Biliyordum ki, kariyerini yok etmekle tehdit edersem her seyi yapacagini. | Open Subtitles | و خلال 3 سنوات رأيته يعمل بشكل أقوى من أي شخص آخر بالشركة و عرفت أنه إذا هددت بتدمير مهنته سوف يفعل أي شيء |
"Bu sön sürpriz, tanımasına asla izin verilmeyen bir aileyi yok etmekle tehdit ediyordu. | Open Subtitles | آخر مفاجاة هددت بتدمير" عائلة لم يكن المسموح لها ان تعرفها |
Çin, Kovan'larını yok etmekle tehdit etti. Tek başımızayız. | Open Subtitles | (الصين) هددت بتدمير المركبة التي على أراضيهم، نحن لوحدنا ! |
Yeni tanrısal bilimleriyle bizi yok etmekle tehdit ediyorlar. Buna intikam diyorlar. | Open Subtitles | وتهديدنا جميعا بالتدمير على يد ربهم الجديد , "العلم" |
Ve bizi yeni Tanrıları "Bilim"in elleriyle yok etmekle tehdit ediyorlar. | Open Subtitles | وتهديدنا جميعا بالتدمير على يد ربهم الجديد , "العلم" |