Haftada yaklaşık bir dil kaybediyoruz ve tahminlere göre, önümüzdeki yüz yıl içinde dünya dillerinin yarısı yok olacak. | TED | نحن نخسر ما يقارب لغةً واحدة إسبوعياً وبعض التقديرات تشير أن نصف لغات العالم ستختفي خلال المئة سنة القادمة. |
Kısa zaman içinde, Avustralya büyüklüğünde deniz buzu Arktik Okyanusu'ndan yok olacak. | Open Subtitles | قريباً، مساحةٌ من البحر المتجمد بحجم أستراليا ستختفي من المحيط القطبي الشمالي |
Hep buradaymış gibi duruyor ama yarın tamamen yok olacak. | Open Subtitles | تبدو كأنها ستكون هنا دائما لكن كل شئ سيختفي غدا |
Yakında insan nüfusu yok olacak ve biz de görevimize başlayabileceğiz. Hayır! | Open Subtitles | قريبا، البقايا الإنسانية ستدمر وسيمكننا أن نبدأ مهمتنا |
Eğer yakın zamanda denge durumuna geçemezsek dünyamız yok olacak. | Open Subtitles | و إذا لم نقم بإيجاد مكان بإمكانها أن تستقر به عالمنا حينها سوف يتدمر |
Ancak onun kanından içmiş olan kişiler de aynı anda yok olacak. | Open Subtitles | لكن الشخص الذي شرب من دمه سوف يختفي في نفس الوقت. |
Uğruna hayatlarımızı tehlikeye attığımız her şey yok olacak. | Open Subtitles | سيتدمر كل شيءٍ خاطرنا بحيواتنا لأجله. |
Philadelphia da ne kadar elektronik araç gereç varsa hepsi yok olacak | Open Subtitles | لن يكون هنا أناس ,واضمن أنه سيدمر كل جهاز كهرباء فى فلادفيا |
Gerçek bir savaş başladığı an tüm o süslü teknoloji yok olacak. | Open Subtitles | في اللحظة التي تندلع فيها الحرب الحقيقية فكل تلك التكنولوجيا الفاخرة ستختفي |
Bugün doğan çocukların ömrü bittiğinde Dünya üzerindeki tüm düz alanlar yok olacak. | TED | كل المدن المنخفضة حول العالم ستختفي في فترة حياة مواليد اليوم. |
Yakında sizin gibi büyük bir devlet olunca Samuraylar da yok olacak. | Open Subtitles | وستصبح امه عظيمة مثلكم اذا حياة الساموراي ستختفي |
Altı saat içinde sinyal yok olacak ve gerisayım bitecek. | Open Subtitles | مستعملين هذه الاشارة لتكثيف جهودهم في خلال ست ساعات ستختفي الاشارة وسينتهي العد العكسي |
Yaklaşık 6 saat içinde sinyal yok olacak ve geri sayım sona erecek. | Open Subtitles | في خلال ست ساعات ستختفي الاشارة وسينتهى العد التنازلى |
O kadar küçüldü ki, yok olacak mı onu görmek istiyorum. | Open Subtitles | الامر أنه صار صغير جدا ,ونوعا ما أردت أن أرى إن كان سيختفي |
Kene çıkarıldığında, zehri de çabucak yok olacak. | Open Subtitles | حسنا,بعد ان تمت ازالته, سيختفي السم تدريجيا |
- Şehrin tamamı yok olacak. - Şehir tahliye edilmeli. | Open Subtitles | ـ المدينة ستدمر إلى بكرة أبيها ـ يجب علينا إخلاء المدينة |
Eğer yakın zamanda denge durumuna geçemezsek dünyamız yok olacak. | Open Subtitles | و إذا لم نقم بإيجاد مكان بإمكانها أن تستقر به عالمنا حينها سوف يتدمر |
Yani bir şeyler yapmak için harekete geçmezsek... ...bu ovalar tamamen büyük kedilerden... ...yoksun kalacak ve... ...sonra sırasıyla diğer her şey yok olacak. | TED | ان لم نتصرف حيال هذا .. ونأخذ خطوات جادة لمنع هذا والذي بدونه .. سوف نمحي وجود القطط الكبيرة في كوكبنا وكما رأينا .. سوف يختفي كل شيء جراء ذلك .. |
Valentine bir meleğe kötülük yapıyorsa sevdiğimiz her şey yok olacak demektir. | Open Subtitles | إن كان "فالنتاين" يؤذي ملاكاً، فكل ما نحبه سيتدمر. |
Ve şimdi, eğer durduramazsam bunların hepsi yok olacak. | Open Subtitles | و الآن كل شئ سيدمر لأنني لا أستطيع ايقاف هذا |
Ve ben artık olmadığımda ikimizin de anıları hızlıca yok olacak. | Open Subtitles | عندما لم أكن كذلك ذِكرى كلانا ستتلاشى بسرعة |
Ve onu öldürürsen, krallık yok olacak. | Open Subtitles | ولو أنك قتلته المملكة ستتدمر |
24 saat içinde bir şey yapmazsak, Zion yok olacak. | Open Subtitles | ان لم نفعل شيئا ً خلال 24 ساعة، سيتم تدمير زايون |
Ancak Hasat törenleri başarısız olduğundan yakında büyüleri sonsuza dek yok olacak. | Open Subtitles | رغم ذلك، طالما فشل حصادهن، فإنّ سحرهن سيزول للأبد قريبًا. |
Bu tuzak beni fazla tutamaz çünkü bu oda yok olacak çünkü sen ölüyorsun. | Open Subtitles | لذا افهم أن هذا الفخ لن يصمد للأبد لأن هذه الغرفة لن تصمد لأنك سوف تموت |
Bir gün tamamen kesecek ve sıcak iklim yok olacak. | Open Subtitles | و فى النهاية سوف يؤدى ذلك إلى توقف التيار تماما .. و عند ذلك سوف يختفى المناخ الدافئ |
"Bu şeytanlar yok edilir edilmez, mutsuzluğunuz da yok olacak." | Open Subtitles | "وحال تحطيم هذه الشياطين، فإن معاناتكم ستتحطم" |
Yarın, büyüyü tamamlamak zorundasın yoksa bu ölümlü bedenlerden kurtulma şansımız sonsuza dek yok olacak. | Open Subtitles | غدا يجب عليك إنهاء السحر, و إلا فإن فرص خلاصنا من هذه القشريات الخالدة ستضيع إلى الأبد. |