ويكيبيديا

    "yoğurt" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الزبادي
        
    • زبادي
        
    • اللبن
        
    • لبن
        
    • يوجرت
        
    • لبناً
        
    • زبادى
        
    • ولبن
        
    • وزبادي
        
    • الروب
        
    • الزبادى
        
    • الألبان
        
    • الآيس كريم
        
    • المثلجات
        
    • ياغورت
        
    Ondan önce babası yoğurt yapıyormuş hatta büyükbabası da krem peynir yaparmış. TED وكان أبوه يصنع الزبادي قبله، وقبل ذلك كان جدّه يصنع الجبن الكريمي.
    Ve bugün fabrikamız dünyadaki en büyük yoğurt fabrikası oldu. TED واليوم مصنعنا هو واحدٌ من أكبر مصانع الزبادي في العالم.
    Millet, boş yoğurt kaselerinizi sınıfın içinde bırakmanız son olsun. Open Subtitles آخر مرة كانت هناك علب زبادي مرمية في بعد الدرس
    Hayır, sevmem. yoğurt severim. Favorim yoğurttur, yoğurt getir bana. Open Subtitles لا أنا أحب الزبادي , هل لديكِ زبادي أعطيني زبادي
    Bu almak için son şansımız, ama donmuş yoğurt dondurmadan daha sağlıklıdır. Open Subtitles هذه آخر مرة أطرق فيها الموضوع اللبن المجمد صحيّ أكثر من البوظة
    - Hayır baba. Ben sabahları sadece çörek ve yoğurt yerim. Open Subtitles ابي.كل ما احتاجه هو قطعة كعك صغيره وقشطة من اللبن
    Yediğin şey teknik olarak yoğurt değil çünkü içerisinde yeteri kadar asidofilik bakteri kültürü bulunmuyor. Open Subtitles تقنيا ليس لبن لانه لا يحتوي على اسيدوفليس كافي.
    ...bitmek tükenmek bilmeyen toplantılardan diyabete, kolesterole, strese ve koleraya iyi gelen bu yoğurt için aptalca sloganlar hazırlamaktan bıktım. Open Subtitles أني تعبت من هذه الإجتماعات التي لا تنتهي من إختلاق شعارات غبية لهذا الزبادي ذالك الذي يشفي مرض السكري.. والكولسترول
    Elimde olanlar, kocamın aldığı kollu battaniye üvey çocuklarımdan donmuş yoğurt etiketi ve bugünü unutan en iyi arkadaşım. Open Subtitles وكل الذي حصلت عليه من زوجي هو سلانكت سلانكت: بطانية على شكل ثوب فضفاض وكوبونات الزبادي المجمد أولاد زوجي
    Okullardaki tüm erkeksi öğeleri çıkartıp dünyayı yoğurt yiyicilerle doldurmak istiyorlar. Open Subtitles انهم يريدون إزالة كافة الذكور من المدارس سد العالم بأكلة الزبادي
    Benim Fage yoğurt yemem için daha fazla dar kaşık ayrılmıştır yazıyor. Open Subtitles تقول ملاعق ضيقة اكثر يجب ان تترك مخصصة لي لأكل زبادي الفاج
    yoğurt ve şeker almış. Fişte ki saat 2:20'yi gösteriyor. Open Subtitles اشترى زبادي و لوح شوكولاتة تشير فاتورة الشراء إلى 2:
    Ve bundan dolayı, bir çok insan probiyotik yoğurt yiyor bu sayede bağırsak floraları daha sağlıklı olacak. TED ولهذا السبب، يتناول الكثير من الناس زبادي حيوي بدائي بحيث يمكنهم تعزيز نباتات سليمة الأمعاء.
    En sevdiğim çikolatalı çilekli Garcia gerçi teknik olarak donmuş yoğurt ama Open Subtitles نكهتي المفضلة الشوكولاتة بالكرز برغم أن ذلك يعتبر زبادي مُجمد
    Kontrol masasına yoğurt döktün. Open Subtitles ومزجت رسائل المتصلين وسكبت اللبن على لوحة التحكم.
    Size taze meyve, yoğurt, keçiboynuzu ve erik karışımı bir kahvaltı içeceği yapacağım. Open Subtitles أنا أحضر شراب فطورك الصباحي بالفواكه الطازجه , و اللبن و الخرنوب و الخوخ الحامض
    Biraz donmuş yoğurt falan yiyelim. Open Subtitles تعالى نحصل على بعض اللبن المثلج أو اى شئ أخر
    Çevresi belirlenmiş, susturulmuş yoğurt, hindili sandviç ve biraz yeşil çaydan başka bir şeyle beslenmemiş. Open Subtitles قيود, ومُسَكتات ولا يقدم اكل سوى لبن الزبادي, وشطيرة التركي ونوع ما من الشاي الأخضر.
    Ölümsüz, bilge, kutsal ve korkunç yoğurt'un huzuruna girmeye, kim cesaret etti? Open Subtitles من يجرؤ على الدخول فى الحضرة المقدسة و الرائعة للعالم بكل شئ إلى الأبد " يوجرت "
    Evet. Çok solgun görünüyorsun. Bozuk yoğurt mu yedin ne yaptın? Open Subtitles حسنٌ، تبدو شاحباً جداً، أأكلت لبناً فاسداً؟
    Dükkana geldiğimde beleş yoğurt alırım. Open Subtitles اريد زبادى مجانى عند المجيء إلى المطعم
    yoğurt topu şeylerinden var. Open Subtitles مكسرات وشرائح البطاطا ولبن وبعض النشويات الكروية
    Aynı anda ayakkabı ve yoğurt sattığını düşündüğün için getirebildiğim en iyi açıklama bu oldu. Open Subtitles إنه التفسير الوحيد الذي أستطيع الإتيان به من أجل سبب أنكِ تعتقدين أنك تبيعين أحذية وزبادي
    Sizin Nairtinleriniz ve yoğurt bombalarınızla ilgili hala kabus görüyorum. Open Subtitles لـاـ زالت أعاني من فزع ليلي بسبب قذائف الروب والمارتيني. أحيانا أستيقظ في منتصف الليل،
    Önce çizgi roman dükkânı mı yoksa donmuş yoğurt mu? Open Subtitles الكتب الهزلية أولاً ؟ أم الزبادى المثلج ؟
    Adam bir de yoğurt patronu. yoğurt işinde gerçekten dev isim, yoğurt imparatoru gibi. Open Subtitles هذا الشخص يعمل في الألبان أحد كِبار المتعاملين في الألبان
    yoğurt denemediğin bir anı hatırlamaya çalışıyorum da bir türlü bulamıyorum. Open Subtitles أنا فقط أحاول تذكر الوقت الذي لم تقومي بتجربة الآيس كريم
    Nat'i alıp neden donmuş yoğurt almaya gitmiyorsun geri geldiğinde de her şeyi hazırlamış ve gitmeye hazır oluruz. Open Subtitles نعم ، إذهبا لشراء بعض المثلجات والمكسرات وعندما تعودان سنكون قد أنهينا التوضيب ومستعدون للذهاب ، صحيح؟
    Donmuş yoğurt, ancak dondurmanın yakalası olabilirsin. Open Subtitles ياغورت مثلّج، أنتَ سافل المثلّجات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد