Kritik bir konuda yetkilerini aştın. | Open Subtitles | لقد تجاوزت صلاحياتك في قضية حرجة ...كالتنصت على حزب الوحدة |
Tüm yetkilerini elinden alıp seni buradan atmamamın sebebi de bu. | Open Subtitles | لهذا لن ألغي صلاحياتك واطردك من هنا |
O sadece onun yetkilerini haline geliyor. Aman Tanrım, ben tamamen bu ile ilgili olabilir. | Open Subtitles | هي لتوها استلمت قواها أوه ، يا إلهي ، يمكنني أن أتصل معها |
Içinde cadı üzerine arayın. Onun yetkilerini kullanın. | Open Subtitles | إتصل بما أن الساحرة بالداخل إستعمل قواها |
Eğer l, l doğumda yetkilerini bağlı olurdu yoktu. | Open Subtitles | . إذا كانت لدي ، فكنت سأقيد قواه منذ الولادة |
Hitler, daha Hindenburg hayattayken, başkanlık makamının yetkilerini kısıtlamış ve kendisini "Führer", "Şansölye"ilan etmişti bile. | Open Subtitles | و بينما كان الرجل المسن يحتضر قام هتلر بأبطال سلطاته كرئيس البلاد ناصباً نفسه زعيماً و مستشارا أعلى رئيس للبلاد و للحكومه |
Hatta geçiş belgeleri ve yetkilerini işleyen de kendisi. | Open Subtitles | و في الواقع، هي المسئولة عن معاملات أوراق العبور و التصاريح. |
Bay Rivera'nın aile bağlarına rağmen, Meksika hükümeti, yetkilerini elinden almamayı tercih etti. | Open Subtitles | و رغم العلاقـات الأسرية للسيد (ريفيرا)، الحكومـة المكسيكية اختارت أن تبقيـه في موقف السلطة |
Konsey, yetkilerini aştıklarını biliyordur. | Open Subtitles | يجب أن يدرك المجلس أن هذا يفوق نطاق سلطتهم |
Sistemden yetkilerini silmediğimizi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | ألا تظن أننا مسحنا صلاحياتك من النظام؟ |
O geri onun yetkilerini almak zorunda. Biz bolluk toplayıp devam edemez. | Open Subtitles | يجب أن تستعيد قواها لا يمكننا أن نستمر بهذا |
Onun yetkilerini berbat ile Çünkü, siz risk altında hepsi. | Open Subtitles | لأنه و قواها مضطربة كلكن فى خطر |
Phoebe onun yetkilerini elinden olacaktır. | Open Subtitles | فيبي ستتجرد من قواها |
İkimiz de zaman ona öğretmek gerekir ve yetkilerini kullanmak vardı. | Open Subtitles | . كلانا يجب أن نعلمه متى و أين يجب أن يستخدم قواه |
L yetkilerini onu şerit gerekir. Bu bir şeyi var. | Open Subtitles | أحتاج أن أحرره من قواه إنه شيء كامل |
Sorun yetkilerini fiziksel ötesine gidin. | Open Subtitles | المشكلة هي أن قواه تتجاوز البدنية |
Grievous yok edildikten sonra acil durum yetkilerini bırakmazsa görevden alınması gerekir. | Open Subtitles | ان لم يتخلى عن سلطاته الطارئة بعد تدمير (غريفس) حينهايجبان يزالمنمنصبة. |
Leona'nın güvenlik yetkilerini yönetmesi mi? | Open Subtitles | ماذا، أنّ (ليونا) تقوم بإصدار التصاريح الأمنيّة؟ |
Direktör Navarro Kurt'ün güvenlik yetkilerini iptal etti. | Open Subtitles | المدير (نافارو) ألغى التصاريح الأمنية لـ(كورت) |
Bay Rivera'nın aile bağlarına rağmen, Meksika hükümeti, yetkilerini elinden almamayı tercih etti. | Open Subtitles | و رغم العلاقـات الأسرية للسيد (ريفيرا)، الحكومـة المكسيكية اختارت أن تبقيـه في موقف السلطة |