta çektiğim bu fotoğrafta Eve dönünce çevirisini yaptırdığım bir yazı var. | TED | هذه الصورة، التي أخذتها في دار الأيتام لأحد الفصول الدراسية، تعرض لوحة قمت بترجمتها عندما وصلت البيت. |
yetimhaneye. Sonra bir polis memuru evlatlık olarak beni evine aldı. | Open Subtitles | ميتم و بعد ذلك ضابط تبناني و أخذني لبيته |
Öyleyse eğer ben olmasaydım, seni de bir yetimhaneye koyarlardı? | Open Subtitles | إذن لولا وجودى معك، لكانوا قد وضعوك فى الملجأ |
Smithers, domuzlar uçmaya başladığında yetimhaneye 1milyon dolar bağışlayacağım. | Open Subtitles | أتعلم ياسميذرس، سأتبرع بمليون دولار ..إلى ملجأ الأيتام المحلي عندما تطير الخنازير |
Kısa bir süre sonra bebeği buraya, yetimhaneye getirdi ve evlatlık verdi. | Open Subtitles | بعدها بقليل , أحضرت مولودها الى الميتم هنا و منحته لنا لكي يجري تبنيه |
- Güzel bir isim. - Onu yetimhaneye götürmeliyim. | Open Subtitles | انه اسم لطيف يجب ان نعود إلى دار الايتام |
Artan parayla da yetimhaneye kapı alabildik. | Open Subtitles | وبالمال المتبقي ، تسنى لدار الأيتام شراء باب أمامي |
Oliver Twist gibi bir yetimhaneye terk edilecem, öyle değil mi? | Open Subtitles | هذا عندما ألقى في دار للأيتام مع أوليفر تويست، أليس كذلك؟ |
İkinci gece çocukların odasını boşalttık, çünkü yetimhaneye gidip tüm çocuklarla birlikte yer yatağında uyuduk. | TED | في الليلة الثانية لم نبق غرفة الطفلين ، لأننا ذهبنا و نمنا على الأرض مع جميع الأطفال في دار الأيتام. |
Büyüdüğüm yetimhaneye her yılbaşında çocuklar için oyuncak getirirdi. | Open Subtitles | في دار الأيتام الذي كبرت بهِ كان يأتي بكل أنواع الهدايا في كل كريسماس |
Ne yazık ki Nicky'nin kayıtları mühürlenip yetimhaneye geri yollanmış. | Open Subtitles | للأسف، تم حجب سجلات "نيكي" الصغير واُعيدت إلى دار الأيتام. |
O ay yetimhaneye gelen tek erkek çocuk o. | Open Subtitles | و هو الولد الوحيد الذي دخل دار الأيتام في هذا الشهر |
İyi Hristiyan rahibeleriyle dolu bir yetimhaneye gönderildim yüzümü amlarına sürüp duruyorlardı. | Open Subtitles | ...أُرسِلتُ إلى ميتم مليء بالراهبات المؤمنات ...الذين دفعوا بوجهي في مؤخراتهم ...و صور المسيح المصلوب على |
Onun babası ben olsam, 20 dolar ve bir torba çörek için onu yetimhaneye bırakırdım. | Open Subtitles | لو كنت أنا والده, لكنت وضعته على باب... ميتم مع 20 دولار وعلبة دونات. |
O ganimeti bulduğun yere geri koy ve sığınağına geri dön, yoksa seni yetimhaneye gönderirim. | Open Subtitles | اعد هذه الحلوى إلى حيث وجدتها وعد إلى مقرك والا سوف أرسلك إلى الملجأ |
Bana bir şey olursa bunun yetimhaneye gittiğine emin olur musun? | Open Subtitles | هل تستطيع أن توصل هذا المال إلى ملجأ الأيتام ؟ |
Tam yetimhaneye gittiği zaman. | Open Subtitles | تقريبا فى نفس الوقت الذى ارسلت فيه الى الميتم |
Younggu'yu yetimhaneye bırakıp Amerika'ya işleri düzeltmek için yalnız başıma dönmekten başka çarem yoktu. | Open Subtitles | لكن لأحضر ابني يونجو الى دار الايتام وأعود لأمريكا وحيدا لأدير أعمالي |
Sen istersen topla eşyalarını, git bir yetimhaneye ya da nereye gideceksen. | Open Subtitles | وبإمكانكِ أن تحزمي أغراضكِ وتأخذيها لدار الأيتام أو منزل شبه حكومي |
Fakat hayatım yetimhaneye kabul edildiğimde değişti. | TED | ولكن حياتي تغيرت عندما تم قبولي في دار للأيتام. |
Evi satıp çocukları kaliteli bir yetimhaneye yerleştirsek olmaz mı? | Open Subtitles | ألاّ يمكننا بيع المنزل ونضع الأطفال في دار أيتام جيدة ؟ |
- Bir yetimhaneye mi gitmek istiyorsun ya da bir çocuk kampına mı? | Open Subtitles | هل تريد الذهاب الى ملجأ ايتام ام الى معسكر للأطفال |
Parayı bir hayır kuruluşuna, Calcutta'da bir yetimhaneye verdim. | Open Subtitles | لقد تبرعت بالنقود لقد قمت بإعطائها لميتم في "كالكوتا |
Bu küçücük şeyi yetimhaneye bıraktıktan sonra, kendimi öldürebilirdim. | Open Subtitles | يجب أن أقتل نفسي بعد أن أرسل الطفل للملجأ |
Kahretsin, Seni bugünlerde bir yetimhaneye kapatacaklar! | Open Subtitles | اللعنة .. سوف يحبسونك فى دار للايتام فى يوم من الايام |
Bunu yetimhaneye yardım için yapmak istemez misin? | Open Subtitles | انت لا تريد ان تفعلها لمساعدة ملجأ الايتام ؟ |
Annem bana bakamayarak beni bir yetimhaneye bıraktı. | TED | ولأنها لم تقدر على الاعتناء بي، تركتني والدتي في ملجأ للأيتام. |