Kara cüceler güneşimizden milyonlarca kat daha yoğundur. | Open Subtitles | الاقزام السوداء اكثر كثافة من شمسنا بـملايين المرات |
Bu ormanlar, geleneksel ekimle karşılaştırıldığında 10 kat daha hızlı büyür, 30 kat daha yoğundur ve 100 kat daha fazla biyoçeşitliliğe sahiptir. | TED | هذا النوع من الغابات بالمقارنة مع المزارع العادية تنمو أسرع بمعدل 10 أضعاف وأكثر كثافة بمعدل 30 ضعفاً وتمتاز بتنوع حيوي أكبر يعادل 100 ضعف. |
Sülfür heksaflorid gazı havadan daha yoğundur. | Open Subtitles | غاز فلوريد الكبريت أكثر كثافة من الهواء |
Beyaz cüce oldukça ilginç bir cisimdir. İnanıImaz bir şekilde yoğundur. | Open Subtitles | لا يتبقّى سوى لُبّ كثيف شديد الحرارة |
Çok yoğundur. | Open Subtitles | إنه كثيف جدا جدا |
Çok yoğundur. Kurşundan 10 kat daha yoğundur. | Open Subtitles | إنها منطقة عالية الكثافة وتبلغ 10 أضعاف كثافـة الرصاص |
40'lı yaşlardaki kadınların üçte ikisinde meme dokusu yoğundur bu nedenle mammografi onlar için işe yaramıyor. | TED | ان ثلثي النساء في الاربعينيات من اعمارهم تتشكل اثدائهن من انسجة كثيفة مما يجعل التصوير الماموغرافي غير فعال معهن |
Doğru, kan kurşundan daha yoğundur. | Open Subtitles | نعم والدم اكثر كثافة من الرصاص |
Gerçekte atomun bütün kütlesi çekirdeğin içinde olduğundan -- şimdi, elektronlarda biraz kütle bulunmaktadır, ancak çoğu çekirdektedir -- çekirdek ne kadar yoğundur? Doğrusu cevap çılgıncadır. | TED | بما أنه عمليا كل كتلة الذرة هي النواة - الآن، هناك مقدار من الكتلة في الإلكترونات، ولكن معظمها في النواة - ما مدى كثافة النواة؟ حسنا، الجواب جنوني. |
Bu bazı noktalarda o kadar yoğundur ki | Open Subtitles | كثافة هائلة في بعض الأماكن |
Aşağıda duman yoğundur. | Open Subtitles | الدخان كثيف جدًّا بالأسفل. |
Lutesyum yoğundur Walter. | Open Subtitles | لكنّ اللوتيشيوم كثيف يا (والتر) |
Bu bölge öylesine yoğundur ki foton, sürekli Hidrojen ve Helyum atomları gibi diğer parçacıklarla çarpışır. | Open Subtitles | وهي منطقة عالية الكثافة حيث يصطدم الفوتون باستمرار بالجسيمات الأخرى كالهيدروجين والهيليوم |
O kadar yoğundur ki, içine dahi girilemez. | TED | إنها كثيفة جداً لدرجة لا يمكن العبور من خلالها |
Ağ o kadar yoğundur ki tek bir ayak izinin altında yüzlerce kilometrelik miselyum bulunabilir. | TED | فالشبكة كثيفة لدرجة إمكانية وجود مئات من الكليومترات من الغزل الفطري تحت كل موطىء قدم. |