| Bazı kimyasallar belli bölgelerle etkileştiğinde mutluluk ve heyecan hislerine yol açıyor. | Open Subtitles | عندما تصطدم مواد كيميائية معيّنة بهذه المناطق، تسبب أحاسيس بالإثارة و الغبطة. |
| Binalar insanları hasta ediyor, dedi. Dünyadaki yoksullar için bu bulaşıcı hastalıklara yol açıyor. | TED | قال: المباني تزيد من مرض الناس وخصوصاً اولئك الفقراء المدقعين فإنها تسبب لهم الاوبئة |
| Bu her yıl iki milyonun üzerinde ölüme nasıl yol açıyor? | TED | كيف يمكن لذلك بأن يسبب 2 مليون حالة وفاة كل سنة؟ |
| Sadece çevredeki hava, her yıl sıtma ve HIV/AIDS'den daha fazla ölüme yol açıyor. | TED | تلوث الهواء المحيط وحده يسبب وفيات كل عام أكثر من الملاريا والإيدز. |
| Hedef için çalışma ile ilgili farklı metotlar denemiş bir sürü benzer ve farklı sosyal gruplarda denenmiş yaklaşımlara yol açıyor. | TED | هذا يؤدي إلى مقاربات كثيرة مختلفة مجربة بالتوازي في مجموعات اجتماعية مختلفة تجرب مختلف الطرف للعمل لبلوغ الهدف. |
| Zararı azaltmak gibi genel karar alma prensiplerini koymaları cazip gelmekle birlikte, bu bile hemen etiksel olarak belirsiz kararlara yol açıyor. | TED | وإنه لمن المغري أن تقدم بعض المبادئ العامة بمسألة إتخاذ القرار مثل تقليل الخطر ولكن ذلك قد يقود إلى خيارات معتمة أكثر |
| Bu da, cinayetle uğraşmadığımıza inanmama yol açıyor. | Open Subtitles | مما يجعلني أعتقد أن ما نواجهه هنا ليس جريمة قتل. |
| Pekala, görünüşe göre uyku kaybı, açlık hormonu olan grelin hormonuna yol açıyor. | TED | حسنا، يبدو أن قلة النوم تؤدي إلى إطلاق هرمون غريلين، وهو هرمون الجوع. |
| Aşırı beslenmiş asalak, etrafındaki kafatası dokusunu etkiliyor, eninde sonunda ölümcül bir anevrizmaya yol açıyor. | Open Subtitles | يقوم بالتأثير على الأنسجة المحيطة بالجمجمة في النهاية , يتسبب بتمدد الأوعية بشكل قاتل |
| Merkezi sinir sistemini etkiliyor, sonra deliliğe, en sonunda da ölüme yol açıyor. | Open Subtitles | غير أنه يؤذي الجهاز المناعي للجسد ويسبب الجنون ثم الوفـاة |
| Staf toksin salgılayarak, nöron hasarına neden oluyor. Bu da lezyona yol açıyor. | Open Subtitles | العدوى تطلق السموم تسبب انحلال الاعصاب فتشوهات |
| Nikotin sakızın aşırı su kaybına, bu da yıpranma ve aşınmaya yol açıyor. | Open Subtitles | أنت تلوك علكة النيكوتين و هي تسبب الجفاف و هذا يسبب ضرراً |
| Zaman aberasyonları "zaman depremi" denen şeylere yol açıyor. | Open Subtitles | الانحرافات الزمنية تسبب ما يسمى بالزلازل الزمنية. |
| Sarı nokta hastalığı gibi yasal körlüğe ve beraberinde birçok kardiyovasküler problemlere yol açıyor. | TED | و يسبب العمى و الضمور العضلي و يجعلك عرضة لأمراض القلب و مشاكل الأوعية الدموية |
| İnsanoğlu tarafından üretilen karbondioksit, gezegenin ısınmasına yol açıyor mu? | TED | هل ثاني أكسيد الكربون ينتج من نشاطات الإنسان والذي يسبب أرتفاع درجة حرارة الأرض؟ |
| Bu kopyalamayı engellemez, ama kopyalamada bir hataya yol açıyor. | Open Subtitles | لن يعيق الإستجابة , لكنه يسبب خطأ فى الإستجابة |
| En kötüsü, hayatımızı mahvediyorlar: Kilo takıntısı özellikle küçük yaştakilerde yeme bozukluklarına yol açıyor. | TED | في أسوأ الأحوال، تدمر حياة الناس: هاجس الوزن يؤدي إلى اضطرابات الأكل، خصوصاً في الأطفال الصغار. |
| Üç kelimeye özetlersek, hayvanlar aleminde basitlik karmaşıklığa, karmaşıklık da uyuma yol açıyor. | TED | بثلاثة كلمات، في مملكة الحيوان، إن البساطة تؤدي إلى تعقيد الأمر الذي يؤدي إلى مرونة. |
| Bildiğiniz üzere, bu sorulara yol açıyor "bu bir derleyici mi?" ya da "bu bir altprogram mı?" | TED | وهكذا، تعلمون، ذلك يقود إلى أسئلة مثل، هل هذا مترجم؟ هل هذا شبه روتين؟ |
| ...inkar devresinde olduğunu düşünmeme yol açıyor. | Open Subtitles | مما يجعلني أظن انك سلفا في مرحلة مبكرة من الإنكار |
| Sicim teorisi yeterince basit başIıyor, fakat akıI almaz sonuçlara yol açıyor. | Open Subtitles | نظرية الأوتار تبدأ حكايتها ببساطة لكنها تؤدي إلى بعض الإستنتاجات المحيرة للعقل |
| Neden bilmiyorum ama gelişmesi arttıkça aşağı beyin fonksiyonlarında sorunlara yol açıyor. | Open Subtitles | و لا أعرف لماذا ، و لكن يبدو أن تطور حالتك العقلية يتسبب في قصور في وظائف المخ الدنيا |
| Beslenme bozukluklarına sebep oluyor. Saç kaybına yol açıyor. | Open Subtitles | ويسبب اضطرابات بالأكل ومرض الثعلبة |
| ÖIümü öyle hızlı olduğundan, sinirsel refleks hareketlenmeye yol açıyor. | Open Subtitles | منذ موتها المفاجئ لذلك , ويتسبب الحركة قبل المنعكس العصبي. |