ويكيبيديا

    "yetmiş" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • سبعون
        
    • وسبعون
        
    • سبعين
        
    • وسبعين
        
    • السبعين
        
    • وسبعة
        
    • كان كافيا
        
    Yetmiş milyon dolar ve tek bir siyah bile yok. Open Subtitles سبعون مليون دولار ولا استطيع حتى ان احصل على طاقم من السود
    Yetmiş yaşındaki bir insan kendi hayatından bahsedebilir ama biz daha 13 yaşında olduğumuz için anlatacak pek bir şeyimiz yok. Open Subtitles شخص عمره سبعون عاماً يمكنه الحديث عن حياته لكن نحن لا نملك ما نتحدث عنه بعمر الثالثة عشرة
    Bunların yüzde Yetmiş biri hiçbir zaman şikayet edilmiyor. TED واحد وسبعون في المائة من تلك الحوادث لم تسجل أبدًا.
    - Üç, beş, iki, beş, Yetmiş bir, on bir. Open Subtitles خمسة.. إثنان وعشرون أربعة وسبعون.. أحد عشر
    Orada tam Yetmiş polis var. Akılları neredeydi? Open Subtitles هناك سبعين من رجال شرطة ماذا كانوا يفعلون ؟
    Göçmen bürosunu yönetiyorum. Gemide Yetmiş yolcum var. Open Subtitles أنا أدير وكالة للهجرة , و لدي سبعين مهاجرا على ظهر هذه السفينة
    Yetmiş saat, kırk altı dakika ve otuz saniye var. Open Subtitles ...سبعون ساعة، وستة واربعون دقيقة و ثلاثون ثانية من الان
    Yüzde Yetmiş falan. Open Subtitles سبعون بالمائة أو شىء من هذا القبيل
    Dün Bağdat'ta bir markette Yetmiş kişi öldü. Open Subtitles سبعون شخص قتلوا في سوق في بغداد الأمس
    Tabii, bir bakalım. Yetmiş beş yıldır aynı ismi taşıyorum. Open Subtitles حسناً, أنا أملكه منذ خمسة و سبعون عام
    Bak. Yetmiş beş yaşındayım. Open Subtitles إسمعى أنا عمرى خمسة و سبعون عام
    Yüz Yetmiş, aşağı yukarı. Open Subtitles مئة و سبعون ، تقريبا
    Seri katillerin yüzde Yetmiş üçü Cumhuriyetçilere oy veriyormuş. Open Subtitles إثنان وسبعون بالمائة من القتلة المحترفون كانوا جمهوريون
    Son Yetmiş iki saat içinde biri senden patlayıcı satın almaya geldi. Open Subtitles شخص أتى ليشتريَ متفجّراتٍ منك في آخر إثنان وسبعون ساعة
    Üç yüz elli tane Avrupa, iki yüz tane Asya yüz Yetmiş beş tane Amerika, yüz tane Afrika ve on iki tane Prenses Grace anısına basılmış pul var. Open Subtitles ثلاثمائة وخمسون أوروبى مئتان آسيوى مائة خمسة وسبعون أمريكى مائة أفريقى و 12 الأميرة "غرايـس" التذكارية
    Enkazda Yetmiş beş kişi hayatını kaybetti. Open Subtitles خمسة وسبعون شخصا ماتوا وسط الحطام
    Yetmiş kadın var. Birer kürek alıp tüm Oklahoma'yı kazacaklar. Open Subtitles لدي سبعين امرأة قادرات على حرث أوكلاهوما كلها
    Ama bir gün, demirci ustası bir cin Kral'a altından mekanik bir ordu yapmayı önermiş, Yetmiş kere Yetmiş asker, açlık nedir, durmak nedir bilmeyen. Open Subtitles ولكن في أحد الأيام سيد حدادين العفاريت عرض أن يصنع للملك جيشاً آلياً من الذهب سبعين سبعين جندي
    Konuşma terapisi için Yetmiş yıl etkinliğini destekleyecek... Open Subtitles العلاج بالتحدث تم خضعة سبعين عام من الدراسات التجريبية
    Ya varlığının yüzde Yetmiş beşini verirsin, ya da hepsini yitirirsin. Open Subtitles خمسة وسبعين بالمائة من ممتلكاتكِ وإلا ستخسرينها كلها
    bir gün Yetmiş yaşında olacağım... yaşlandığım zaman yaşayıp yaşamadığım kimin umurunda olur? Open Subtitles سوف يأتى السبعين عندما تكبر و الجو باردا ولا احد يهتم اذا كنت تعيش او ميتا
    Beş bin altı yüz Yetmiş yedi. Open Subtitles خمسة آلاف وستمائة وسبعة وسبعين.
    Kız kardeşimin dediğine göre de, adamın onun kirli kıçını görmesi... boşalmasına Yetmiş. Open Subtitles قال أختي هذا ورؤيتها وراء القذرة كان كافيا بالنسبة له لينزل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد