Mitras Tarikatı hem bir dernek hem de Mitras tanrısına tapma üstüne yoğunlaşmış dini bir tarikattı. | Open Subtitles | عبادة ميثرا كانت جمعية وعبادة دينية ركزت على عبادة هذا الإله، ميثرا. |
Saldırı kadın kurban üzerine yoğunlaşmış. | Open Subtitles | يظهر اطلاق نار قد ركزت على الأنثى. |
Ama önemli olan bunlar değil. Renault havalı bir hatchback'i hatchback yapan detaylara yoğunlaşmış durumda. | Open Subtitles | رينولت) ركزت على أن تكون هذه سيارة) هاتش باك رائعه وليست مجرد هاتش باك |
Bak, Charlie.Şu sıralar birileriyle çıkmaya vaktim yok. İşime yoğunlaşmış durumdayım. | Open Subtitles | ليس لديّ وقت للمواعدة الآن أنا مركزة كلياً على عملي |
Hidrojen ve karbondioksit üzerine yoğunlaşmış. | Open Subtitles | حسناً، إنها مركزة على الهيدروجين، ثاني أكسيد الكربون، |
Olabilir, ama biraz fazla yoğunlaşmış olurdu. | Open Subtitles | ذلك لطيف لكنهُ مُركز كثيراً |
İyonlar burada yoğunlaşmış ve burada. | Open Subtitles | الأيونات مركزة هنا وهنا بشكل خاص |
Daha çok o noktaya yoğunlaşmış bir alet olmalı. | Open Subtitles | نحتاج شيئاً آخر بقوة مركزة أكثر |
Hastam dışında başka bir şeye veya başka bir kimseye yoğunlaşmış değildim. | Open Subtitles | لم أكن مركزة على أي شيء أو... أي شخص عدا مريضي. |
Carter, işine yoğunlaşmış durumda. | Open Subtitles | (كارتر) مُركز جدّاً على العمل. |